Bilim
  • 11.6.2011 00:59

ERKEKLER DE HAMİLELİĞİ TADACAK!..

Kanada'nın Vancouver şehrindeki Siggraph Conference'ta geleceğin sanal gerçeklik teknolojileri görücüye çıkıyor.

7- 11 Ağustos tarihleri arasında düzenlenecek bu konferans'ta sunulacak geliştirilmiş beş yeni simülasyon metodu sanal gerçekliğin nasıl giderek tam gaz gerçekliğe yaklaştığını gösterir nitelikte.

New Scientist'a göre;

ERKEKLERDE HAMİLELİĞİ TADACAK

Hiç hamile olmak nasıl bir şey merak ettiniz mi? artık erkekler de bunu Japon İleri Bilim ve Teknoloji Enstitüsü'sünden Takuya Iwamoto'nun yeni giysisi sayesinde bilebilecekler. Bu gereç bir ceninin ağırlığını, ısısını, hareketini ve kalp atışşını simüle ediyor.

Gereç iki dakikada 9 aylık hamilelik sürecini taklit edebiliyor ya da daha uzun süre giyildiği takdirde gün be gün hamileliğin nasıl bir şey olduğu deneyimlenebiliyor. Cenin'i taklit için, sıcak su ile doldurulmuş 4 litrelik bir torba var. Ceninin darbe hareketleri dizili 45 balonun genişlemesi ve büzülmesi ile yaratılıyor. Fakat kıpırdanma çok daha karmaşık bir işlemle gerçekleştiriliyor, dokunma ilüzyonunu yaratabilmek için uyarıcı gerekiyor. İki titreşimli kaynak belirli bir mesafe aralıkla yerleştirildiğinde, bu iki nokta arasında bir algı yaratıyor.

Giysi bir bilgisayara bağlandığında, yazılım hamileliğin farklı safhalarını taklit etmek için değişen ceninin 3 boyutlu modelini gösteriyor. Ekranda bu giysiyi giyen kişi kendi karnına dokunduğu zaman iyi bir ruh halinde görünüyor ve dengeli hareketler yapıyor. Fakat kişi sert hareketler yaparsa, cenin çok daha yoğun hareketler sergiliyor.

Ekip sistemin erkeklerin bir kadının hamilelik sürecini daha iyi anlamalarına yardımcı olacağını umuyor. Cenin hareketlerine ve ısısını içeren bu sistem diğer mevcut sistemlerden daha realistik simülasyon sunuyor.

GERÇEK ZAMANLI SANAL GERÇEKLİĞE DOĞRU

Video oyunları gerçek görünümlü çarpışmalarla dolu fakat görsellere eşlik eden otantik bir ses yaratmak karmaşık olabiliyor. Cornell Ünivresitesinden Changxi Zheng ve meslekdaşları, objeler birbirine çarpıştığı zaman ortaya çıkan patırdama ve şakırdamayı büyük bir kesinlikle yeniden üretebiliyorlar.

Çarpışmalar yüksek frekanslı sesler üretiyor ve bunların simüla edilmesi zor. Fakat Zheng'in sistemi sorunun üstesinden her bir objenini nasıl titreştiğini modelleyerek geliyor. Çarpışma sürecinin bütün bölümleri ayrı ayrı olarak analiz ediliyor.

Yüksek kalitede ses simülasyonları sanal gerçeklik uygulamaları yaratmakta önemli ve ekip üyelerinden Doug James'e göre teknikleri bunu mümkün kılan bir yapıya zemin hazırlıyor. Gelecekte, bilgisayaların rutin bir şekilde gerçek zamanlı olarak gerçekçi ortamlar, hareketler, grafikler ve sesler ile sanal gerçeklik yaratacağını düşünüyor.

DAHA GERÇEKÇİ ALEV SESİ EFEKTLERİ

Sanal dünyalar alev olmadan tamamlanmış sayılmaz. Fakat alevin sesini gerçekçi bir şekilde sentezlemek zor çünkü yüksek ve düşük frekansların karmaşık kombinasyonlarını içeriyor. New York Cornell Üniversitesinden Jeff Chadwick ve meslekdaşları, alevin hareketini esas alarak alevin sesini üreten ilk pratik tekniği tasarladılar.

Video'da, ağzından ateş çıkaran ejderha ve sanal mum gibi çeşitli alev effektelerini görebilirsiniz.

İşin can alıcı noktası ise Chadwick'in geliştirdikleri metodun gerçek zamanlı olarak alevi simüle etmekte kullanılabileceğini düşünüyor olması."Hedeflerimizden biri güçlü görsel ve ses takviyeleri ile sanal ortamlar elde edebilmek" diyor Chadwick. " Kayıtlı sesler yetersiz çünkü bir kullanıcı sanal bir ortam ile daha önce hiç görülmemiş bir biçimde etkileşim içinde olmayı umabilir."diyor.

HİSSETTİREN SANDALYE

Yön değiştirdiğinizde bir başka yöne doğru sürdüğünüzü(direksiyonu kırdığınızı) hissedebildiğiniz bir sanal araba yarışı düşünün. Artık siz bu duyguyu Ivan Poupyrev ve Disney Research Pittsburgh'tan ekibinin 'in geliştirdiği dokunsal(haptic) bir sandalye ile hissedebileceksiniz.

Vızıldamaları ya da titreşimleri hissetmekten ziyade, Surround Haptics denen sistem dokunsal iluzyon kullanarak yumuşak hareketleri yeniden yaratıyor. İki titreşimli uyarıcı deride ayrı yerlere yerleştirildiğinde beyin kandırılarak ikisi arasında tek bir titreşim hissediliyor. Ekip yarattığı duyusal modellerle, uyarıcılarla yaratılan duyunun yoğunluğunu ve pozisyonunu belirleyebilmeyi başardı. Ardından bir algoritma sandalyenin arkasında bulunan bir panele modeli ölçeklendirdi, böylece titreşimler yüzeyin herhangi bir yerinden hissedilebiliyor.

Bu sistem lunaparklardaki araçların içine ya da bir sinema deneyimine adapte edilebilir.

DAHA KOLAY ANİMASYON YARATMAYA DOĞRU 

Finding Nemo adlı filmi yapmak için, her deniz karekteri tek tek anime edildi, fakat Gred Turk ve Georgia Teknoloji Enstitüsündeki meslakdaşlarının yarattığı tek bir bilgisayar modeli, animasyonlardaki iş yükünü deniz canlılarını otomatik olarak üreterek hafifletebilir.

Model palyoça balığı, kurbağa ve deniz kaplumbağasının hareketlerini gerçekçi bir şekilde yaratıyor. Legolardaki gibi sert köşeli eklem parçalarından bir hayvanın biçimi benzetilerek başlıyor işlem. "Eklem pozisyonlarını birleştirdiğinizde farklı payandalar elde edersiniz" diye açıklıyor bunu Turk. "Bu (bir canlıya dair) hareketi yaratmak için oldukça geniş kapsamlı bir gereç."

Sonra bilgisayar anime edilecek figür için potansiyel hareketleri test ediyor ve hangisinin en iyisi olduğuna karar veriyor. Bu videoda, anime edilen bir yılan balığı zamanla gerçeğine benzemeye başlıyor.

Sistem ayrıca suyun özellklerini de dikkate alıyor. Örneğin bir girdabın akıntısına dair effektleri hesaba katıyor ya da bir manta'nın(vatoz) sıvı bir yüzeydeki şuasını dikkate alıyor.

Bu çalışmanın ana uygulama alanları filmler ve oyun animasyonları fakat ekipten Karen Liu, bunun aynı zamanda robot araştırmalarında, bir prototibin nasıl hareket etmesi gerektiğine karar verilirken kullanılabileceğini söylüyor.

Güncellenme Tarihi : 23.3.2016 16:43

İLGİLİ HABERLER