Erdoğan duyurdu!.. Türk askeri Karabağ'a gidiyor

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti grup toplantısında önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan, Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki anlaşmayla ilgili ''Türkiye, anlaşmanın uygulanmasını gözetmek ve denetlemek üzere bölgede kurulacak ortak barış gücünde, Rusya ile birlikte yer alacaktır. Ateşkesin kontrolü ve denetimi için oluşturacağımız Ortak Türk-Rus Merkezi ile ilgili mutabakat zaptı bu sabah imzalandı'' dedi. İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları:
İşgal altındaki topraklarının ve Karabağ'ın tamamının kurtuluşu vesilesiyle dostum İlham Aliyev başta olmak üzere tüm Azerbaycanlı kardeşlerimi tebrik ediyorum.
Türkiye, anlaşmanın uygulanmasını gözetmek ve denetlemek üzere bölgede kurulacak ortak barış gücünde Rusya'yla birlikte yer alacak.
(Azerbaycan-Ermenistan arasındaki anlaşma) Türkiye, anlaşmanın uygulanmasını gözetmek ve denetlemek üzere bölgede kurulacak ortak barış gücünde, Rusya ile birlikte yer alacaktır. Ateşkesin kontrolü ve denetimi için oluşturacağımız Ortak Türk-Rus Merkezi ile ilgili mutabakat zaptı bu sabah imzalandı.
Ateşkesin kontrolü ve denetimi için oluşturacağımız Ortak Türk-Rus Merkezi ile ilgili mutabakat zaptı bu sabah imzalandı.
(Ortak Türk-Rus Merkezi) Bu merkez, Azerbaycan'ın işgalden kurtarılan toprakları üzerinde kurulacaktır. Dağlık Karabağ'daki ateşkesin ihlalini önlemeye yönelik tüm tedbirler bu merkez tarafından alınacaktır.
Bu merkez, Azerbaycan'ın işgalden kurtarılan toprakları üzerinde kurulacaktır. Dağlık Karabağ'daki ateşkesin ihlalini önlemeye yönelik tüm tedbirler bu merkez tarafından alınacaktır. Böylece, Azerbaycan topraklarındaki ve Karabağ'daki 28 yıllık işgal, resmen ve fiilen sona ermektedir.
Azerbaycan topraklarındaki 28 yıllık işgal resmen ve fiilen sonra ermektedir. Karabağ bir kez daha eman yurdu haline gelmekte, hilalin gölgesindeki huzurlu yerini almaktadır. Daha önce Kıbrıs'taki yine 1990'lı yıllardan Bosna'daki katliamlara sessiz kalanlar Karabağ'daki katliamları da görmezden gelmişlerdir.
İşgal altındaki toprakların özgürlüğe kavuşması sürecinde canla başla çalışanlara şahsım, milletim adına teşekkür ediyorum.

"Ülke halkının iradesiyle biçimlenecek yeni bir Suriye'nin inşası için, Rusya başta olmak üzere, bölgede etkin olan güçlerle yakın çalışmaya hazırız. Karabağ'da nasıl kısa sürede adil bir barış tesis edildiyse, samimi bir işbirliğiyle, Suriye'de de benzer bir adımın atılabileceğine inanıyoruz. Suriye'de de Karabağ'dakine benzer bir barış ve huzur döneminin en kısa sürede başlamasını can-ı gönülden arzu ediyoruz. Bunun için öncelikle Suriye topraklarını kana bulayan rejimin ve terör örgütlerinin devre dışı bırakılması gerekiyor. Türkiye olarak, bölgemizde barışın, huzurun, güvenin, refahın kök salması için üzerimize düşen her şeyi yapmaya hazırız. Libya'da ilgili birimlerle görüşmeleri yapıyoruz. Doğu Akdeniz'de Yunan ve Rum tarafının şımartılmasından vazgeçilmesi halinde kısa sürede hakkaniyete dayalı bir anlaşmanın mümkün olduğunu düşünüyoruz.

AB'nin içinde bulunduğu krizden kurtuluş yolu da buradan geçiyor. Amerika'daki seçimlerin ardından bölgemizde ortaya çıkan belirsizliği ortadan kaldırmak için diplomasi ve uzlaşma kanallarının sonuna kadar açılması şarttır. Bu anlayışla, hem sahadaki varlığımızı güçlendirmeye, hem diplomasi kanallarını etkin şekilde işletmeye devam edeceğiz. Halklarını kardeş, kendilerini dost olarak gördüğümüz tüm bölge devletleriyle, yeni dönemde birlikte hareket etmek istiyoruz. Kimseye karşı gizli veya açık önyargımız, husumetimiz, karanlık hesabımız yoktur.

Bölgemizde ve dünyada yaşanan değişim sürecinde ülkelerimizi, iki kardeş olarak ele ele vererek birlikte yükseltecek, hedeflerimize birlikte ulaşacağız. Bundan sonra Azerbaycan'la çok daha yakın, çok daha güçlü iş birliği içinde olacak, ortak geleceğimizi birlikte inşa edeceğiz. Son çatışmalar boyunca da sürekli yerleşim yerlerini hedef alarak pek çok masumun hayatını kaybetmesine yol açan Ermenistan'ın cinayetlerinin aksine, artık hiçbir sivilin zarar görmemesi sağlanacaktır.

Aldığımız tedbirler ve geliştirdiğimiz mücadele yöntemleriyle ekonomimizi ayakta tutmayı, hedeflerimizden kopmamayı başardık. Bunda Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin getirdiği hızlı karar alma ve etkin uygulama imkanlarının çok büyük katkısı var. Her ne kadar eski Türkiye özlemiyle yanıp tutuşanlar kabul etmek istemese de ülkemiz Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi sayesinde koalisyonlu yılların kaotik ortamına geri dönmekten kurtuldu.