Eğitim
  • 30.3.2012 18:31

FLAŞ... 4+4+4 Yasası Meclis'ten geçti

 Kamuoyunda ''4+4+4'' olarak bilinen ve zorunlu eğitimi kademeli olarak 12 yıla çıkaran kanun teklifi, TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilerek, yasalaştı.
     Genel Kurul'da 91 red, 1 çekimser oya karşın, 295 oyla kabul edilen kanuna göre, zorunlu ilköğretim çağı, 6-14 yaş yerine 6-13 yaş grubundaki çocukları kapsayacak. Bu çağ, çocuğun 5 yaşını bitirdiği yılın eylül ayı sonunda başlayıp, 13 yaşını bitirip 14 yaşına girdiği yılın öğretim yılı sonunda bitecek.
     İlköğretim; 4 yıllık zorunlu ilkokul ile 4 yıllık zorunlu ortaokuldan oluşacak.
     8 yıllık okullarda, kesintisiz eğitim yapılan ilköğretim kurumları, artık ilkokul ve ortaokul olarak bağımsız okullar şeklinde kurulacak. Ancak ortaokullar, imkan ve şartlara göre ilkokul veya liselerle birlikte de kurulabilecek.
     İlköğretimin, özel idare bütçelerinden yıllık gelirin en az yüzde 20'si oranında elde edilecek gelirleri; ortaöğretim kurumlarının arsa temini, binalarının yapım, bakım ve onarımı ile diğer ihtiyaçlarının karşılanması için de kullanılacak.
     İlköğretim ve Eğitim Kanunu'nda yapılan bu değişiklikler, Milli Eğitim Kanunu'nda da yapılıyor.
    
     -İmam-hatip ortaokulları-
    
     İlköğretim kurumları tanımlanırken, ''imam-hatip ortaokulları'' da bu tanımda yer aldı. Buna göre, ilköğretim kurumları; 4 yıllık zorunlu ilkokullar, 4 yıllık zorunlu ve farklı programlar arasında tercihe imkan veren ortaokullar ile imam-hatip ortaokullarından oluşacak.
     Ortaokullar ile imam-hatip ortaokullarında; lise eğitimini destekleyecek şekilde öğrencilerin yetenek, gelişim ve tercihlerine göre seçimlik dersler oluşturulacak. Ortaokul ve liselerde, Kur'an-ı Kerim ve ''Hz. Peygamberimizin hayatı'', isteğe bağlı, seçmeli ders olarak okutulacak. Bu okullarda okutulacak diğer seçmeli dersler ile imam-hatip ortaokulları ve diğer ortaokullar için oluşturulacak program seçenekleri, Bakanlıkça belirlenecek.
     Ortaöğretim ise ilköğretime dayalı, 4 yıllık zorunlu, örgün veya yaygın öğrenim veren genel, mesleki ve teknik öğretim kurumlarını kapsayacak. Bu okulları bitirenlere, ortaöğretim diploması verilecek.
     Zorunlu ortaöğretim, 2012-2013 eğitim-öğretim yılından itibaren uygulanacak. Bakanlar Kurulu, uygulamayı bir eğitim-öğretim yılı erteleyebilecek.
     Kanunla, ilgili kanundaki ''8 yıllık kesintisiz ilköğretim'' ibaresi ''ilköğretim ve ortaöğretim'' şeklinde değiştiriliyor ve ''8 yıllık kesintisiz'' ibaresi çıkarılıyor.
     Kanun, üniversiteye girişteki katsayı uygulamasına ilişkin düzenlemeler de içeriyor. Buna göre, yükseköğretim kurumlarına giriş ve yerleştirme işlemleri, imkan, fırsat eşitliğini sağlayacak önlemleri almak kaydıyla, YÖK tarafından belirlenen usul ve esaslara göre yapılacak.
     Yükseköğretim kurumlarına, esasları YÖK tarafından belirlenen merkezi sınavlarla girilecek. Yerleştirme puanlarının hesaplanmasında adayların ortaöğretim başarıları dikkate alınacak. Ortaöğretim bitirme başarı notları en küçüğü 250, en büyüğü 500 olmak üzere ortaöğretim başarı puanına dönüştürülecek. Ortaöğretim başarı puanının yüzde 12'si, yerleştirme puanı hesaplanırken merkezi sınavdan alınan puana eklenecek.
     Ortaöğretim kurumlarını birincilikle bitiren adaylar için mevcut kontenjanların yanı sıra YÖK kararı ile ayrı kontenjanlar belirlenebilecek.
     Mesleki ve teknik orta öğretim kurumlarından mezun olan öğrenciler, istedikleri takdirde bitirdikleri programın devamı niteliğinde veya bunlara en yakın olan mesleki ve teknik önlisans yükseköğretim programlarına sınavsız olarak yerleştirilebilecek. Bu öğrencilerin yerleştirilmesine ilişkin usul ve esaslar, Milli Eğitim Bakanlığının görüşü üzerine YÖK tarafından çıkarılacak yönetmelikle belirlenecek.
     Önlisans mezunları için ilişkili lisans programlarında belirlenmiş kontenjanın yüzde 10'unu geçmeyecek şekilde YÖK kararı ile her yıl dikey geçiş kontenjanı ayrılabilecek.
     Yabancı uyruklu öğrenciler ile ortaöğretimin tamamını yurtdışında tamamlayan öğrencilerin yükseköğretim kurumlarına kabul usul ve esasları YÖK tarafından belirlenecek. Uluslararası andlaşmalar gereği Türkiye'deki yükseköğretim kurumlarında burslu olarak öğrenim görecek yabancı uyruklu öğrencilerin yerleştirme işlemleri YÖK tarafından yapılacak.
     YÖK tarafından belirlenecek usul ve esaslara göre, belli sanat ve spor dallarında üstün kabiliyetli olduğu tespit edilen öğrenciler ile TÜBİTAK tarafından tespit edilen uluslararası bilimsel yarışmalarda ödül kazanan öğrenciler, ilgili dallarda eğitim yapmak kaydıyla yükseköğretim kurumlarına yerleştirilebilecek.
     Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibariyle bir mesleğe yönelik program uygulayan ortaöğretim kurumlarında öğrenim gören öğrenciler bakımından bu kurumların mezunlarının, YÖK tarafından belirlenen aynı meslek dalında yer alan yükseköğretim programlarına yerleşmelerinde, merkezi sınavlarda aldıkları puanlara ilave edilecek, ortaöğretim başarı puanı hesaplanmasında, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önceki mevzuat hükümleri uygulanacak.
    
     -Üniversitelerin adları değiştiriliyor-
    
     Yasayla, Rize Üniversitesi'nin adı ''Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi'', Kayseri Abdullah Gül Üniversitesi'nin adı ''Abdullah Gül Üniversitesi'', Zonguldak Karaelmas Üniversitesinin adı ''Bülent Ecevit Üniversitesi'', Konya Üniversitesinin adı da ''Necmettin Erbakan Üniversitesi'' şeklinde değiştiriliyor.
     Eğitimde Fırsatları Artırma ve Teknolojiyi Geliştirme Hareketi (FATİH) Projesi kapsamında Milli Eğitim Bakanlığı ve Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından 2015 yılı sonuna kadar yapılacak mal ve hizmet alımları ile yapım işleri Kamu İhale Kanunu'na tabi olmayacak. Alımlara ilişkin usul ve esaslar, iki bakanlığın müşterek hazırlayacağı yönetmelikle rekabete açık şekilde düzenlenecek.

Milli Eğitim Bakanı Dinçer:

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, zorunlu eğitimi kademeli olarak 12 yıla çıkaran kanuna ilişkin, ''Bu kanun halkla devletin barışmasında önemli bir adım olarak da tarihe geçecek'' dedi.
     TBMM Genel Kurulu'nda, zorunlu eğitimi 12 yıla çıkaran kanun teklifinin görüşmeleri sırasında, önergeler üzerinde söz alan MHP Manisa Milletvekili Erkan Akçay, ''Eminim ki Ak Parti'liler tüm maddelerden vazgeçerler ama bu 24 ve 25'ten asla vazgeçmezler. Bu iki maddede, para var, rant var. Çünkü görünmez holding böyle istiyor. 'Fatih Projesi' demeyin, Fatihlerin hatıraları inciniyor. Önce milyarlarca liralık suni ihtiyaç yaratılıyor, ondan sonra bunu yangından mal kaçırır gibi kaçırıyorlar. Bu yasanın altı boş, içi sorunludur'' diye konuştu.
     CHP İzmir Milletvekili Erdal Aksünger de önerge üzerinde söz alarak, ''Tablet bilgisayar üretiminin bu ülkede yapılacağını söyleyenler yalan söylüyor'' ifadesini kullandı.
     ''Bu ülkenin böyle bir altyapısı yok'' diyen Aksünger, şöyle devam etti:
     ''Nereden bu tabletlerin yüzde 55'ini yapacaksınız- Böyle bir hazırlık yok. 15 milyar dolar civarında bir paranın buraya yatırılacağı söyleniyor. 'Çocuklar zarar görmesin diye kablolu internet kullanacağız' diyorsunuz. Tablete nasıl kablo bağlayacaksınız- Türk Telekom ile birlikte altyapıyı yapacak olan firmanın ortağı hangi bakanın kayınbiradedir- Hangi holdingden, hangi içerik bakanlık tarafından bedava alınacak- Neden bu şirket bedava veriyor- Yazılım yok, altyapınız yok. Tabii ki insanlar altında birşey arıyor. Ben de arıyorum. Bu yüce divanlık olur. Ben size söyleyeyim.''
     BDP Van Milletvekili Özdal Üçer, ''Teknolojinin topluma lanse edilişi çok yanlış. Sanki tablet bilgisayarlar dağıtılınca herkes teknolojiye kavuşacakmış gibi anlatılıyor. Unutmayalım, Türkiye'de en hızlı artan şey dolar milyarderleri'' dedi.
     AK Parti Grup Başkanvekili Nurettin Canikli de madde üzerinde verdikleri önergeye ilişkin yaptığı konuşmada, muhalefet partilerinin, teklifte, ''rekabetin göz önünde bulundurulduğunu dair'' bir düzenleme olmadığı yönünde eleştiriler yapıldığını anımsattı. Canikli, bunu sağlamak amacıyla önerge verdiklerini belirterek, ''Yönetmelik çıkacak zaten. 'Yasada da olsun' talebinden hareketle bu önergeyi verdik'' dedi.
     İhalelerin açık ve şeffaf şekilde yapılacağını vurgulayan Canikli, ''İhale zamanı bir şey olursa söylerseniz. Şu anda hayali bir şekilde, zihin okuma yaparak, bu eleştirileri yapmak doğru değil. İddialar tamamen afaki'' dedi.
    
     -''İtham altındasınız''-
    
     MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır ise Hükümet'in ve Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer'in 24. maddeden ötürü ağır bir itham altında olduğunu öne sürdü. Şandır, ''Türkiye'nin en temel sorunlarından biri yolsuzlukla mücadele. Neden böyle bir şeye ihtiyaç duyuyorsunuz- Biz hiçbir kuruluşun ya da ülkenin temsilcisi değiliz'' şeklinde konuştu.
     Canikli, yerinden söz alarak, MHP Manisa Milletvekili Erkan Akçay'ın konuşması sırasında, ''Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, Bill Gates ile Fatih Projesi için görüştüğüne dair'' iddiada bulunduğunu anımsattı. Canikli, ''Sayın Başbakan, Bill Gates ile görüştüğünde henüz Fatih Projesi gündemde bile değildi. İstanbul'da kurulacak Bilişim Vadisi için görüşme yapmıştı. Gates de sigara karşıtı kampanya çerçevesinde bulundu Türkiye'de. İftira bu. İddiayı ortaya atanın özür dilemesi gerekir'' diye konuştu.
     Akçay da ''Bu konuşma bir hakikat. Bunun mahiyetinin açıklanması gerekiyor. Bir endişemi dile getirdim'' şeklinde kendisini savundu.
    
     -''Tereddütünüz olmasın''
    
     Kanunun tümünün oylanması öncesi lehte söz alan Canikli, ''Bugün tarihi bir gün. Bunun böyle olduğunu şu an fark edemeyebiliriz ama daha sonra fark edeceğiz'' dedi.
     ''Allah'a şükrediyorum. Böylesine tarihi bir göreve katkı sağlama gücü verdiği için'' ifadesini kullanan Canikli, şöyle devam etti:
     ''9. maddeye katkı veren MHP'li tüm arkadaşlara teşekkür. Kimsenin kuşkusu olmasın, bu demokratik bir düzenlemedir. En ufak bir tereddütünüz olmasın, kanun uygulandığı zaman her şey görülecek. Dini, kökeni ne olursa olsun, herkes talep ettiğinde bu imkanlardan eşit olarak yararlanacak. CHP'lilere de -bilerek bilmeyerek katkı sağlamışlardır- teşekkür ediyorum. Milletin moral değerlerini yükseltecek tarihi bir karardır.''
     CHP Sinop Milletvekili Engin Altay ise aleyhte söz alarak, ''Biz sizin 28 Şubat'tan rövanş almaya çalıştığınızı sanıyorduk ama şimdi anlıyoruz ki sizin büyük çoğunluğunuzun asıl almak istediği rövanş, 29 Ekim 1923'tür. Türkiye Cumhuriyeti her hal ve şartta sonsuza kadar laik kalacaktır'' diye konuştu.
    
     -Bakan'dan teşekkür konuşması-
    
     Teklifinin yasalaşmasının ardından teşekkür konuşması yapan Milli Eğitim Bakanı Dinçer, katı, tek tipleştirici bir yapıdan, daha demokratik daha esnek bir yapıya geçişi sağlayan bir düzenleme yapıldığını ifade etti. Dinçer, şunları söyledi:
     ''Artık bugünden sonra Türk eğitim sisteminde tek tip insan yetiştirmek yerine bu ülkede ve bu toplumda ihtiyacımız yetenekli çocuklar yetiştirmeye, dünyayla rekabet edebilecek bilgi ve kabiliyetlerle donatmaya yönelik bir adım atmış olacağız. Daha da önemlisi, her bir çocuğumuzu ayrı bir birey, potansiyel olarak kabul edip onların her birisinin kendi yetenek ve kabiliyetlerine göre geliştirilebileceği bir zemini de oluşturmuş olacağız.
     Bu kanun aynı zamanda Türkiye'de halkla devletin barışmasında önemli bir adım olarak da tarihe geçecek. Biz halkla devlet biraz daha yaklaştırdık ve biraz daha fazla barıştırdık. Ben eminim bu barışma artıkça ve geliştikçe Türkiye Cumhuriyeti ve Cumhuriyetimiz ilelebet ayakta kalmak için güçlü bir desteği de sahip olacak.''
     Tüm partilere ve milletvekillerine teşekkür eden Dinçer, ''9 maddedeki desteğinden dolayı MHP milletvekillerimize BDP'den destekleyen milletvekillerimize, her birinize gönülden teşekkür ediyorum'' dedi.
     AK Parti'li milletvekilleri, teklif yasalaştıktan sonra alkışladılar.
     Milletvekilleri, Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Başkanı Nabi Avcı ve Milli Eğitim Bakanı Dinçer'i tebrik ettiler.
     Bazı AK Parti'li milletvekilleri de hatıra fotoğrafı çektirdi.
     TBMM Başkanvekili Sadık Yakut, sıradaki tasarı ve teklifler için komisyon ve hükümetin yerine almaması üzerine, birleşimi yarın saat 14.00'de toplanmak üzere kapattı.

 

 

Güncellenme Tarihi : 22.3.2016 19:12

İLGİLİ HABERLER