Gündem
  • 31.7.2016 11:51

Darbe gecesi mum ışığında direniş

Kimi, şüphelendiği korumalarını atlatmaya çalıştı, kimi de kurşun yağmuru altında zifiri karanlıktaki bir yolda güvenli yer bulmaya çalıştı. Hedef olmamak için tüm ışıkları kapatılan Çankaya Köşkü’ndeki kriz yönetimi, mum ışığında gerçekleştirildi. Bakan ve milletvekilleri, o gece yaşadıkları olayları şöyle anlattı:

KORUMALARINI ATLATTI

Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci: Sağdan soldan “bir şeyler oluyor” diye telefonlar geldi. Efkan (İçişleri Bakanı Âlâ) Beyi aradım ulaşamadım, uçaktaymış. Başbakana ulaşmaya çalıştım. Cumhurbaşkanı özel kalemini aradım. “Emniyetli bir yere geçin” dedi. İnsan, korumalarından bile şüphe ediyor. Bir yere kadar onlarla birlikte gittim. Ama sonrasında onları atlatarak, gizlice çıktım. Önce Kızılay’a, sonra Çankaya Köşkü’ne gittim. Köşke helikopter inmeye çalıştı. Bir yandan da ateş ediyorlardı. Dışişleri Konutu’nda bir pist var. Oraya iniş olmasın diye hemen araçlar park edildi.


ÇANKAYA KÖŞKÜ DE HEDEFTE

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehdi Eker: Jetler uçmaya başladığında, İçişleri Bakanını aradım, ama ulaşamadım. Hakan Fidan’a ulaştım. “‘Bizi zorluyorlar. bombalıyorlar” dedi ve telefonu kapattı. Cumhurbaşkanının korumasına ulaştım, ‘Sayın Bakanım; Cumhurbaşkanımız iyi’ dedi, ama Marmaris’ten ayrılma hazırlıkları yapıldığı için telefonla detaylı bilgi alamadım. Çankaya Köşkü’ne gitmeye karar verdim. 1. kapıya yaklaştığımızda tüm köşkün karartıldığını gördük. Kapıdaki polisler bizi durdurdu. Bahçeden başbakanlık makamının bulunduğu yere yürümeye başladık. Karanlıkta yürürken helikopterlerden ateş ettiler. Sonrasında binaya ulaştık, ama Başbakan henüz gelmemişti. Birkaç bürokrat ile bazı bakanlar vardı. Bina karartıldığı için orada bulunanlar Bakanlar Kurulu toplantı salonunda mum ışığında oturuyorlardı.

MUHAFIZ ALAYINDAN DÖNDÜK

Daha sonra Meclis Başkanı’nın çağrısı üzerine Meclis’e gitmeye karar verdik. Yanlışlıkla Muhafız Alayının olduğu kapıya kadar gitmişiz. Sürekli yukarıdan ateş ediyorlardı. Karşılaştığım eski korumam beni bir binaya götürdü. Biraz bekledikten sonra Meclis’e doğru yeniden harekete geçtik. Polisler, şoför ve korumama ağır silahlar verdi. Bana da bir silah verdiler. Meclis bahçesinde belli bir yere kadar geldikten sonra yine tepemizden kurşun yağmaya başladı. Koşarak iktidar kulisinin açıldığı bahçeye kadar geldik. Bu bahçeden genel kurula geçiş için kullanılan kapıdan geçecektik fakat kapı arkadan kilitliydi. Sürekli kurşun atılıyordu. Koruma ve şoför kapının kolunu kırdı ve içeri girdik. Ardından genel kurula ulaştık. Ama bomba yağmaya başladı. Genel kurulun kalın camdan oluşan tavanına çok yakın bomba atıldı. Eğer cam bölüme denk gelseydi, salondakilerin hepsi yaşamıyor olacaktı.

BİNBAŞIYA ‘TESLİM OL’ TELEFONU

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı: Uçaktan inince darbe girişimini öğrendik. Yanımda Kemal Kılıçdaroğlu da vardı. Yollar kapalıydı. İl başkanlığına gitmek istiyordum. Şoför otobanda ters yönde araba kullanarak ilerledi ve ara sokaklardan il başkanlığına vardı. İl başkanlığının önüne gelen askerler, halkın tepkisi üzerine geri çekildi. Askerlerin başındaki binbaşının da il başkanlığının arkasındaki bir yamaca sığındığını öğrendim. Binbaşının telefonunu buldum. “Sıkışıp kaldınız, amacınıza ulaşmanız mümkün değil, teslim olun” dedim. Binbaşı da, “Temsil olurken can güvenliğimizi kim sağlayacak?” diye sordu. Ben de, “Güvence verecek durumda değilim, polise teslim olun” dedim. Polisi görüşmeden haberdar ettik. Yamacın altında tedbir almalarını istedik. Ancak binbaşı ve beraberindekiler yamaçtan aşağı inerek bir halk otobüsünü gasp edip kaçmaya çalıştılar. Çok ileri gidemeden derdest edildiler.

BAŞKAN'IN SAVUNMA PLANI

Darbe girişimi sırasında Meclis bombalanmaya başladığında, sığınakta bulunan Meclis Başkanı İsmail Kahraman’a helikopterle askerlerin inmeye başladığı bilgisi geldi. Bunun üzerine Kahraman, Meclis’in güvenlik birimleri ve bazı milletvekilleri ile hızlı bir savunma planı yaptı. Kahraman, Meclis polislerine, “Askerler saldırıya geçtiğinde hepiniz birden savunmaya geçmeyin. Önce küçük bir grup karşılık versin. Arkada daha büyük bir güç oluşturun. Bu savunma hattından da geçecek olurlarsa, yeniden küçük bir grup daha üçüncü aşamada beklesin. Son aşamada binaya girerlerse, çatışma yaşanmasın. Arkadaşlardan kimsenin zarar görmesini istemiyoruz. Binaya girip sığınağa kadar gelirlerse, silahları teslim edin” dediği öğrenildi.

Yücel Kayaoğlu

TÜRKİYE GAZETESİ

Güncellenme Tarihi : 31.7.2016 11:52

İLGİLİ HABERLER