Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AB uyum reformları süreciyle ilgili olarak, ''(Aralık 2004'e kadar uygulamayla ilgili atılması gereken tüm adımları atabilir misiniz, yetiştirebilir misiniz) desek, bu bir zihniyet değişimidir. Birçok alışkanlığı artık bırakma gayreti olacaktır. Tabii biraz zaman alabilir'' dedi.
Erdoğan, İspanya'dan bir editörün, ''İsrail, Filistin'de çok kötü uygulamalar yapıyor. Türkiye, İsrail ile ilişkilerini nasıl sürdürüyor?'' sorusu üzerine, ''Halkı Müslüman olan bir ülkenin, halkı Müslüman olmayan bir ülke ile siyasi, ticari, ekonomik ve kültürel ilişkilerde bulunmaması diye bir şeyin değerlerinde olmadığını'' söyledi.
Başbakan Erdoğan, o nedenle burada herhangi bir kaygının söz konusu olmadığını ifade ederek, ''Kaldı ki Türkiye, İslam kültürü ile demokrasi kültürünü bir arada buluşturan bir ülkedir. Komşularımızın inancı, kültürel değerleri ne olursa olsun, onlarla bu tür ekonomik, siyasi, ticari ilişkileri bugüne kadar hep geliştirmiş, geliştirmeye de devam etmektedir'' dedi.
Türkiye'nin, İslam dünyası içinde halkı Müslüman olan ve uluslararası sistem içinde de ileri derecede yer alan bir ülke olduğuna dikkati çeken ve buna örnek olarak NATO ile BM'yi örnek gösteren Erdoğan, bundan sonra da kuzeyde, güneyde, doğuda ve batıda komşularla çok daha iyi ilişkileri geliştirebilmenin gayreti içinde olacaklarını bildirdi.
TÜRKİYE'NİN AB ÜYELİĞİ
Norveçli bir gazetecinin, yabancı bir yayın organında yer alan röportajında, ''Türkiye'nin AB üyeliği kabul edilmezse, bizim batıya olan tutumumuz değişecek'' dediğini öne sürerek, ''Tutumunuzda ne tür bir değişiklik olacak?'' sorusunu yönelttiği Başbakan Erdoğan, bu konuda ciddi bir tercüme yanlışlığı bulunduğunu ifade etti. Erdoğan, şu ana kadar Kopenhag siyasi kriterlerini Anayasa ve yasalar bazında değiştirerek, reform paketlerini bitirdiklerini kaydetti.
Şu anda bu yasaların yoğun bir şekilde hayata geçirilmesinin gayreti içinde olduklarını bildiren Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:
''(Aralık 2004'e kadar uygulamayla ilgili tüm atılması gereken adımları atabilir misiniz, yetiştirebilir misiniz) desek, bu bir zihniyet değişimidir. Birçok alışkanlığı artık bırakma gayreti olacaktır. Tabii biraz zaman alabilir. O bakımdan, diğer tam üye olmuş ülkeler bile bu tür eksikliklerinin birçoğunu müzakere süreci içinde tamamlamışlardır. Hatta tam üye olduktan sonra bunları tamamlama gayreti içinde olan ülkeler bile vardır. Türkiye, şu anda bunlardan çok daha fazla ileridir. Benim iddiam şudur: Böyle bir şeyi düşünmek istemiyoruz, ihtimal de vermiyoruz ama olabilecek aksi bir durumda, biz Kopenhag siyasi kriterlerinin adını Ankara siyasi kriterleri koyar ve bunları yolumuza devam etmek suretiyle gerçekleştiririz.''
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 22:18
