Gündem
  • 29.5.2004 18:10

ERDOĞAN: G-8 TOPLANTISINA BÜYÜK ORTADOĞU PROJESİ'NİN HEDEF ÜLKESİ OLARAK DAVET EDİLMİŞ DEĞİLİZ, DEMOKRATİK BİR ORTAK OLARAK DAVET EDİLDİK

LONDRA - İngiltere'deki temaslarını tamamlayan Başbakan Erdoğan ziyaretlerinin sonunda bir basın toplantısı düzenledi. Basın toplantısına Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, Devlet Bakanı Ali Babacan ve heyet üyeleri ile davetliler katıldı. G-8 toplantısı, Irak, Filistin-İsrail, Afganistan, Kıbrıs ve diğer konularda soruları cevaplandıran Erdoğan İngiltere Başbakanı Tony Blair'in 17 Mayıs'ta Türkiye'ye yaptığı ziyaretten sonra Oxford Üniversitesi'nin daveti üzerine İngiltere bulunduklarını, İngiliz ve Türk iş çevreleriyle birlikte, Türk toplumu temsilcileriyle de beraber olma imkanı bulduklarını belirtti. Avrupa Birliği (AB) süreci ile birlikte Türkiye-İngiltere arasındaki ilişkilerin hareketlenerek genişlemesi ayrıca İngiltere'de okuyan binlerce öğrenci ve 100 binin üzerinde Türk vatandaşının yaşaması sebebiyle gezinin daha anlamlı hale geldiğini kaydetti. Ziyaretleri sırasında Türkiye'ye son Kıbrıs müzakerelerindeki çalışmalarından dolayı ilginin farklı bir şekilde arttığını gözlemlediklerini vurgulayan Erdoğan, yabancı yatırımcı konusunda Türkiye'ye olan alakanın kendilerini sevindirdiğini ifade etti. TÜRK-YUNAN İLİŞKİLERİ Erdoğan Türkiye ile Yunanistan arasında son 3 yıla kadar münasebetlerin kopuk olduğunu, başlatılan yeni münasebetlerle birlikte ileri bir seviyeye taşındığını söyledi. Özellikle 1.5 yıllık hükümetleri döneminde komşular konusunda 'Komşularıyla düşman olan değil, dost olan bir Türkiye'yi başaracakları yolunda hedef koyduklarını, bu konuda başlatılan girişimleri hızlandırarak devam ettirdiklerini vurguladı. AK Parti öncesinde münasebetlerin sadece hükümetler arasında olduğunu hatırlatan Erdoğan, ''Biz ise sadece bunu hükümetler arasında bırakmadık. Ben henüz genel başkanken hem hükümetle hem de Yunanistan'daki ana muhalefet ve diğer partilerle münasebetleri sürdürdük. Onlar da karşı ziyarette bulundular. Hatta Karamanlis'i AK Parti kongresine davet ettim. O zamanki Başbakan Papandreu da davet ettim. Papandreu kongreye temsilcisini gönderdi. Karamanlis ise bizzat kendisi geldi. Kongremize katılmak suretiyle aramızdaki münasebetleri daha farkla bir zemine taşımaya başladı. Bu arada Yunanistan seçimleri oldu. Sayın Karamanlis işbaşına geldi ve yeni adımlar attık'' dedi. Yunanistan'la son dönemde çifte vergilendirmenin kaldırılması, iki ülke arasındaki hava koridorunun 2'den 11'e çıkarılması ve en önemlisi doğalgaz anlaşmasının imzalandığını kaydeden Başbakan Erdoğan, ''Şimdi turizme yönelik ortak adımlar atmayı çalışıyoruz. Ege ile ilgili görüşmeler ve müzakerelerimiz de devam ediyor. Bu dostluklar ne kadar artarsa, bunlar ekonomik olarak ne kadar gelişirse siyasi alandaki sorunları da aşmak o kadar kolay olacaktır'' diye konuştu. G-8 TOPLANTISI VE FİLİSTİN-İSRAİL GERGİNLİĞİ ABD'deki G-8 toplantıları konusundaki daveti de değerlendiren Başbakan Erdoğan, ''Biz ABD'deki G-8 toplantısına Büyük Ortadoğu Projesi'nin hedef ülkeleri olarak davet edilmiş değiliz. Demokratik bir ortak olarak davet edilmiş olarak bulunuyoruz ve burada demokratik açılımlara herhangi bir otoriter mantık olmadıktan sonra bizler yardımcı olmaya varız. Yani Büyük Ortadoğu Projesi içerisindeki hedef ülkeler kendi siyasi iradeleriyle demokratik açılımlarını yapacaklarsa biz bu konudaki desteklerde varız. Bunun dışında zaten bu ne insan haklarına, ne hukukun üstünlüğüne, ne de demokratik açılım anlayışına uygun değildir. Bu düşüncelerimizi kanaatlerimizi ABD'deki toplantıda ortaya koyacağız'' dedi. Irak ve Filistin olmak üzere Ortadoğu'daki gelişmelerin kendilerini yaralayan diğer gelişmeler olduğunu, bu yaranın kapanması için bazı adımlar attıklarını belirten Erdoğan, ''Filistin-İsrail arasındaki barış görüşmelerine katkılarda bulunmak için bazı girişimlerimiz var. İlk etapta maalesef gerekli neticeleri alamadık. Bu konuda çekilmiş değiliz, ısrarcıyız, devam edeceğiz. Filistin'e yönelik son gelişmelerden sonra bizler bir dizi yardım tedbirleri almış bulunuyoruz. Bunlar insani yardım bazında, oradaki yıkılan evler noktasında, altyapı noktasında. Bu tür bazı destekleri vermeyi planlamış durumdayız. Ne derece başarılı oluruz, onu zaman içinde göreceğiz. Bunu İsrail yetkililerine de ülkemize geldiklerinde söyledik'' diye konuştu. AFGANİSTAN VE IRAK'A ASKER GÖNDERME Afganistan'a asker gönderme konusunda NATO'nun talebi olduğunu belirten Başbakan Erdonmcı konusunda Türyiye'ye olan alakanın kendilerinkiye'ye olan ğan, ''Oraya asker gönderme konusunda bizler düşünmekteyiz. Herhangi bir Meclis kararına da ihtiyaç yok. NATO'nun bir üyesi olarak İSAF'ta gördüğümüz bir görev benzeri bir görevi yerine getirme durumumuz var'' dedi. Irak'ta NATO'nun henüz devrede olmadığını, ancak Türkiye bir NATO üyesi ülke olarak üzerine düşen görevi yerine getireceğini söyledi. Erdoğan, ''Irak'a asker gönderme konusunda herhangi bir talep almış değiliz. Geldiğinde değerlendirmesini yaparız. BM insani yardım bazında Irak'tadır. Türkiye olarak orada ciddi bir görevi yerine getirmekteyiz. İlaç, enerji, su gibi konularda bunu yapmaktayız. Bundan sonra aynen devam edeceğiz'' dedi. Birleşmiş Milletler'in (BM) 30 Haziran yaklaşması sebebiyle bir siyasi iradeyi kullanma yolunda adım atmasını arzuladıklarını belirten Başbakan Erdoğan, ''Şu anda görüldüğü gibi geçici yönetim halka rağmen kendisi bazı takdirleri kullanmak istiyor. Halka rağmen Irak'ın geleceğini bu noktada yönlendirecek bir adımın atılması Irak'ta ciddi sıkıntılara neden olacaktır. Temennimiz odur ki yapılması gereken yasalar adil bir şekilde yapılsın. Hazırlanmış olan geçici temel yasa da tüm unsurları kapsamıyor. Bunu kapsamadığı için de sürekli eleştiriye tabi'' diye konuştu. KIBRIS'TAKİ TÜRK ASKERİ Türk askerinin Kuzey Kıbrıs'ta garantörlükten doğan bir hakkı kullanarak bulunduğunu belirten Erdoğan, ''Son Kıbrıs görüşmelerinde ortaya çıkan Annan Planı çerçevesinde Türk askerinin adadan nasıl ve ne zaman çıkacağı hususunda bir yol haritası oluşmuştur. Ancak Güney Kıbrıs'tan çıkan hayır cevabı, bu yol haritasını da reddetmektir. Bizim askerlerimiz orada daha önceki anlaşmalara dayalı olarak barışın teminatı olarak yer almıştır. Onun garantörlük haklarından doğan bir haktır. Aynı durum diğer garantör ülke Yunanistan için de mevcuttur. Bunu niye görmüyoruz. Bunu da görmemiz gerekir. Hatta Güney Kıbrıs'a yerleştirilen silahlarla Kuzey'e böyle bir silah yerleştirmesi var mı diye incelediğinizde Güney'de bunu farklı göreceksiniz. Kuzey Kıbrıs bu konuda çok daha hassas davranmıştır ve Annan Planı'nın gereği neyse bunu o plan içerisinde Burgenstock'ta görüşmelerdeki şekliyle her iki taraf da ona göre adımlarını atmıştır. Ama referandumda çıkan netice hayır olmuştur. Kuzey Kıbrıs evet demek suretiyle o planı kabul etmiştir. Aslında bu sorunun muhatabı biz değiliz, Güney Kıbrıs'tır. Çünkü onlar bir yerde ülkelerinde bulunan güvenlik güçlerinin çıkmasını kabul etmiyor anlamına gelir'' dedi. ''VERHEUGEN MESAJ VERDİ'' Avrupa Birliği Genişlemeden Sorumlu Komiseri Gunter Verheugen'in ''Türkiye kriterleri yerine getirmese de Aralık'ta tarih alır'' şeklindeki sözü değerlendiren Başbakan Erdoğan, ''Verheugen'in yaklaşımları bu defa olumlu. Sayın Verheugen'in yaklaşımlarında Türkiye'nin bugüne kadar atmış olduğu adımların olumlu değerlendirilmesi gerektiğini ve AB üyesi ülkelerin olumlu yaklaşımda bulunması gerektiği istikametindedir. Verheugen, 'Yüksek tonda cevaplamak, yüksek tonda değerlendirmek gibi bir psikolojim yok. Tam aksine ben böyle birşeyi düşünmüyorum, böyle birşeye ihtimal vermiyorum' diyerek bütün AB üyesi ülkelerdeki gerek devlet başkanları, gerek başbakanlar ve gerekse dışışleri bakanlarıyla yaptığıyiye'ye olan alakanın kendilerinmız görüşmelere dayalı olarak ihtimaller üzerinde hesap yapmak isteyenlere cevapsız bırakmamak için o cevabı verdi'' diye konuştu. Kıbrıs'taki bazı gruplarla ilgili soruyu da cevaplayan Erdoğan, ''İlk defa böyle bir yorum içinde bulunduğumuzu sizden öğrenmiş oluyoruz. İlk defa KKTC'nin sorumluluk alanında. Biz kendilerine şu ana kadar yardımcı olduysak, bundan sonra da yardımcı oluruz. O gruplarla ilgilenmeyiz. Bizim için çok spesifik konulardır. Ama Sakıp Akıncı bir parlamenterdir. Şüphesiz ki ülkesi için yapacakları vardır, bunu da ülkesiyle paylaşır'' dedi. Erdoğan YÖK yasasının kısmen veto edilmesi konusunda da, yetkili kurulların toplanıp gerekli değerlendirme yaptıktan sonra kararlarını açıklayacaklarını sözlerine ekledi. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 22:18

İLGİLİ HABERLER