FETÖ elebaşından Erdoğan'a hançerli mesaj!

Bu haftaki konuşmasında yine Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı hedef alan FETÖ elebaşı “Kayma noktaları çoktur; bu noktalardan birisi, işte o Devlet-i Aliyye’deki çözülüş. Murad Hüdâvendigâr Sırpsındığı’nda, sinesinden hançer yiyip ruhunun ufkuna yürüyeceği ân, belki dudakları zor kıpırdıyordu ama son söylediği sözler “Attan inmeyesüz!” oldu" ifadelerini kullandı.

Pensilvanya’daki malikanesinden sohbet adı altında militanlarına her hafta şifreli mesajlar veren FETÖ elebaşı Fetullah Gülen, bu haftaki konuşmasında yine Erdoğan’ı hedef aldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sık sık kullandığı “Nereden nereye” sözüne atıf yaparak, “Hani birileri diyor; ‘Nereden nereye!’ Zirveden dereye… Ahırdan mereğe (samanlığa)… Kimse aklını peynirle yememiş. Nereden, nereye? Görüyor herkes onu”ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’a “hançer”li mesaj

Kosova Savaşı’ında sırtından hançerlenerek şehit edilen Osmanlı Padişahı Murat Hüdavendigar üzerinden subliminal mesaj veren FETÖ elebaşı, “Kayma noktaları çoktur; bu noktalardan birisi, işte o Devlet-i Aliyye’deki çözülüş. Murad Hüdâvendigâr Sırpsındığı’nda, sinesinden hançer yiyip ruhunun ufkuna yürüyeceği ân, belki dudakları zor kıpırdıyordu ama son söylediği sözler “Attan inmeyesüz!” oldu. Attan indik, merkûba bindik, zirvelerden, derenin dibine indik.” ifadelerini kullandı.

Militanlarına “gerekirse ölün, geri çekilmeyin” mesajı

Peygamber Efendimiz Aleyhisselamın Huneyn savaşından da örnekler veren FETÖ elebaşı Gülen, militanlarına “gerekirse ölün, geri çekilmeyin” mesajını şu ifadelerle verdi: “Huneyn vakasını müteakip, ciddî ganimet elde edilmişti. Onlar, güçlü kimselerdi ve Müslümanların birkaç katı idi. Ve ilk planda Uhud’un son planında olduğu gibi ‘muvakkat bir hezimet’ yaşandı. Fakat İnsanlığın İftihar Tablosu, orada yeni bir hamle yaptı. İşte her zaman serkârlar, öyle yaparlar. Amca, Hazreti Abbas diyor ki: ‘Atını öyle mahmuzladı ki!.. Yağan oklar karşısında geriye çekilenlere mukabil atını öyle mahmuzladı ki!..’ Öne doğru, en öne doğru… Adeta ‘Şimdi burası ölünecek bir yer ise şayet, evvelâ benim ölmem lazım!’ diyordu.”