Gündem
  • 8.2.2016 17:48

Bu kez Hüseyin Çelik yazdı, Arınç retweet etti

Biz Ak Parti’nin yanaşmaları değiliz” diyen Çelik, “Eleştiri hak, hakâret acizliktir” ifadesini kullandı. İşte o yazının öne çıkan bölümleri:

 

- Büyüklerimiz “müsademe-i efkârdan barika-i hakikat doğar” demişlerdir. Yani: fikirlerin çatışmasından gerçek denen şimşek doğar. Allah insanları farklı farklı yaratmıştır. Yaradılışın özü, çeşitlilik ve çoğulluktur.

- Emevilerle beraber, istişare, tartışma ve eleştiri rafa kalktı. İslam tarihinde ne yazık ki Cumhurî uygulama, yerini saltanata bıraktı. Saltanat, ortak ve aykırı görüş kabul etmez.

- Oldum olası Batı demokrasilerinde de istişare, tartışma, hatta rahatsız edecek derecede aykırı düşme ve eleştiri olmazsa olmaz kabul edilmektedir.

- Yanlış anlaşılmasın istişare, önceden biri veya birileri tarafından kararlaştırılan konuların bir heyete tasdik ettirilmesi değildir. İstişare, her türlü peşin kabulden arınmış bir tartışmayı ve fikir alışverişini gerektirir. Yani miş gibi yapmak istişare olmaz.

- Genç kardeşlerimize hatırlatmakta belki fayda vardır. Biz Ak Parti’nin yanaşmaları değil aslî unsurlarıyız: Ben, DYP’den ayrılıp Ak Parti’nin kurucuları arasında yer alırken, bugün büyüklerimizin iltifatlarına mazhar olan, uçaklarından ve heyetlerinden hiç eksik olmayan, kapılarını bolca aşındıran birçok kimse, Milli Görüşçü damgası yiyip, 28 Şubatçıların hışmına uğramamak için selamlarını bile esirgiyorlardı.

- Sayın Arınç’ın, benim veya başka bir arkadaşımızın söyledikleri, yazdıkları bazı Ak Partili arkadaşların, bazı kapıkulu gazetecilerinin veya sosyal medya kullanıcısı sözümona troll ve troliçelerin hoşuna gitmeyebilir. Bizi bundan dolayı eleştirmek de en tabii haklarıdır. Ancak tuvaletlerin kapısının arkasına bile yazılamayacak ifadelerle bize saldırılmasının akıl tutulmasından başka izahı yoktur.

- Ben Ak Partilileri ve Ak Parti gençliğini bundan tenzih ederim. Çünkü Ak Parti gençliğinin böyle bir seviyesizliğe alet olmayacağına inanıyorum. Eleştirmekle hakaret etmek, haysiyet cellatlığı yapmak, işi şahsiyata dökmek, insanların aile fertlerine saldırmak, onları paralelci ilan etmek ve nihayet bütün bunları fikrini söyleyen, itirazını medeni bir şekilde dillendiren kişiye karşı bir linç kampanyasına dönüştürmek demokrasiyle de insanlıkla da, islamlıkla da bağdaşmaz.

- Hele ki bu kimseler, yıllarca bu Parti’nin taşıyıcı kolonları olarak vazife almışlarsa…Hele ki bu insanlar, çileli günlerin baş eğmeyen neferleri İse…Hele ki bunlar, en zor gün ve anlarda sizinle beraber hak, hukuk ve demokrasi mücadelesi veren gazetecilerse…

- Özgüven patlaması ve güç zehirlenmesi, sitem eden, kırgın olan veya zarar vermemek adına kenarda duran herkese ” sanki kunduramdan bir çivi düşmüş” muamelesi yaparsa gün gelir yalın ayak kalmak mukadder olur. Bizden söylemesi.
 

TARTIŞMA NASIL BAŞLADI?

1) Eski Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, 30 Ocak’ta CNN Türk'te Taha Akyol'un programında konuştu. 


2) Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Arınç’ın Dolmabahçe görüşmesiyle ilgili sözlerine tepki gösterdi, “Benim müsaademle yapıldığının iddia edilmesi dürüst bir hareket değildir” dedi.

Arınç, gelen eleştirilere Twitter’da yazılı açıklamayla yanıt verdi, ''Söylediğim her sözün sonuna kadar arkasındayım'' dedi. Arınç'ın 6 sayfalık açıklamasını Çelik kendi hesabından retweetledi.

 

Güncellenme Tarihi : 18.3.2016 16:19

İLGİLİ HABERLER