Gündem
  • 6.6.2009 15:40

ERDOĞAN : “HOCA, ‘ER KİŞİ NİYETİNE’ DİYECEK”

OKTAY ÖZDEN - REFİK FİDAN
KÜTAHYA (İHA) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, mayınlı arazilerin temizlenmesi konusunda muhalefetin çamur siyaseti izlediğini öne sürerek, "İsrail ile ilgili konuşmaya geldiğinde bu ülkenin Başbakanı’nın duruşunu bütün dünya çok iyi biliyor” dedi. 

Partisinin Kütahya İl Kongresi’nde partililere hitap eden Başbakan Erdoğan, AK Parti'yi yıpratmak, yolundan çevirmek için çok çeşitli formüllerin uygulamaya konulduğunu ifade ederek, "Meclis’in çalışmalarını yavaşlatmaya çalıştılar. Demokrasi dışı yöntemlerle hukuk dışı uygulamalarla bizi siyaset sahasının dışına çekmeye çalıştılar. Bugün hukuk dışı örgütlenmelerle mafyayla çetelerle kaos oluşturacak eylemlerle bizi yıpratmanın mücadelesini verdiler. Demokrasiye, hukuka, milli iradeye sımsıkı sarıldık. Milletten aldığımız icazete sımsıkı sarıldık, bu günlere ulaştık. Şimdi başka bir planın içindeler. "İktidardaki partiler yıpranır" diyerek umutla bekliyorlardı ama baktılar ki AK Parti yıpranmıyor, millet nezdinde kararlılıkla yoluna devam ediyor, neler yaptıklarını, nasıl çamur siyaseti yaptıklarını görüyorsunuz. Akla hayale gelmedik yalanlarla nasıl üzerimize geldiklerini görüyorsunuz, TBMM'yi nasıl kilitlemeye çalıştıklarını, nasıl engeller çıkardıklarını, Meclis kürsüsünü bile işgal edecek kadar nasıl hırçınlaştıklarını görüyorsunuz" dedi.

"İSRAİL KONUSUNDA GÖRÜŞÜMÜZÜ DÜNYA BİLİYOR"

Muhalefetin Türkiye'nin yararına olacak her meselede AK Partili vekillerin üzerine saldırmaya varıncaya kadar yanlış içine girdiğini iddia eden Erdoğan, "Arkadaşlarımıza sabır tavsiye ettik. Çünkü onlar gerilim siyasetinden nemalanmaya çalışıyor, yandaş medyalarıyla bunu yapmaya çalışıyorlar. Ellerini taşın altına koymak yerine, dayanışma içinde olmak yerine, her çözümün karşısında durdular. ‘Yeter ki AK Parti başarısız olsun, başarılar AK Parti hanesine yazılmasın, Türkiye'ye ne olursa olsun’ dediler. Son mayınla ilgili çalışmalar bir ay sürdü. Biri 70 küsur milletvekili, öbürü 90 küsur milletvekili. Ama bizim milletvekillerimiz için, "Genel Başkan’a rağmen gelmediler" dediler. Çok ayıp. Kimi yurt dışında olabilir, gelmemiş olabilir. Ama hemen, "Başbakan’a rağmen gelmediler" dediler. Tüm muhalefet partileri hepsinin aldığı oy 90 küsur. Onlar nereye gitti. Bu işi engellemeye çalışanlar onlar. Onları niye yazmıyorsun? Yazamaz çünkü onu yazdıkları zaman kendi açıkları ortaya çıkacak. Benim bakanım için gensoru vermişlerdir, kendi gensorusu için konuşacak adam bulamamışlardır. Engel koymayın, gelin de, ‘Nasıl yardımcı oluruz?’ deyin. Tutturdular bir İsrail, gidiyorlar. En sonunda dedik, "İsrail ile ilgili konuşmaya geldiğinde kusura bakmayın, bu ülkenin Başbakanı’nın duruşunu dünyada herkes çok iyi bilir. Siz kendinize bakın önce. Çıkmış bir tanesi konuşuyor. Bizden önce İsrail ile yapılmış birçok anlaşmalar var. "Hiçbir anlaşma yapmadık" gibi sözlerle halkı aldatmayın, dürüst olun. Bunların gizlilik kaydı olmasa bunlar açıklanır. Ama onlar açıklarlar. Biz hukuka saygılıyız. Bizim her şeyimiz açık. "Yaptıysak, yaptık" deriz. Neye dayanarak sen bunu söylüyorsun? Nerede İsrail yazıyor" diye konuştu.

YENİ YATIRIM PAKETİ

Yeni yatırım paketi açtıklarını hatırlatan Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Teşvik sistemini köklü şekilde yeniledik. Tüm illerimizi teşvik kapsamına aldık. İstihdam noktasında önemli düzenlemeleri uyguluyoruz. 500 bin kişilik istihdam imkanı getiriyoruz. KOBİ’leri kredi yönünden destekliyoruz. Ekonomimize canlılık getirecek, özellikle Kütahya gibi sanayileşen şehirleri destekleyecek bu yeni tedbirlerin hayırlı olmasını diliyorum. 4 ilde kalkınma ajansı kuruluyor. 26 tane ilde var, biri Kütahya oluyor. Biz sanayicilere diyoruz ki, gel Kütahya'ya yatırım yap. Kütahya'ya yatırım yaparsan, TL'de 3 puan, dövizde 1 puan kredi indirimi sağlıyoruz. Nakliyeyi biz üstleniyoruz. Yatırımı cazip hale getiriyor, ülkenin her köşesini yatırım üssü haline getirmeyi hedefliyoruz. 120 bin işsiz vatandaşımızı çeşitli işlerde istihdam edeceğiz. Kurs verirken günde 15 lira harçlık vereceğiz. 100 bin öğrencimize günlük 10 lira ödeme yaparak staj yapmasını sağlayarak bu öğrencileri ekonomiye kazandıracağız. KOBİ’lerimizi de aynı şekilde destekliyor, finansman imkanlarına daha kolay erişmelerini sağlıyoruz. Hedefimiz sadece küresel krizin etkilerini azaltmak değil, Türkiye'yi büyük bir ekonomi haline getirmek. Bu kriz mutlaka aşılacak, mutlaka geride kalacak. İşte o zaman Türkiye eskisinden çok daha emin adımlarla geleceğe ilerleyecek. Yıllık enflasyon 5,2 oldu. 30'dan 5’e indi. Ta İzmit'ten Kuzey Amerika'ya Ford Transit ihraç ediyoruz. Elimizdeki stoklar eridi diyorlar. 3 ay sonraya gün veriyoruz diyorlar. Bu ülke kolay kolay yıkılmaz, bunu görmek istemiyorlar. Biz göreve geldiğimizde 239 milyar GSMH vardı. 79 senede buraya gelmiştik. Biz buna 6 senede 512 milyar dolar ilave ettik. Türkiye'yi hak ettiği seviyelere hep birlikte taşıyacağız, hiç endişeniz olmasın. Bu açıkladığım tedbirler her kesim tarafından memnuniyetle karşılandı. Eleştirilerin de bir dozu olmalı. Belirli kesimler sevincimize gölge düşürmenin gayreti içinde. Türkiye böyle moral bozucu girişimlere artık kulak asmıyor. Krizin başladığı günden beri moral bozmaya çalışıyorlar ama başarılı olamadılar. Bugün koordinasyon içinde çalışan genç, dinamik bir ekonomi yöntemi iş başında. Zamanı gelince tedbirlerimizi uyguluyoruz. Kimsenin tereddüdü olmasın. Türkiye emin ellerde ve geleceğe doğru emin adımlarla ilerliyor. Bundan sonra da bu minval üzere yolumuza devam edeceğiz."

"VATANIMIZIN ALEYHİNDE OLACAK HİÇBİR ŞEYE İMZA ATMADIK"

Küresel sermayenin ülkeye girmesiyle Türkiye'nin kazanacağını anlatan Erdoğan, "Biz sizin bu ülkeye yabancı sermayenin girmesine karşı olduğunuzu biliyoruz. Biz yabancı sermayeye karşı değiliz. Küresel sermaye benim ülkeme girmelidir. Hele küresel bir finans krizinin olduğu bir dönemde ben buna niye hayır diyeyim? Kütahya'da çok büyük bir yatırım içinde olan bir küresel sermaye var. Biz buna hayır mı diyelim? Orada 200-300 kişi çalışsa bizim için iyi değil mi? Bu bin 500 kişinin aş bulması demektir. Biz vatanımızın aleyhinde olacak hiçbir şeye imza atmadık. Her şeyde bu milletin faydasını düşünüyoruz. Bu partiyi millet kurdu, Ahmet, Mehmet, Hasan, Hüseyin değil. "AK Parti kaybederse kaybetsin, yeter ki Türkiye kazansın" dedik. Türkiye'nin her meselesini çözme yolunda tam bir kararlılık, cesaret içindeyiz. Biz diyoruz ki siz 3,5 iktidarda kalanlar, yahu söyleyin ‘Biz şunu yaptık’ deyin. Ne yaptınız? "Kütahya'ya şunu getirdik, şunu yaptık" deyin. Ama buna rağmen biz hırçınlaşmadan yolumuza hizmetle devam edeceğiz. Biz gerginlikleri prim vermeyeceğiz. Biz ayrıştırıcı olmayacağız. Muhalefetin gerginlik siyasetine lütfen prim vermeyin. Biz milletimiz için siyaset yapıyoruz. Hesabımızı vereceğimiz merci millettir. 29 Mart seçimlerini birileri bitiş noktası olarak görebilir. Seçim sonrası yine Ankara'ya kapandıklarını görüyorsunuz. Biz bunu yeni bir milat olarak görüyoruz. Çünkü biz yarış bittikten sonra da koşmaya devam ediyoruz. Hedefine emin adımlarla ilerleyenlerdeniz. Başladığımız projeleri bitirmenin mücadelesi içindeyiz. Millete hizmet etmenin dışında gayesi olanlar varsa, yorulanlar, kalbinde isteksizlik hissedenler varsa onlara rica ediyorum lütfen dinlensinler. Biz milletin her bir kuruşunu gözümüz gibi koruyan, emaneti amacı dahilinde kullanma noktasında azami hassasiyet gösteren bir hareketin mensuplarıyız. Bu noktada zafiyet gösterenler varsa onlara asla müsamaha göstermeyeceğimiz bilsinler. Ülke bizden hizmet bekliyor" şeklinde konuştu.

“FAKİR FUKARAYI EV SAHİBİ YAPACAĞIZ”

Fakir fukaraya balık tutmayı öğreteceklerini de kaydeden Erdoğan, "Onlara inşallah iş imkanı da sağlayacağız, peşinatsız, ayda 90 lirayla konut sahibi yapacağız. Tabii ki hiç bir geliri olmayacak. Maalesef bazen o tür numaralar da oluyor. Buna müsaade etmeyeceğiz. 2002 yılına kadar Kütahya'da sadece 19 kilometre bölünmüş yol yapılmıştı, biz 122 kilometre bölünmüş yol ilave ettik. Mekece'ye ulaşacak. 6,5 yılda Kütahya'nın çehresi değişti. Kütahya bir sanayi şehri olarak öne çıkacak. Bir ve beraber olacağız. Diri olacağız, iri olacağız. Aramıza nifak sokmak isteyenlere fırsat vermeyeceğiz. Bu hareket bir fırsat. Bu hareketi bölmek isteyenler bilesiniz ki, bu ülkede gıdası kesilen çıkar çevreleridir. Onlar çok değişik yöntemler kullanacaklar, akla hayale gelmez iftiralarla saldıracak, aramıza sızmaya çalışacaklar. Biz buna müdahil olacağız. Çünkü hiçbir ana, yavrusunun ölümüne göz kırpamaz. Ben sizlerden bir ve beraber olmanızı istiyorum" şeklinde konuştu. 

“HOCA, ‘ER KİŞİ NİYETİNE’ DİYECEK”



Erdoğan, konuşmasının sonunda makamların önemsiz olduğuna işaret ederek, "Ne ki makam? Er veya geç ölüm bizi de bulmayacak mı? Bulacak. Bu makamların sahibi oraya farklı bir şekilde defnedilmeyecek ki. Hoca efendi gelecek, "Er kişi niyetine" diyecek. Burada kalkıp, "Ne cumhurbaşkanı niyetine, ne başbakan, ne bakan, ne belediye başkanı niyetine" demeyecek, ‘Er kişi niyetine’ diyecek. Öyle ise bu kavga niye?" şeklinde konuştu.
Erdoğan'ın konuşması sırasında, salonda bulunun bir din görevlisi, "İmamlara kadro istiyoruz" dedi. Erdoğan ise, "Biz ne konuşuyoruz, sen ne diyorsun" diye cevap verdi.
Kamil Saraçoğlu ile Mehmet Tekin'in aday olduğu kongre, Dumlupınar Salonu'nda yapıldı. Kongreye Çevre Ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, İçişleri Bakanı Beşir Atalay ile AK Parti Kütahya milletvekilleri ile çok sayıda partili katıldı.

Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 17:04

İLGİLİ HABERLER