ERDOĞAN:

OKTAY ÖZDEN - HÜSEYİN EFE
KÜTAHYA - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, milleti tanımadan masa başında yanlış hesap yapanların senaryosunun ellerinde kaldığını belirterek, "Demokrasiyi ve milletimizin yaşama üslubunu içlerine sindiremeyen, 'milli egemenlik hakkını bu millet kullanamaz' diyen, meclisten, milli iradeden kaçan bu insanlara bir millet dersi vermenizi istiyorum" dedi.
MHP'yi CHP değirmenine su taşımakla suçlayan Erdoğan, CHP Lideri Deniz Baykal'ın Türkiye'de adalet değil, imtiyaz istediğini bildirdi.
Partisinin Kütahya mitinginde coşkulu bir kalabalığa hitap eden Başbakan Erdoğan, Ankara'da Türkiye'yi eski günlere döndürmek isteyenlerin ayak oyunları oynadığını ifade etti. Erdoğan, "Türkiye'nin saat gibi işleyen demokratik sürecini kesintiyi uğratmak çabalarına şahit oldunuz. 1950'de rahmetli Menderes: 'Yeter, söz milletindir' demişti. Şimdi karar sizin. 'Yeter, karar milletin' deyin. Şimdi mühür sizin. Bütün kriz ihtimallerini bertaraf edecek, millete düşürülecek bütün senaryoları çöpe atacak,
demokratik istikrarı sürekli kılacak olan sizsiniz. Biz kendimizi sizden ayrı görmediğimiz için, sizlere sonuna kadar güvendik, güveniyoruz. 22 Temmuzda tam bir demokrasi dersi vermeye hazır mısınız? Adalet ve kalkınma idealinin gerçekleşmesi için 3 Kasımdakinden daha güçlü bir irade ortaya koyacak mısınız? Milli egemenliğin kayıtsız şartsız milletin olması için, Dumlupınar'da şahlanan istiklal ruhuyla Türkiye'yi istikbale taşıyacak mısınız?" dedi.
5 yıl üst üste büyüyen ekonomi, demokrasi ve istikrardan bahseden Erdoğan, "Gecelik faizlerin yüzde 8 bine çıktığı günleri unutmadık. O günleri uygulayanlar kimlerdi? DSP zihniyeti. Şimdi CHP ile ortak oldular. Bir diğeri hangisiydi? MHP. O da şimdi değirmenciliğe hazırlanıyor. CHP değirmenine su taşıyacakmış. Hayırlı olsun. Al birini vur öbürüne. Hiç farkı yok. Bölücü terör örgütünün başını sana hediye edecekler, sen kalkıp hapishaneyi İmralı'da döşeyeceksin. Yemezler bunları, yutmazlar. 'Acaba sayın
Bahçeli, siz Ankara'nın doğusunu biliyor musunuz? Acaba güneydoğuyu tanır mısınız? Hiç oralara gittiniz mi?' Siz bu ülkede 3.5 yıl başbakan yardımcılığı yaptınız. Acaba Türk cumhuriyetlerinden hangisine bir kez gittiniz mi? Gitmedi. Şu süre içerisinde de Türkiye'de acaba kaç ile gidecek? Her yere gidemez. Biz her yere gireriz. Çünkü biz 780 bin kilometrekarelik Türkiye'mizin iktidarı olduk. Onların hizmet götürmediği yerlere biz gidiyoruz" diye konuştu.
Ekonomiyi düze çıkardıklarını, milleti akşam yatıp sabah kalktıklarında karşılaştıkları zamdan kurtardıklarını ifade eden Erdoğan, "Türkiye'yi karanlık tünelden çıkardık, bugünlere getirdik. Ama bugün milleti tanımayanlar bir senaryo yazdılar. Bu senaryoları ellerinde kaldı. Türkiye'nin geleceği yerde duracağını düşünenler yanlış hesap yaptılar. Milleti tanımadan, masa başında yanlış senaryolar yazıyorlar. Demokrasiyi, milletimizin yaşama üslubunu içlerine sindiremeyen, "milli egemenlik hakkını bu millet
kullanamaz" diyen, meclisten, milli iradeden kaçan bu insanlara bir millet dersi vermenizi istiyorum. 22 Temmuzda millet konuşacak. Milletine tuzak kuranlar 22 Temmuzda tasfiye olacak. Büyük bir tasfiyeye, temizlik harekatına hazır mısınız? Türkiye'nin bütün meydanları hazır" şeklinde konuştu.

"MİLLİYETÇİLER, BORCU BORÇLA ÖDERKEN NEREDEYDİLER"
Erdoğan, milyonların vicdanının ayağa kalktığını kaydederek, şunları söyledi:
"Bu vicdanlar karşısında kimse duramaz. Bu vicdanlar adalet istiyor, bu vicdanlar merhamet istiyor, bu vicdanlar kalkınma istiyor. Bu vicdanların adresi Ak Parti'dir. Çünkü unutmadık onların iktidarlarını, o içi boşaltılan bankaları, fırlatılan anayasaları unutmadık. DSP, MHP ve ANAP iktidarında 22 banka hortumlandı mı? 40 milyar dolar faturası var. Kim ödedi? Benim halkım. Geçmiş dönemde hepsi borçlandı. Bunlar sadece borçlandı, milliyetçiler ya. Peki borç ödediler mi. Borcu ödemek için tekrar borç
aldılar. Göreve geldik, baktık ki Merkez Bankası'nın kasasında 26 milyar dolar var. Bunun yarısı da yurt dışındaki vatandaşlarımıza ait. Şimdi Merkez Bankası'nın kasasında 66 milyar dolar var. Biz göreve geldiğimizde petrolün varili 22 dolardı, şimdi 70 dolar. Bizi vurdu mu? Bakmayın mazot 1 YTL olacak diye bunlar kuru sıkı atıyor. İmar Bankası'nın kime ait oluğunu bilirsiniz. Bu İmarzedeler için biz 9 katrilyon ödedik. Çıkıp da meydanlarda konuşacağına, sen yurtdışında kaçak olan babanın, kardeşinin
borçlarını öde. Dürüstlük üzerine ahkam kesme."
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden herkesin ne kadar demokrat olduğunun görüldüğüne işaret eden Erdoğan şunları kaydetti: "Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde herkes, adaletten ne anladığını, ne kadar demokrat olduğunu gösterdi. Demokrasiye tuzak kuranlar mahcup oldular. Gerilim siyaseti ellerinde kaldı. Niye durup dururken sistemi kilitlediklerini izah edemiyorlar. Hele CHP, ANAP ne yaptılar? Meclisten kaçtılar. Arkadaşlara dedik, o koltukların resmini çekin, tarihe kayıt düşeceğiz. CHP'nin ne olduğunu biz
biliyoruz, ama gelecek nesiller de bilsin. Biz anayasa mı değiştirdik? Siz sandıkta her şeyi çok daha iyi yaparsınız. İstiyorum ki milletimizin tek bir oyu CHP'ye yedek parça olmasın. Çünkü milletimizin vicdanlarını yaraladılar, bunun cezasını da sizden alacaklar. Rahmetli Özal 262, Demirel 244, Sezer 330 oyla seçildi. Sayın gül 357 oy aldı. Peki kardeşim, nasıl oluyor da aynı anayasayla seçimler yapılmışken, 3 cumhurbaşkanı aynı şekilde seçilmişken, nasıl oyunun kuralları, anayasanın kuralları bir anda
değişiyor? Birileri bize akıl veriyor, sert olmayın diye. Biz sert değiliz. Bu bir hak arayışbreriz. Çünkü bıdır.

"BAYKAL ADALET DEĞİL, İMTİYAZ İSTİYOR"
CHP Lideri Baykal'ın adalet değil, imtiyaz istediğini öne süren Erdoğan, "Ey CHP ve diğerleri. Milletin size vermediği yetkileri başka kurumlardan almaya çalışmayın. Çünkü milletten daha büyük bir gücü AK Parti tanımıyor. Eğer güveniyorsanız kendinize, hodri meydan, millete gidelim. Milletin verdiği her kararın başımızın üstünde yeri var. Onun için diyoruz ki, bunlar bu yanlışlarının bedelini 22 Temmuzda yaprak dökümü yaşayarak ödeyecekler. Biz tercihimizi milletten yana koyduk. Yüzümüz ak, alnımız açık.
Sayın Baykal bu ülkede adalet değil, imtiyaz istiyor. Demokrasinin kesintiye uğramasından kendisi için çare arıyor. Çünkü hayatı boyunca demokrasiden yana olmadı, demokrasiye saygısı olmadı ki. CHP diyor ki, 'AK Parti ne verirse ben 3 katını vereceğim' diyor. Millet geçmişte bunların hepsini gördü. 'Anahtar vereceğim' diyenleri de gördü. Ama biz ne aldatan olacağız, ne aldanan olacağız. İhracatımız 95 milyar dolara çıktı. Üzerine 50 milyar dolar ilave etmişiz. Birisi, 'Ben ÖSS'yi kaldıracağım diyor.
Kardeşim, niye doğru konuşmuyorsun? Senin doğru dürüst yapılmış üniversiten yok. YÖK şu anda öğretim üyem yok diyor. Biz bu dönemde 39 üniversite kurduk" şeklinde konuştu.
Erdoğan, konuşmasının sonlarında ayrımcılık yapmak isteyenlere, kin nefret tohumu ekmek isteyenlere asla müsaade etmeyeceklerini de vurgulayarak, "Biz bir, beraber ve bütünüz. Biz kimseyi, para, pul, makam, mevki, etnik unsur bunların hiç birinden dolayı sevmiyoruz. Yaradılanı yaradandan ötürü seviyoruz. Anlayışımız budur. Ne makam, ne mevki, ne para ne pul. Cumhurbaşkanı olsan ne olur, Başbakan olsan ne olur, milletvekili olsan ne olur? Trilyoner olsan ne yazar? Gideceğin yer 2 metreküplük mezar. İmam
son yolculukta, Cumhurbaşkanı niyetine, Başbakan niyetine demeyecek, er kişi niyetine deyip koyacaklar. Bizim derdimiz, halka hizmet, hakka hizmettir. Baki kalan bu kubbede hoş bir seda demişler. Bunu yapabilirsek ne güzel. Onun için diyorum ki; "Aramıza nifak tohumu ekmek isteyenlere bu meydandan bir cevap verelim. Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Allah bu birlikteliğimizi bozmak isteyenlere fırsat vermesin. Bununla kalmayacağız. Durmadan, yürüyeceğiz, çalışacağız. Türkiye için çalışacağız"
diye konuştu.
Başbakan Erdoğan'ın sık sık, "Türkiye seninle gurur duyuyor" sloganlarıyla kesildi. Başbakan konuşması sırasında yağmur çiseleyince rahmet müjdesinin İstanbul ve Ankara için de olmasını temenni etti.
Güncellenme Tarihi : 24.3.2016 17:48