Gündem
  • 10.5.2004 15:07

ERDOĞAN'IN KATILDIĞI ŞURANIN AÇILIŞINA ÖĞRENCİLER ALINMAYINCA KOLTUKLAR BOŞ KALDI

ZAFER ÇAKMAK-BAYRAM KILINÇER ANKARA - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ucuz iş gücü ile sıradan bir üretim alışkanlığı yerine, yenilik ile ilerlemeyi harmanlayan çok renkli bir dönüşüm tablosu olan inovasyona Tükiye'nin şiddetle ihtiyacı olduğunu belirterek, ''Yeniliğe dayalı üretim kültüründe eski sanayi düzeni yerine inovasyona dayalı bir endüstri kuracağız'' dedi. Milli Eğitim Bakanlığı koordinatörlüğünde Türkiye Zeka Vakfı tarafından düzenlenen Türkiye 2. Bilişim Şurası'nın açılışı ODTÜ Kültür ve Konge Merkezi'nde gerçekleştirildi. Açılışa, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullatif Şener, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun ile bilim dünyasında davetliler katıldı. Şuranın açılışta herhangi bir protestonun önüne geçmek için salona öğrenciler alınmadı. Bundan dolayı açılışta koltukların büyük bölümünün boş kaldığı gözlendi. Jandarma ekipleri de salon çevresinde geniş güvenlik önlemleri aldı. Şuranın açılışında bir konuşma yapan Başbakan Erdoğan, birşeyler yapmamaları halinde küreselleşen dünyada Türk ulusunun kendisine yakışır bir yer yakalamasının mümkün gözükmediğine işaret ederek, aciz iş gücü ile sıradan bir üretim alışkanlığı yerine yenilik ile ilerlemeyi harmanlayan, bilgi ve katma değer üretme fiili sonucu ortaya çıkan çok renkli bir dönüşüm tablosu olan inovasyona Türkiye'nin şiddetle ihtiyacı olduğunu vurguladı. Erdoğan, Türkçe en yakın karşılığı yenilik olan inovasyonun bilgi ekonomisinin motoru durumunda olduğunu dile getirdi. AB'nin kapılarını Türkiye'ye açacak olan yeni ekonomik düzenin adının bilgi ekonomisi olduğunu dikkat çeken Erdoğan, ''Yeniliğe dayalı üretim kültüründe eski sanayi düzeni yerine inovasyona dayalı bir endüstri kuracağız. Bu yeni düzende dünya pazarlarında rekabeti düşük emek maliyetleriyle yakalamaya çalışan bir toplum olmaktan kurtulacağız'' şeklinde konuştu. E-dönüşümün en küçüğünden en büyüğüne bütün yurttaşları, devletin tüm kurumlarını, özel sektörü ve özellikle bilişim sektörünü etkileyecek bir süreç olduğunu işaret eden Erdoğan, ''E-dönüşüm bizleri, e-yurttaşlığa, e-pazar yerine, e-ticarete götüren bir yoldur. Bilgi toplumuna geçiş için gerekli altyapıları hazırlamak, gerekli reformları yapmak hiçte kolay değil. Bunun için güçlü bir liderlik ve siyasi kararlılık gerek. İşte o da bizim yönetimimizde var'' ifadesini kullandı. Erdoğan, yaklaşık 1 trilyon euroluk dünya bilişim pazarından binde 22'lik pay alabilen, yüz kişi başına 4 bilgisayar düşen, nüfusunun ancak yüzde 6'sının internete bağlanabildiği Türkiye'nin bu rakamlarla teknoloji yarışında bir hayli geri kaldığını kaydetti. Bilgi toplumuna dönüşümün özünde insanın ve toplumsal yapı değişiminin bulunduğuna işaret eden Erdoğan, bu değişimin gerçekleşmesi için en önemli aracın eğitim reformu olacağını, ezberciliği değil inoaktif düşünceyi, üretim odaklı bir eğitim sistemi yerleştirme ihtiyacı bulunduğu anlattı. Hedeflerinin 10 sene içinde 500 bin kişilik bir bilişim işgücü yaratmak olduğunu kaydeden Erdoğan, canlanan bilişim sektörüyle birlikte yurtdışına beyin göçünün engellemenin mümkün olduğunu söyledi. Bilgi toplumuna geçişin çok boyutlu bir süreç olduğunu belirten Erdoğan, bunun yeni hukuki düzenlemeleri de gerektirdiğini ve bu konuda ki çalışmalarında sürdüğünü ifade etti. 15 Mayıs'ta SSK'nın iş hayatına çok önemli kolaylıklar ve avantajlar getirecek olan e-bildirge uygulamasının tanıtımını yapacaklarını açıklayan Erdoğan, SSK'ya kayıtlı 800 binin üzerinde işveren ve onların istihdam ettiği 6 milyonu aşkın işçi bulunduğunu hatırlattı. Tahakkuk işlemleri ve bankalardaki ödeme kuyrukları dikkate alındığında olayın ne kadar büyük bir zaman ve enerji kaybına neden olduğunun görülebileceğini kaydeden Erdoğan, bundan sonra e-bildirge hizmetiyle bütün bu işlemlerin internet üzerinde yapılabileceğini duyurdu. Bilgi toplumu yolunda yapılacak reformların düzenleme ve iyileştirmelerin AB yolunun da kilometre taşları olacağına dikkat çeken Erdoğan, şunları söyledi: ''Her düzenlemeyle devletimiz daha şeffaf, daha hesap verebilir ve vatandaşına daha iyi hizmet sunabilir konuma gelerek bizi bu yola daha da yakınlaştıracaktır. Zamanında Avrupa'ya işçi olarak giden genç nüfusumuz, bilişim işçileri ve hatta girişimcileri olarak dünyaya açılacak ve böylece Avrupa'nın itici gücü olacağız. Türkiye, Avrupa'ya bir fizik gücü değil, beyin gücünü gönderecek''. E-devlet uygulamaları ile Türk bilişim pazarının canlanacağını, bilişim sektörünün yabancı yatırımcılardan alınacak katkılarla, kendi ulusal kimliğini de koruyarak, momentum kazanacağını kaydeden Erdoğan, tüm bu adımların Türkiye'nin aydınlık ve güçlü geleceğine doğru atılmış ve atılacak olan adımlar olduğunu vurguladı. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 22:11

İLGİLİ HABERLER