Gündem
  • 19.7.2009 16:10

ERDOĞAN'DAN BAYKAL'I KIZDIRACAK SÖZLER: YAŞ YETMİŞ...

Başbakan Erdoğan: "Gazetelerde bakanlar kurulu toplanacak mı toplanmayacak mı diyordu. Nerde böyle haftada bir Bakanlar Kurulu toplantısı. Sürekli belli bir takvimde yürüyen bir bakanlar kurulu hak getire. Ankara Mamak'a bile binlerce kilometre uzakta kalmıştı. İşte böyle bir umutsuzluk atmosferinde böyle bir çaresizlik manzarası içinde önce millete sorduk. Türkiye'nin bir partiye ihtiyacı var mı? Var. Kuralım mı? Evet. Adı ne olsun? Türkiye'nin adalete ihtiyacı var Adalet olsun, Türkiye'nin kalkınmaya ihtiyacı var Kalkınma olsun, temiz siyaset yapsın ve dedik ki o zaman AK Parti Adalet ve Kalkınma Partisi olsun dedik.

SEL FELAKETLERİNE HIZLA MÜDAHALE ETTİK

İnsana hizmeti görevimiz bildik sözde yetkide kararda milletindir dedik. Yasama yürütme yargı organı ayrı dedik. Kimse kimsenin işine karışmamalı burnunu sokmamalı dedik. Herkes yerini yurdunu bilmeli dedik. Eğer adresi şaşıranlar olursa benim milletim onlara adresini ergeç buldurur dedik. Bulduruyor mu bulduruyor. Bundan sonra da bulduracak. Milletimiz ile Ankara arasında oluşmuş o kör sağır ve dilsiz duvarları biz ortadan kaldırdık. Fabrikaların atölyelerin çarklarını yeniden döndürmeye çalıştık. Ankara Hakkari'nin yanındadır, Artvin'in Edirne'nin yanıbaşındadır. Artvin'de Sel afeti oldu, Ordu'da sel afeti oldu bizler hemen orada yerimizi aldık. Anında oradan bilgi akışını sağladık. Ama tabi bakıyorsunuz ki yine yazılı ve görsel medya hedef saptırmaya devam ediyor. Herkes haddini bilecek doğal afetler karşısında yerini bileceksin. Herşeyi biz hallederiz diyemezsin. Dünyada örneği yok. ABD'de olmadı mı afetler binlerce insan ölmedi mi? Ama bunlar hemen bakıyorsunuz bentler gitti, ah ah onları bir yaşa da ondan sonra konuş. Gerçekleri göreceksin haddini bileceksin.

AB YOLUNDA TÜRKİYE'YE MUHALEFET EDEN ÜLKELER İŞLERİNE, BİZ İŞİMİZE BAKACAĞIZ

Ankara şimdi AB'nin hemen yanıbaşında. Bu hafta Konya'daydık ve Konya Valiliği'ni ziyaret ederken vatandaşlarla şöyle bir selamlaşıyoruz. Bir iki tane genç Başbakan'ın niçin bu kadar AB'ye girmeyi arzu ediyorsunuz. Dedim ki bu karar 1959'da verildi. Bizler bu verilen kararı sürdürüyoruz ve bunun bize faydası olur dedim. Ya Başbakanım dedi ama bize bunlar çok zaman kaybettiriyorlar dedi. Siz dedim üzülmeyin biz işimize bakıyoruz. Türkiye'nin ihracatının yüzde 60'ı AB üyesi ülkelere gidiyor onlar bize muhtaç diyor genç. Ama bizden almazlar ise başkasından da alabilirler. Dünya artık küçülen bir köy haline geliyor.

DEVLETİN BORÇLANMA FAİZİNİ YÜZDE 63'TEN YÜZDE 11'LERE DÜŞÜRDÜK

Bizler inşallah 2013'te kalkıpta kişi başına milli gelir 10 bin dolar olacak dediğimizde hayal diyorlardı ama buyrun biz 2008 sonunda biz bunu yakaladık. Aynı şekilde ihracatta göreve geldiğimizde 36 milyar Dolardı. 2008 sonu 132 milyar Dolar. 5 yılda ilave ettiğimiz rakam ortada. Yüzde 63 devletin borçlanma faizi vardı işte şimdi yüzde 11-12. Bu faiz kimin cebinden çıkıyordu vatandaşımın cebinden çıkıyordu. Enflasyon neydi yüzde 30 şimdi 5,7 aradaki fark yüzde 24 bu da benim vatandaşımın cebinde kaldı mı? Canavar değil miydi bu canavar şimdi ayaklarımızın altında. Bunu görmüyorlar fakat biz aynı kararlılıkla yola devam ediyoruz. Biz büyük düşünüyoruz. Biz ne dedik Sen Ankara'sın büyük düşün, sen Türkiye'sin büyük düşün. Benim milletim küçük düşünmez büyük düşünür ve büyük düşüneceğiz hesabı büyük yapacağız. Yola böyle devam edeceğiz.

ARTIK ON YILLAR ÖNCESİNİN TÜRKİYE'Sİ YOK. AYAKLARI ÜZERİNDE DURAN BİR TÜRKİYE VAR

Ankara Viyana'daki, Tokyo'daki, Saray Bosna'daki, New York'taki vatandaşlarımızında Gazze'deki, Urumçi'deki kardeşlerimizin yanındadır ve yanında olacaktır. Ankara - Konya ilk ray treninin temelini attık. Artık git-gel Konya 6 saat yok, artık Git-Gel Konya 2,5 saat ve modern trenlerle. Bu AK Parti farkıdır. Allah heyecanınızıı, birliğinizi beraberliğinizi. gücünüzü arttırsın. Bu gençlik AK Gençlik, bu gençlik inşallah bir slogan gençliği değil. İnşallah bilgisayarıyla geleceği planlayan projelendiren bir gençlik. İnşallah deneyimini bilgisini kullanan bir gençlik. 13 Mart'ta Ankara Eskişehir hattını açtık. 1 Saat 25 dakika'da Eskişehirdesin. İstanbul'dan trene bineceğiz 2 saat 15 dakikada burada olacağız. İzmir'i Yozgat'ı da inşallah hızlı trenle buluşturacağız. Ankara - Samsun karayolunu tamamladık. Ankara'yı tüm şehirlerimize yakın hale getirdik. Bolu Tüneli, ne diyorlardı patates deposu mu yapalım, doğalgaz deposu mu yapalım. Ya burayı ne yapacağız tünel olmuyor dediler ve yetkilileri çağırdık ve yaptık. Biz buyuz kılıç kuşananın iş bilenin olay bu kadar basit. Bunlar nereleri böyle yarı yolda bıraktılar. 15 Yıl önce 20 yıl önce bıraktılar biz onların bıraktıklarını tamamladık ve yenilerini ekledik. Marmaray boğazın altında toprak zemine tamamen girmiş vaziyette bir tünel. Boğazın altından Üsküdar'dan Sirkeci'ye geçtim. Onlar konuştu biz yaptık. 2013'te inşallah trenle oradan geçeceğiz. İnşallah Pekin'i Londra'ya bağlayacağız. Onların hayallerinin bile ulaşamadığı yere evelallah bizim icraatlarımız ulaşıyor. İşte bakın Pazartesi günü Nabucco anlaşmasını imzaladık. Bütün ülkelere Avrupa'ya hayırlı olsun. BTC'den sonra Şahdeniz Doğalgaz Boru hattından sonra bu dev hat bunun imzalarını attık ve Türkiye'nin nerelere geldiğini bunlar çok açık ve net gösteriyor. Türkiye artık gündemi belirlenen bir ülke değil, Türkiye artık gündem belirleyen bir ülke. Tamamladığımız projeler var devam edenler var. Nabucco projesine de rüya diyenler vardı. Onlar 15 bin kilometreye de hayal rüya diyorlardı 9 bin 600 kilometreyi 5 yılda yaptık. Paradan 6 sıfır attık dediler rüya dediler olur olur bal gibi olur dedik ve oldu. Hesap ortada kitap ortada. Biz dediklerimizi yaptık onlar dediklerini yapamadı. Bu 6 sıfır atılsın ben kalemi bırakırım diyenler vardı bırakamadılar. Her ile üniversite dedik yaptık mı yaptık.

MİLLİ İRADEYİ TANIMAYANLARI BİZDE TANIMAYIZ

Siyaset üzerinde TBMM üzerinde millet iradesi üzerinde vesayeti asla kabul etmedik bundan sonra yine asla kabul edilmeyecektir. Vesayet özlemi içinde olanlar vesayetten medet umanlar beyduhe beklerler. Bugün hukukun vesayeti var, demokrasinin vesayeti var. Milli iradeyi tanımayanları bizde tanımayız. Baykal son zamanlarda Baykal konuşma diyor ama bazen konuşmadan da olmuyor diyor ki 'Türkiye'de Tayyip Erdoğan vesayeti var' peki ben de şimdi buradan sayın Baykal'a soruyorum. 22 Temmuz seçimleri öncesinde muhalefet partilerine defalarca çağrıda bulundum ve dedim ki partim birinci olmaz ise genel başkanlıktan çekileceğim dedim siz de çekilecek misiniz dedim cevap alamadım bu mu vesayet. Yerimi daha sonra yeni arkadaşlara bırakacağım dedim son kez milletvekili olacağım dedim bu mu vesayet. Sizler doymadınız mı? Bırakın başkaları yapsın. Ben bu yaşımda bunu söylüyorum 55 yaşımdayım bunu söylüyorum 70 yaşına geldin hala söyleyemiyorsun söyle. Bu ülkede bunların bu alışkanlıkları zaten bu ülkeyi bu hale getirdi. Hükümet olarak demokrasinin tüm kurum ve kurallarıyla işletilmesi hususunda azami hassasiyet içerisinde olduk. 27 Nisan bildirisinden sonra Sayın Baykal neredeydin? Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde neredeydin? Demokrasiye gölge düşürülmeye çalışıldığı günlerde neredeydin? Milletin yanında mıydınız? Yoksa vesayet özlemi içerisinde olanların yanandamıydınız?

SÜREKLİ AYM'YE GİDİYORLAR BU MU DEMOKRASİ ANLAYIŞINIZ?

TBMM'nin hür iradesiyle çıkardığı yasaları iptal ettirmek için, Meclis'te Başkanvekili soruyor kabul edenler hepsi el kaldırıyor oy birliği ile kabul ediliyor ertesi gün herhalde uyku devam ediyor bir sonraki gün birisi diyor ki gece yarısı baskını olmuştur diyor ve sayın Baykal diyor ki bu bir gece yarısı operasyonudur. Yav uyuyanları niye gönderiyorsun oraya o zaman uyanık olanları gönder. Arkasından Cumhurbaşkanımızın onaylayıp onaylamayacağı belli olmayan yasa için AYM'ye götüreceğiz diyor. Bu dönemde 33 kez AYM'ye gittiler ayıptır ya. Biraz siyasi partilerde ciddiyet olsun bu kadar sulu bir siyaset olur mu durmadan parlamentodan işlerini göremeyince ver elini AYM. Oraya da çok güveniyorlar herhalde durmadan orada. Türkiye'de bir AK Parti ve bir Tayyip vesayeti yoktur.

Şuna özellikle dikkat etmenizi istiyorum. 1999 - 2002 arasında sadece 46 adet vakıf eseri restore etmiş. Son 7 yılda sadece 3 bin 300 adet vakıf eseri restore etmişiz. Türkiye ile sınırlı kalmadık. Çok geniş bir coğrafyaya yayılmış ata yadigarı eserlerimiz yetim öksüz ve kimsesiz kalmıştı onlara el attık. TİKA kurumumuz var onun aracılığı ile kültürel mirasımıza sahip çıktık. Makedonya'daki Kudüs'teki camilerimizi yaptırıyırouz. Türklere ait ilk yazılı eser olan Orhun Abidelerini bizzat Beşir Beyle birlikte gittik o zaman oraya 42 km asfalt yol yaptık. Tarlaya uçakla indik. Biz dertliyiz ve yaptık. Hayati Yazıcı bey bir ekiple birlikte gittiler açılışını yaptılar. Yunus Emre vakfını kurduk. TRT-6, TRT Türk'ü yayına başlattık. Böylece tüm dünyaya sesimizi duyurmaya kültürümüzü dilimizi tüm dünyaya ulaştırmaya başladık. Ankara'nın yoğun bir çalışması ile çeşitli eserlerimiz ayağa kalktı. Havaalanından şehre giriş, Turgut Özal Bulvarı gerçekten Ankara'ya farklı bir hava getirdi. Keçiören'de bu tür çalışmalar var ve yıllar boyunca gecekondular yoksulluk anılarımızı adeta işgal etmiş kuşatmıştı. Tarihi mirasımız kendi kaderine bırakılmıştı. Bir an önce Altındağ'ımız o çevreyi halletmemiz lazım.

Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 16:12

İLGİLİ HABERLER