Gündem
  • 29.6.2010 12:46

ERDOĞAN: EVET, BEN GERİLİMDEN YANAYIM...

 Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ak Parti Meclis Grup toplantısında konuşuyor. Erdoğan, Obama ile ilgili görüşmelerinin içeriği ile ilgili önemli bilgiler veren Erdoğan, bazı gazetelerde yer alan haberlere sert tepki gösterdi. "Doğruları söylemek gerilimse evet ben gerilimden yanayım." dedi...

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Partisinin haftalık olağan Meclis Grup Toplantısında açıklama yaptı.

Değerli milletvekili arkadaşlarım hanfendiler beyfendiler sizleri en içten duygularım ile saygılıyorum ve selamlıyorum demokrasi için temenni olmasını istiyorum.

Son dönemde yaşanan gelişmeleri tüm boyutları ile ele almak için yararlı görüşmeler görüştük. Boşa çıkarmak açısından bu görüşmeler önemli bir fırsat oldu.

İsrail saldırısını İran'ın Nükleer durumlarını muhattaplarımıza ilettik. Türkiye'nin terör ile mücadelesinde özellikle terör'e destek verildiğini gizli veya açık olarak bunlarıda kendilerine bilgi ve belgeler şeklinde açıklamamız oldu.

Terör konusunda başta Avrupa Ülkeleri olmak üzere taziyenin dilek ve temennilerin somut ve tatmin edici olaraktan yine ifade ettik. Somut olarak ortaya koyulması gerektiğini artık sadece söylemler ile sonuça varılamayacağını bir şekilde vurguladık.

ABD Başkanı Sayın Obama ile uzunca bir görüşmemiz oldu. Gazze ambargosu ile ilgil Terör ile ilgili geniş bir açıklama ele aldık. İki dostun birbirini anlaması ve üzüntüsünü paylaşması elbette çok önemlidir nitekim saldırılar ile ilgil yaptığımız konuşmalarımızda telefon olaraktan görüşmüştük.

Türkiye Irak ve ABD arasında güçlü mekanizmada yeni bir yaklaşım benimsememiz gerektiğini Terör ile iligli daha fazla mutabık olmamızı bunlardan dolayını ilettik. Artık istihbarat paylaşımının artık geçirilmesini bunlarında neler olması gerektiğini bunlara aktardık. Samimi bir atmosferde geliştiridiğimiz durumlarını belli ettik. Tabi Türkiyede bizim bu görüşlerimizi Medyanın farklı şekilde vermesi Terör ile mücadelede bir takım Medya'nın yaklaşım açısından çok önemli. Bunların kimler yana olduğunu zaman zaman şaşırıyorum.

Bizim yaptığımız görüşmeler ile hiç bir alakası olmaması beni gerçekten üzüyor. Bu başlık ve spotlardan kaynaklanan haberler sadece Teröre yataklık yapar.

Ziraa kendi ülkesinin Başbakanını zorda bırakacak ziraa bu görüşmeleri kalkıpta vermek kusura bakmayın insanın kanına dokunuyor. Türkiyede AK Parti'yi nasıl yıpratacağız gibi görünmek bir taraftan sağdan vurmak bir taraftan soıldan vurmak ne insani nede basın olaraktan insani olarak gözükmez.

Bunları söylemek eğer gerilimse evet ben gerilimden yanayım. Çünkü ben burada doğruyu söylüyorum. Biz ciddi ve kararlı bir Şekilde T.C'yi yönetiyoruz. Ciddiyetimizin gereği neyse biz bu ciddiyetimiz ortaya koyacağız. Türkiye belli kriterlerde yükselmişse bu ciddiyetin anlamıdır. Bugün dünya üzerinde ABD'nin gerekli olduğu bir çok konuda Filistin'den Balkanlara kadar geniş bir alanda ortak bir vizyonu ilerletiyoruz.

Sayın Obama'nın da ifadde ettiği gibi ortak durumdan ilerliyoruz. Ama öyle şeylerde olurki olamayabiliriz. Bu ilişkinin çok boyutluluğunu gözardı ediyorlar. Müttefikler arasından yönetm vs şekilde ön plana çıkabilir. Bunu kimse bir çatışma bir kopuk olarak lanse etmemelidir. Biz bunu G20 toplantısında da ortaya koyduk. Kalkıpta bunlar görüşmüyor diye kimse bunları yazıyor çiziyor durumu değildir. Karşılıklı mefaatler durumunda devam etmektedir.

Lobilerin kara propogandaları ile devam etmez. Büyük önem vermekteyiz. Aynı kararlılıkta sürdürmekteyiz.

Değerli arkadaşlar G20 zrivesinin Türk poltikiasının içi boş durumları tartışılması gibi olması bunların hepsinin teşkil etmesinden emydana gelir. AB temsilcesinden Güney Afrikaya ve bir çok ülkeye Dünyanın bir çok ülkelerin bu oluşumda çok yönlü olması ne kadar isabetli olmasından kaynaklanıyor. En az gelişmiş ülkelerin aktif olarak yer almasınada vurgu yapıldı.

Önümüzdeki yıl Haziran ayında Türkiye'de yapılması karar verildi. Türkiye'ye ayrıca teşekkür ediyoruz. Tabi G20 zirvesi sadece dış politika için değil ekonoımi içinde son derece önemli bir durumdu. Krizden çıkış durumlarını irdelemez. G20 ülkeleri olarak bir yandan ekonomik büyümeyi ifade ederken 2013 yılında yarıya indirilmesi sonucunda ifade ettik.

2002 yılında yaklaşık -112 açık ile G20 ülkeleri arasında en düşük bütçeye sahip olan ülke 2006 yılında -0,6 olaraktan en yüksek ülke olduk. -5 olaraktan açıklar durumunda en yüksek ülkelerin açılmasına kadar geldik. Örneğin 2009 yılında -11,3 olarak ingiltere gerçekleşti. -9,9 şekilde ABD -7 olarak Hindistan şeklinde gözükmektedir. Türkiye ise 2009 yılında - 5,5 oranında G20 ülkeleri arasında dikkat çekici bir performans gerçekleştirdi.

Türkiye 2002 yılında yaklaşık altını özellikle çiziyorum %74 kamu borcu olarak G20 ülkeleri arasında kamu borç oranı en yüksek konumdaydı Türkiye iktidarı ele aldığımızda. Bu oranı % 45 oranında tutmayı başardık.

Almanya'da % 75 % 68 ingiltere Brezilya % 60 Hindistan ise %57 olarak gerçekleşti. Ağırlıklı olarak G20 durumunda ise bankaların sermaya durumları idi. Türkiyenin bu alanda'da ne kadar avantajlı olduğunu göreibliyoruz. Son 8 yılda Bankalarımızın Sermaye Rankına bakarsa % 3.3 olarak gerçekleştiğini görüyoruz. Bir çok G20 ülkesinde % 10 civarında idi. Türkiye ise %26 ile G20 ülkeleri olaraktan en çok yüksek bir ülke olarak karşılaşmış durumdadır.

Büyüme noktasındada Türkiye dünyanın ilgisini üstüne çekiyor. Farklı bir durumdadır. Krizden en hızlı çıkan duruma geldik. Bu durum G20 zirvesinde görüştüğümüz her durum için teyit edildi. Aynı yılın son çeyreğinde yegane ekonomi Türkiye oldu. Yarın açıklanacak durumlar içinde inşallah gene yüksek duruma geleceğiz. Mali piyasalara müdahale etmeyen ülke olduk. Ne aktardık ne aldık. Diğer ülkeler ya fon aktardılar yada aldılar. Bu kadar açık ve net ortada. Mali sektörümüz kriz döneminde bile %8,5 büyümüştür. Artık tamamen ayrı bir konumda bulunan bir Türkiye'yi konuşuyoruz.

2002 sonunda dünya ekonomileri sırasında 26. olan bir Türkiye var. 17. sırada satın alma sırasında ise 16 - 15 sırasındayız. böyle bir Türkiye olduk. Dünya ülke olarak Türkiye'yi konuşuyor. Adeta gıbta ile izleniyoruz. Onca karartmaya rağmen Türkiye'nin bir barış ülkesi olduğunu çok güçlü bir şekilde barışı savunduğunu her platformda dile getiriyoruz. Artık ülkelerden bir ülke olarak Türkiye değil Güçlü barışı samimi olaran tan olan Bir Türkiye var. Azimle çalıştık artık milletçe meyveleri topluyoruz. Eksikler var ama olsun mecburuz. Bugün ise hangi noktadayız bunu gayet iyi bir şekilde değerlendirmeliyiz. Bunlara baktığımız zaman farklı bir Türkiye var. Samimi olarak bakan bunu görüyoruz.

Uzun soluklu bir durumun içerisindeyiz. Bu kulvarda yer aldık. Dış politikadar etkinliği artan bir Türkiye mevcut. Tek tek ilçelerimize yansıtmak içinde gayretlerimizi hiç durmadan sürdüreceğiz.

Değerli arkadaşlarım Terör ile ilgili yoğun bir çalışmaya devam etmek durumundayız. Hatta açılımın kapandığı bir tamamen haksız bilgi eksikliğinden gelen olan durumu bazı hatırlatmalar yapmadan önce önemli bir noktayı söylemek istiyorum. Terör ile mücadele Milli bir meseledir. Yegane sorumluluk Hükümet'e ait değildir. Güvenlik güçlerinde de değildir. Meclis içinde veya dışında Muhalefet dair bütün olanakları ve Medyanın bu alanda sorumluluğu vardır.

26 Yıldır her Hükümet bu soruna çözüm için çaba harcadı. Ancak tamamen güçlü tedbirle olmadığı için hiç bir şekilde ilerleme kaydedilemedi. Bitirilemedi. Terör örgütlerinin faalityetlerini bir fırsat olarak görmek en ağır darbedir.

Milliyetin hissiyatı ile örtüşmeyen açıklamalar yapıldı. Erken seçimlerinin yapılması olağan üstü hal istenmesi yaşanan saldırılardan dolayı Milli birlik ve kardeşliğin en hafif sonucu fırsatçılıktır. Bütün millete karşı tam tesine nasıl bir fayda elde ederim.

Bizim uslupümüzü her fırsatta eleştirenler akıl yoksulu ahalak yoksulu ifadeler kullanmak suretiyle bize yaklaşanlar lütfen kendi uslüplerine baksınlar. Şu TBMM çatısı altında grup konuşmalarında genel kurum toplanltılarında görsünler iğneyi kendilerine çuvalını başkasına batırsınlar.

Taşeron Tartışması

Taşeron olarak nitelenmemizden ne hikmettir bilinmez bazıları son derece rahatsız oldu. Günler bu kavram üzerinde duruldu. Çok ilginç. Adeta Terör örgütünün nerede ise temize çıkartmak kadar ileriye götürüldü. Dışardan finans yardımı almadan ayakta durması mümkün değildir. Hükümet olarakda biz bu noktada gerekeni çok yoğun bir şekilde yapıyoruz. Örgütün sadece uluslararası boyutta kalmayarak içerden de destek aldığını hatta kimi örgütler ile içerden iş birliği olduğunu bazı iddaanameler ortaya koyuyor. Ergenokon iddianamesinde bunları görüyoruz.

Son haftalardaki terör saldırılarının 7,5 yıldır yapıldığını da Terörün dili ile ortak bir dil kullanılmasınıda bu bağlamda dikkatlerinizi koymak istiyorum. AK Parti çetelerin kirli tezgahaları ile gelmedi buralara onlara rağmen geldi.

AK Parti buralara manşetler ile gelmedi onlara rağmen gelmedi ezberleri statüleri koyarak gelmedi onlara rağmen geldi Millet ile güç ve hayır duaları ile buraya geldi ve Millet ile devam etti ve Millet ile beraber devam edecek.

Bu noktada ülkenin menfaatlerini sağ duyularını kaybedenler bu Millet herşeyi iyi görüyor ve değerlendiriyor. Değerli arkadaşlarım biz Türkiyenin buralara bütünlük ruhları ile kardeşlik ruhları ile geldiğinin idrakindeyiz. Bu topraklarda mayasında dayanışma paylaşma var. Bu Milletin hamurunda kardeşlik var. Şimdi bakınız ben Milli ve kardeşlik başlattığımda her konuşmamda bazı hususlara çok dikkat veriyorum. Sorunun ne olduğunu bilmeyenler çözümü anlayamazlar. Sorunu inkar edenler başını kuma gömenler çözümüde anlayamaz ve algılayamazlar. Benim Türk Kürt Arnavudun vs kardeşlerimin sorunları yıllarca görmezden gelindi inkar edildi. Sunni kardeşlerimin alevi kardeşlerimin sorunları yıllarca inkar edildi.

Bir çok ekonomik sorun bu ülkede yıllarca görmezden gelindi. Bu inkar poltikası sorunları çözmüyor. Gündemin dışına bütün bu sorunları tamt esine dahada büyütüyor. Kangrene dönüşmesine neden oldu.

Bu sorunlar kökü derinlerde olan sorunlardır. Milli ve Kardeşlik projesi olarak sunduğumuz durumu için bilmeyenler direk açılınca düzelecek olarak anlayanlar için bu yüzden hayal kırıklığı yaşıyorlar. Asırlara bir kaç paket yaparak çözemezsiniz. Taa iktidara geldiğimiz andan itibaren bu köklü meseleleri çözmek için adımlar atıldı. Süreç o günden itibaren başladı.

Kısa sürede baklıacak olan idareler yapılmıştır yapıyoruz. Bunlarında altyapısını hallettik ve sıcak şekilde takip ediyoruz. Şuranın altını özellikle çiziyorum arkadaşlar bu sorunların çözülmesi için en hayati adımı attık. İnkar projelerine son verdik bu ülkede.

Bu vatandaşlarımızın sorununu dile getirdik. Tek başına bu bile % 80'in tamamlanması anlamına geliyor. Demokratik Açılım bir zihniyet devrimidir. Zihniyeti değiştirmeden uygulamayı değiştiremezsiniz. AK Parti iktidarı bunları yapanlardır. Süreci tamamen değiştirenler ne diyorlar Açılımın içi boş diyorlar. Madem boş neden bu kadar kıyamet koparıuyorsunuz.

Statük anlayışlar yıkııyor. Baskılı anlayışlar tarihe gömülüyor. İyi niyetli eleştiriler tabiki değerlendiriyoruz. Sürecin içinde olanlar kötü niyetli olurlarsa değişmeleri sabote ederlerse elbette arzu edilen şekilde ilerleyemez. Biz her zaman demokrasiyi gördük. Açılım konusunda da siyasete vardık. Siyasetin kapasitesi gelişsin istiyoruz. Demokratik süreçten güç kazansın istiyoruz.

Olay sadece yasama ve yürütme ile adımlar ile bitmiyor. Bu konuda yargının ve yargıcın atacağı adımlar mevcut. Bu süreç içinde gördük ve görüyoruz. İyi değerlendiriyor bunları milletim. Nerede kimler var bunlar çok önemli. Bugün açılıma destek veren durumlara bakın yasalara ve hükümlere eleştiri yapanları görüyoıruz. DTP'yi AK Parti'mi kapattı. Biz parti kapatmaya karşı olduğumuz devamlı söyledik.

Ama DTP kendisini kapatmak için elinden ne geliyorsa yaptı. Partilerin kapatılmasını zorlaştırmak için kim gündeme getirdi biz getirdik. Peki buna kim karşı çıktı bunların hepsi çıktı bütün muhalefetler. Hepsi karşı çıktı. Nasıl oluyorda siz parti kapatılma ile ilgili karşı çıakrsınız.

Yargılanma olayı ayrı bir olay. Biz hükümet olarak tutuklanma kararını tekrar söylüyoruz. Ondan sonra gerekli talimatlar gerekli yereler verildi ve yapıldı. Örgütün arka bahçesi olarak belediyelerin getirenlerin halkın işlemlerin illegal olarak ilerletmesini sağllayanların suçları yokmu?...

Biz hükümet olarak risk aldık. Cesaret ile kararlılıkla gönlümüzü ve vücudumuzu bu taşın altına koyduk. Gencecik fidanlar toprağa düşmesin diye. İnsanlar en temel haklarından mahrum kalmasın dışlanmasın istedik ama bunlardan bazıları çok sıkıntı duyduğunu söylüyor. Kim kazanacakj kim kaybedecek. Biz kazananı varmı bunların Allah aşkına bu kirli oyunu çözmek bozmak istiyoruz. Kimse yardım etmese de halkımızın desteği ile bu yolda yürümeye devam edeceğiz.

Kim ne yaparsa yapsın biz sözümüzü yere düşürmeyeceğiz. İnsanımızın birlik ve kardeşliği için demokratikleşmeye devam edeceğiz. Türkiye artık eski Türkiye değil. Eski söylemler ile Muhalefet ve Medya kendisi için devam edebilir. Çaba sarf edileiblir. Ama Milletimiz herşeyi görüyorlar. Türkiye hep birlikte olağan üst durumuna karşı durumdadır.

Türkiye tek yürek halinde terörün karşısına çıkıyor. Benim batıdaki kardeşim doğudaki batıdakini anlamak için bu az olarak gözüküyor. Bize olağan üstü hal kalksın diyenlere bu durumu AK Parti iktidarı kaldırmadı söyleyin bakalım.

Çelik kuvveti vs kim çıkarttı bu topraklardan söyleyin biz çıkarttık. Bunlar giderken değerli kardeşlerim ya AK Parti iktidarı bunları teşkil ediyorlar dedilermi. Görevimizi yapsınlar diyorlar. Bizden önce gelenler neden yapmadı diyorlar. Yapmadan önce yaparsanız herşey bitti diyorlar. Bu ülkede yıllarca konuşulmayanlar arkdaşlar konuşuşuyor. Köylerin boşaltılması sunuluyor. Çeteler bir bir açığa getiriliyor ve yargılanıyor. Devlet ilk kez etnik unsurları tek tek muhatapa alıyor. Her vatandaşı hepsini tek tek muhatap alıyor. Sorunlarını paylaşıyor. Devletin bir kanalı tamamen kürtçe yayın yapıyorlar. Bir arapça kanalını küçümseyenler var. Bunun bunların bütün bu olayların ne dil olursa olsun bilmeyen arkadaşların bunlara yardım etmseydin biz bu günlere gelmezdik..

Büyük bir devrimdir. Bu ülkede türkçe ile ilkokul birinci sınıfta çok değişik şekilde tanışanlar var. Alevi olduğunu kürt olduğunu rum olduğunu kız istemeye gittiğinde kapılar suratına kapatılınca olduğunu biz bu toplantılarda duyduk. Tam tersine olduğunu çözümsüzleşmeye gidildiğini kendisini itilmiş horlanmış dışlanmış hissedenler içinde artık bir umudun oluştuğunu ışıl ışıl parladığını görüyoruz. Elinde çekiç olanlar herşeyi çivi olarak görürler.

Türkiye bu prangalarından bu zincirlerinden kurtulacak. Süreç elbetteki sancılı olacak. İlkinden beri bunu söyledim. Sinirleriniz çelik gibi olmalı. Bu sürecin başarıya olmasından rahatsızlık duyanlar var. Milletin kazanması ile kaybedecek olanlar var. Terör piyasasından istismar tezgahından malesef ekmek yiyenler var.

Bunlar piyasanın değer kaybetmesine tezgahın bozulmasına devr edecekler. Dağlarda ölenlerin kanından beslenenler onların cenazeleri üzerinden siyaset yapanlar var. Eğer milli birlik ve kardeşlik projesinde buna karşı çıkılırmı? Eğer buna nasıl karşı çıkıyorsun yahu. Bunların böyle bir sıkıntısı yok demokratik açılımlardan yaparsak Gençler ve herkes kaybeder. Biz vazgeçmeyiz vazgeçmeyeceğiz. Kandan beslenenlerin bu süreçte kazanmasına asla kabul ettirmeyeceğiz.

Bütün siyasi partilerin kapılarını çaldık ama yüzümüze kapatıldı. Peşinen red kararı aldık. Nezaketsiz durumlar ile karşı karşıya geldik. Şimdi ise görüşürüz diyenler var. Eyvalalh ben davetimi yapacağım bakalım kimler gelecek göreceğiz. Bir Başbakan sıfatı ile yapacağım davetimi. Ee bakalım kimler gelecek göreceğiz Bunları bizzat dinlemek isterim. Ama başbaşa ama heyetler arası bunları görüşürüz. Bu sorunların üstüne hep birlikte gidelim. Parlamento içi ve dışı hep birlikte gidelim. Asla bir ön yargım yoktur. Oturalım ve birlikte konuşalım. Milli birlik ve Beraberlik konusunda 1 yıldır nezaketsiz tatışmalara yüzümde gördüm. Son derece sorumsuz bir tavız izlendi ve izleniyor. En ağır ithamlara rağman biz kapımızı hiç kapatmadık içimize de hiç kapanmadık. Kimin de çözümün de karşısında durduğunu net gördük. Eğer bu konuda bizimle görüşmek isteyen kim varsa ne olursa olsun bizimle görüşmek isteyenler bölgenin insanları olabilir. Tüm şekilde dinlemeye hazırız.

Türkiye bu mesele ile geleceğe gidemez. Bu meseleyi artık geride bırakmaktan başka önümüzde hiç bir mesele yok seçenek yok. El ele vererek oomuz omuza vererek Allah'ın izni ile bu süreci sonuna varacağız. Bu durumda gidenler bizim başımızın üzerindedir.

Değerli misafirlerimi ve hepinizi Saygı ve Sevgi ile selamlıyorum, çalışmalarınızda başarılar diliyor kalın sağlıcakla.

Güncellenme Tarihi : 24.3.2016 06:24

İLGİLİ HABERLER