Gündem
  • 16.12.2004 15:46

FİNANCİAL TİMES: ''TÜRKİYE'YE 'EVET' DENMEZSE AB BÖLÜNECEK, AB'NİN İÇİNDEKİ VE DIŞINDAKİ MÜSLÜMANLAR KENDİLERİNİ REDDEDİLMİŞ HİSSEDECEKTİR''

İSTANBUL - Milliyet Gazetesi'nin derlediği ve Financial Times'ın tam sayfa yayımladığı yazıyı, AB bayrağı ve Türk bayrağının olduğu bir fotoğrafla süsledi. ''Doğuya bakış: Yıllar süren taahhütlerin ardından AB nihayet Türkiye ile müzakerelere başlamaya hazır görünüyor'' başlığını kullanan gazete, ''AB liderlerinin müzakerelere başlamaya karar vermeleri halinde de üyeliğe giden yolun pürüzsüz olmayacağını'' savundu. Vincent Boland tarafından hazırlanan yorum-analizde, 300 yıl önce AB fikrinin ilk ortaya atıldığı sırada da birliğin önce 24 ülkeden oluşmasının önerildiği hatırlatıldı. Daha sonra öneri sahibi Fransız diplomatın Türkiye'yi de üyelik için teklif ettiğini, ancak son biçiminde Türkiye'ye yine özel bir ortaklık verilmesinin uygun bulunduğunu yazan Boland, ''Bu kadar yıl sonra Avrupa yine aynı ikilemi yaşıyor'' ifadesini kullandı. AB zirvesinde alınacak kararı ''dönüm noktası'' olarak niteleyen yazar, müzakerelerin uzun sürebileceğini belirterek, bundan önceki bütün örneklerde müzakere sürecinin üyelikle noktalandığını hatırlattı. ''Avrupa'nın asırlardır Türkiye'yi uzaktan etkisi altında tutmayı tercih ettiğini'' savunan yazar, ''artık Türkiye'yi de kulübe katmak niyeti bulunduğunu'' kaydetti. Türkiye'nin Avrupa ilişkileri ve AB yolculuğunu Osmanlı İmparatorluğu döneminden itibaren ele alan yazar, 1999 yılında Türkiye'ye adaylık statüsü verildiğini ve müzakerelerin başlatılıp başlatılmaması kararının Aralık 2004'te alınmasının kararlaştırıldığını hatırlattı. Türkiye'de hayata geçirilen reformlara ve Kıbrıs'ta çözüm için atılan olumlu adımlara da dikkat çeken yazar, ''İsveç, Hollanda ve Danimarka gibi Türkiye'nin insan hakları karnesini gerekçe göstererek adaylığına karşı çıkan ülkelerin bile Türkiye reformlarını sürdürdüğü müddetçe müzakerelere devam edilmesini destekler hale geldiğini'' ifade etti. Hala bazı kaygıların bulunduğunu hatırlatan yazar, Başbakan Erdoğan'ın ise kaygılarla vakit yitirmekten yana olmadığını açıkça ortaya koyduğunu belirtti. AB ile müzakerelere başlamanın Türkiye'ye yatırımların yanı sıra refah ve Avrupalı komşularıyla siyasi ve kültürel uyum getireceğini belirten Financial Times yazarı, Türkiye'nin imtiyazlı ortaklık ya da bazı istisnai uygulamalara şiddetle karşı çıktığına dikkat çekti. ''AB liderlerinin bugün ve yarın verecekleri mesaj, 40 yıllık taahhüt ve eşsiz jeopolitik çıkarlar sonucu Türkiye'nin üyeliği için hazırlıkların başlayacağı yönünde olacaktır'' tespitinde bulunan yazar, şunları kaydetti: ''Ancak ilerde Almanya'da Hıristiyan demokratlar iktidara gelir ya da Fransa'da referandum olumsuz sonuçlanır ve AB liderleri rota değiştirirse Türkiye ile ilişkileri derinleştirmeye yönelik on yıllarca süren politika kenara atılmış olur. AB bölünecek, AB'nin içindeki ve dışındaki Müslümanlar kendilerini reddedilmiş hissedecektir. Çok uzun süre ve çok fazla sözler verilmiş olan Türkiye kışkırtılmış olacak ve reformları bir kaosa sürüklenecek. AB tarihinin en büyük kararını almak üzere.'' Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 23:28

İLGİLİ HABERLER