Gündem
  • 23.10.2005 15:25

''''GÖREVE GELDİĞİMDEN BERİ RAHAT ÇALIŞMA ORTAMI BULAMADIM''''

Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç, ''''göreve geldiğinden beri rahat çalışma ortamı bulamadığını'''' savundu. Rektörler Komitesi Toplantısı''na katılmak üzere Van''a gelen YÖK Başkanı Prof. Dr. Teziç, geceyi geçirdiği Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yücel Aşkın''ın üniversite yerleşkesindeki evinden çıkışta gazetecilerin sorularını yanıtladı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan''ın, ''Adeta bir intikam hırsıyla, benim müsteşarımın okullarda görev yapamayacağına dair aldığınız karar, beni bağlamaz'''' şeklindeki sözlerinin hatırlatılması üzerine Teziç, şunları söyledi: ''''Başbakanlık Müsteşarı Ömer Dinçer''in unvanının alınması konusu, 1 yıldır süren bir incelemenin sonucudur. Zaman aşımı nedeniyle ekim sonu kasım başında tamamlanacaktı. Bu nedenle de böyle bir zaman dilimine denk geldi. Bu olayın son zamanlarda yaşanan olaylarla bir bağlantısı yoktur. Bunu içtenlik ve samimiyetle hukuki ve vicdani muhasebe yaparak söylüyorum. Biz hiçbir zaman intikam duygusuyla hareket etmedik. Başbakan''ın, Dinçer''in akademik unvanını tanıyıp tanımaması hukuki bir süreçtir. Üniversiteler bizim kurumumuz değil, evrensel ölçülerde eğitim veren kurumlardır. Bizim mal varlığımız ya da malımız da değil, devletin kurumlarıdır.'''' ''''Hükümetle aranızda bir gerilim var mı'''' sorusu üzerine Teziç, ''''göreve geldiğinden beri rahat çalışma ortamı bulamadığını'''' ifade ederek, ''''2 kez Başbakan ile iyi bir ortamda görüştük. Ancak daha sonra araya giren olaylar nedeniyle gerginlikler arttı. Hükümetle YÖK arasındaki gerilimi onlara sormak lazım, bana değil. Bizim tepkilerimizin temelinde çalışmalarımızın engellenmesi yatıyor. Kadrolar konusunda sıkıntı yaşıyoruz ve bunları dile getirdik'''' diye konuştu. ''''BUNU KÖR DÖVÜŞ OLARAK NİTELENDİREMEM'''' Teziç, bir gazetecinin, ''''Bu bir kör dövüş mü'''' şeklindeki sorusunu şöyle yanıtladı: ''''Bunu kör dövüş olarak nitelendiremem. Zamanla gerginliklerin artırılmadan çözümlenebileceği inancını taşıyoruz. Van''a gelmemizin nedeni asla gösteri değildir. Rektör Aşkın''a destek olmak amacıyla geldik. Herhangi bir gösteri yapmaya niyetimiz yok. Gerginliğin böyle devam etmesi devletimiz için de kayıptır. Üniversiteler hem devlete hem de hükümetlere lazım. Türk ekonomisinin bundan büyük kaybı olur. Bunları bir yumağın parçası olarak görmek gerekir. Gerginliğin uzun sürmeyeceğini tahmin ediyorum. Sorunların bir an evvel çözümlenmesi hepimizi rahatlatacaktır.'''' ''''KURALLARA UYARAK ARANDIK'''' Rektör Aşkın''ı ziyarete giderken Van Kapalı Cezaevi''nde üzerinin aranmasının kurallar gereği olduğunu ifade eden Teziç, ''''Herkesin uyması gerektiği kurallar olduğu söylenince bizler de itiraz etmedik ve kurallara uyarak arandık'''' şeklinde konuştu. Bazı gazetelerde yer alan ''''Teziç, Korgenaral Selahattin Uğurlu''dan destek istedi'''' başlıklı haberlerin asılsız olduğunu belirten Teziç, Van''a ilk gelişinde de Uğurlu ile görüştüğünü, ildeki bürokrat ve üst düzey yöneticilerle görüşmesinin destek isteme anlamına gelmediğini sözlerine ekledi. Açıklamadan sonra Rektör Aşkın''ın eşi Yrd. Doç. Dr. Oya Aşkın tarafından uğurlanan Teziç, rektörlerin konakladığı otele geçti. • AKP''li Ergin: Rektörlerin açıklamaları anayasa suçu teşkil eder PROF. DR. EREM: YARGIYA KARŞI ÇOK BÜYÜK SAYGIMIZ VAR Öte yandan Tutuklanan Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yücel Aşkın''a destek vermek amacıyla Van''a giden bazı rektörler İstanbul''a döndüler. THY''nin tarifeli uçağıyla Van''dan İstanbul''a dönen rektörlerden Marmara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tunç Erem, Atatürk Havalimanı''nda basın mensuplarına yaptığı açıklamada, Van''a çok olumlu bir seyahat gerçekleştirdiklerini belirterek, şunları söyledi: ''''Bunu yapmak zorundaydık. Bu bizim görevimizdi. Bunu vicdanen yapmak zorundaydık. Çünkü Yücel Aşkın bir rektör ve bizim arkadaşımız. Dolayısıyla böyle bir rektörün tutuklanıp hapse atılması elbette ki takdir edilecek bir olay değil. Çok üzücü bir olay. Van''a ona destek vermek ve sahip çıktığımızı göstermek için gittik. Bizim yargıya karşı da hiçbir şeyimiz yok. Çok büyük saygımız var. Bu yargıya müdahalede değil. Bu, eğer bir belirsizlik, usulsüzlük varsa onunla ilgili bir konu.'''' Van''da, Prof. Dr. Yücel Aşkın''ın eşiyle de görüştüklerini kaydeden Prof. Dr. Erem, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan''ın ''''huzursuzluk olmasın'''' şeklindeki sözlerini hatırlatarak, ''''Hiç kimsenin huzursuzluk yaratmak gibi niyeti yok. Bilakis huzuru tesis etmeye çalışıyoruz, ama bu tutuklama olayı güzel bir olay değil. Kimse de bunun aksini iddia edemez. Bir rektörün hapse atılması, Cumhuriyet tarihinde görülmemiş bir şeydir'''' dedi. Prof. Dr. Erem, ''''rektörler olarak bundan sonra ne yapacakları''''nın sorulması üzerine, ''''Şimdiki halde ileriye dönük bir planımız yok, bekliyoruz. Bekliyoruz ki, hak yerini bulsun. Her şey yerine otursun. Huzur da yerine gelsin. Bütün isteğimiz huzurun olması. Herkes görevinin bilincinde. Birtakım itirazlarımız var, onların sonucunu bekleyeceğiz. Ona göre herhalde bir karar verilecektir. Olay çirkin bir olaydır'''' diye konuştu. ''''Başbakan Recep Tayyip Erdoğan''ın, Başbakanlık Müsteşarı Ömer Dinçer hakkında YÖK Genel Kurulu''nun verdiği karara tepkisini nasıl değerlendirdiği'''' de sorulan Prof. Dr. Tunç Erem, her iki olayın aynı dönemde olmasını tesadüf olarak niteleyerek, ''''Yorum yapmak istemiyorum. Başka bir şey söylemek istemiyorum. Sayın Başbakan öyle takdir ediyorsa öyledir'''' dedi. ((milliyet) Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 10:49

İLGİLİ HABERLER