Medya
  • 4.5.2004 10:30

ERTUĞRUL ÖZKÖK:''HÜKÜMET İMAM HATİP'LER KONUSUNDA ART NİYETLİ!''

İşte Ertuğrul Özkök'ün bugünkü yazısı: Hep o cümle aklıma geliyor HİÇ dolaştırmadan düşüncemi direkt söyleyeyim. Hükümetin imam hatip okulları konusundaki politikasını samimi bulmuyorum. Hatta bir adım daha ileri giderek şunu düşünüyorum. GEREKÇE Bu politika, AKP kadrolarının ‘takıyyeci’ olduğunu iddia edenlere gerekçe temin edecektir. Neden mi böyle düşünüyorum? İşte cevabım. Hükümet, imam hatip okulları konusunu, tek başına gündeme getiremediği için, onu ‘meslek okulları’ ambalajı içinde geçirmeye çalışıyor. Oysa imam hatip okulları bu ambalajın içinden sırıtıyor. Bu okulların adı ‘meslek liseleri’. Her birinin ilgi alanına giren meslekleri var. Elektronik mesleğine, mekanik mesleğine, iletişim mesleğine insan yetiştiriyor. Durum böyleyse imam hatip okularının seslendiği meslek hangisidir? Cevabı okulun adının üstünde yazılı: ‘İmamlık...’ Bu ülkenin kaç imama ihtiyacı vardır? Yılda 5 bin mi? Yoksa 10 bin mi? Bu çocuklar imam olacaksa, gidecekleri tek yer var: İlahiyat fakülteleri. Dolayısıyla bu okullar eğer gerçekten meslek okulu ise, bunların mezunlarının ilahiyat fakültelerine gidip oradan imam çıkmalarını sağlamalıyız. AŞAĞILAYICI GEREKÇE Ama hepimiz biliyoruz ki, çocuklarını bu okullara veren ailelerin yüzde biri bile ‘imam olması’ için göndermiyor. Televizyonlarda sık sık bu ailelerin üyelerini görüyoruz. Gerekçelerini şöyle izah ediyorlar: ‘Biz bu okullara çocuklarımızı ahlaklı bir eğitim alması için gönderiyoruz.’ Bunlar muhafazakár aileler ve çocukları ahlaklı bir eğitim alsın istiyorlar. İşte bu gerekçe beni çıldırtıyor. Sadece beni değil, çocuklarını normal okullara gönderen aileleri de çıldırtıyor. Yani onların çocukları ‘ahlaklı’ eğitim alıyor, ama devlet liselerine gönderilen milyonlarca çocuk ‘ahlaksız’ bir şekilde eğitiliyor. O zaman bu okulların adını ‘ahlak liseleri’ koyun. Bir ülkeye ve onun vatandaşına bundan daha büyük hakaret olabilir mi? Ama çok daha önemlisi, hükümet böyle aşağılayıcı bir gerekçeye alet olabilir mi? İşte bu nedenlerden dolayı birçok icraatını başarılı gördüğüm hükümetin imam hatip politikasını samimiyetsiz ve art niyetli buluyorum. Bütün bunlara bakınca aklıma hep Erbakan’ın o cümlesi geliyor: ‘İmam hatipler bizim arka bahçemizdir.’ AKP DE Mİ ÖYLE Herhalde bu inanç, bazı AKP’liler tarafından da paylaşılıyor ki, bu konu ısrarla toplumun gündemine getiriliyor. ‘Efendim imam hatip okullarında sadece 73 bin öğrenci var. Ne olur onlar için katsayıda bir düzeltme yapsak’ gerekçesi de, kusura bakmayın ama herkesi enayi yerine koymaktan başka bir anlam taşımıyor. Hepimiz emin olalım ki, YÖK Kanunu’nda yapılacak bu değişiklik, imam hatip okullarına gitmeyi tekrar teşvik edici rol oynayacaktır. Bugün 73 bin olan o sayı yarın 200-300 binlere tırmanacaktır. O yüzden ben ısrarla şunu savunuyorum: İmam hatip okulları kapatılmalıdır. Eğer bu okullar gerçekten meslek lisesi olarak kabul ediliyorsa, kontenjanları ülkenin imam ihtiyacına uygun olarak sınırlandırılmalıdır. İNCİTİCİ OLUYOR Eğer samimi olarak bu okullardan kaliteli ve modern din adamı yetiştirmeyi amaçlıyorsak, bu sınırlı kontenjanı ilahiyat fakültelerine yönelterek samimi olduğumuzu ispatlamalıyız. Eğer böyle yapmazsak, amacımızın sosyal değil de siyasi olduğunu peşinen kabul ediyoruz demektir. Ha, normal liselerin eğitiminden şikayetimiz mi var? Onların ahlak derslerini kuvvetlendirir, çok iyi yetişmiş ahlak öğretmenleri ile bu eksiği gideririz. Ama artık bu konuyu durmadan kaşımaktan vazgeçmeliyiz. Bu ülkede, 73 bin çocuğun ahlaklı ders aldığı, bir milyon öğrencinin ise ahlaktan yoksun bir eğitim gördüğü gerekçesini de ağzımıza almaktan vazgeçmeliyiz. Çünkü bu, çok haksız ve çok incitici bir iftira haline dönüşüyor. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 22:08

İLGİLİ HABERLER