Gündem
  • 26.9.2014 17:59

Erdoğan, 'Bize ne deme lüksümüz yok'

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Bölgede kritik bir dönemi yaşıyoruz. Çünkü yaklaşık 1250 km sınırımız olan Suriye ve Irak'ta mevcut terör eylemleri 'bizi ilgilendirmez' veya 'bize ne' deme lüksümüz yok. Şu anda yaklaşık 1,5 milyon sığınmacı bizim ülkemizde.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin IŞİD ile mücadele konusundaki rolüne ilişkin, “Cidde’deki toplantıda ‘İnsani yardım boyutunda burada müdahalede bulunabiliriz, işe fiilen katılmayız‘ dedik. O günün şartı onu gerektiriyordu, çünkü 49 görevlimiz rehin durumdaydı. Şu anda pozisyon değişti. Bundan sonraki süreç daha farklı olacak” dedi.

Erdoğan IŞİD ile mücadele konusunda atılacak adımların sorulması üzerine, “Bölgede kritik bir dönemi yaşıyoruz. Kritik diyorum çünkü bin 250 kilometre yaklaşık sınırımız olan Suriye ve Irak’ta mevcut terör eylemleri için ‘bizi ilgilendirmez, bize ne’ deme lüksümüz yok. Şu anda yaklaşık 1.5 milyon sığınmacı ülkemizde. Bu sığınmacıların Türkiye’ye gelmiş olduğu ortamda biz hala ‘bize ne’ diyebilir miyiz. Bu zalim rejimden kaçanların sığındıkları bir başka zalim olmamalı. Böyle bir ortamla karşı karşıyasınız. Orada mağdur durumda olanların savunucusu örgütler de var. Özgür Suriye Ordusu da orada bir mücadele veriyor” dedi.

Dünya ülkelerine serzenişte de bulunan Erdoğan, “Dünyada aklı selim maalesef 4 yıldır bu konuda hakim olmadı. 4 yıldır bunları hep seslendirdik ama yalnız kaldık. Şimdi ise durumun ne büyük felaket olduğu özellikle bu IŞİD terör örgütünün Irak’a geçişi, Irak’ın 3’te 1’ini işgal etmesi, bunlar görünen gerçekler. Hakikaten çok acımasız devam eden ve dinimiz İslam’la yakından uzaktan alakası olmayan bir uygulamayı kabullenmek mümkün değil. Çünkü bizim dinimiz İslam barışın dindir, kardeşliğin dinidir. Savunmasız insanların öldürülmesine bizim dinimiz müsaade etmez. Burada ise acımasızca yapılan bu eylemler bizleri derinden yaralamıştır. Bu tabii tüm dünyada İslam’a da mal edilmektedir.

Bizler bir Müslüman olarak elimizden geleni yapmamız lazım. Kaldı ki Hristiyan dünyası insanlığın vicdanını yaralayan bu konuda böyle bir atıyorsa, biz herhalde buna seyirci kalmayacağız. Kaldı ki olayın bir yerde tarafı olmaya namzetiz. İşte 49 tane rehinemiz vardı. Baştan beri onları sağ salim ülkemize getirmenin gayretindeyiz dedik. İçeriden ve dışarıdan bir çok yakıştırmalar yapıldı. Biz bunları suskun geçirdik çünkü biz lafın tarafı değil, eylemin tarafı olmak durumundaydık. Hamdolsun MİT’e uluslararası istihbarattaki bu üstün başarısı ile, Dışişleri Bakanlığı, Silahlı Kuvvetlerimiz, siyasi iradenin ortaya koyduğu aklı selim ile bu noktaya geldik” diye konuştu

"DÜNYADA AKLISELİM HAKİM OLAMADI"

Dünyada aklıselimliğin hakim olamadığını belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"4 yıldır biz bunları hep seslendirdik ama yalnız kaldık. Şimdi ise durumun ne büyük felaket olduğu, özellikle IŞİD terör örgütünün Irak'a geçişi, Irak'ın üçte birini işgal etmesi ve bu olaylardan sonra Ezidilerin dağlara kaçması, Sünnilerin büyük ölçüde Musul'u boşaltmış olmaları... Bunlar görünen gerçekler. Bir de hakikaten çok acımasız devam eden ve bizim dinimizle uzaktan yakında alakası olmayan bir uygulamayı kabullenmek mümkün değil."

"GÖLGE DÜŞÜRMEKTEDİR"

"Bizim dinimiz İslam barışın dinidir, kardeşliğin dinidir. Birliğin beraberliğin dinidir. Savunmasız insanların öldürülmesine bir kere bizim dinimiz kesinlikle izin vermez. Burada ise acımasızca yapılan bu eylemler, bu vurgunlar bizleri derinden yaralamıştır, yaralamaktadır. İslam'a da ne yazık ki mal edilmektedir, gölge düşürmektedir."

"BİZ BUNLARI HEP SUSKUN GEÇİRDİK"

"49 tane rehinemiz vardı. Baştan beri onları sağ salim ülkemize getirme gayretinde olduk. İçeride ve dışarıda çeşitli yakıştırmalar oldu. Biz bunları hep suskun geçirdik; çünkü biz sözün ve lafın değil eylemin tarafında olmak zorundaydık. Hamdolsun, Rabbimin de lütfuyla, Milli İstihbarat Teşkilatımızın ve Türk Silahlı Kuvvetleri'nin, siyasi iradenin başarısı ile yurda getirdik. Üç durumun gerçekleşmesi gerekiyor."

"BAŞKAN SAYIN OBAMA İLE ELE ALMA İMKANIMIZ OLDU"

"Uçuşa yasaklı bölgenin ilan edilmesi ve bu bölgenin güvence altına alınması. Güvenli bir bölgenin Suriye tarafında tesis edilmesi.

Güvenlik Üst Kurulu toplantısında konuşacağız ve adım atacağız. Bu konuları orada Başkan Sayın Obama ile ele alma imkanımız oldu. Bunları öncelikle hükümetimizle ele alıp değerlendirmesini, istişaresini yapacağız. Ardından da kamuoyuyla paylaşacağız.

Bütün bunlar istihbarat teşkilatımızla paylaşılan bilgilerdir. Milli İstihbarat Teşkilatım da sağlıklı bir şekilde bu çalışmalarını sürdürüyor. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Zaten elde edilen son başarı da bunun örneğidir."

"ONLAR BURADAN PALAZLANIRLAR"

"Dört yıl önce bu örgütlerin hemen hemen tamamına yakını yoktu zaten. Bu örgütlerin doğduğu yer Irak'ta El Kaide ve Suriye'de palazlanmaya, güç kazandı. Terör ve terör örgütleri bataklığı sever. Onların bataklığı ya iç savaşlardır ya da bu tür esintilerin olduğu ortamlardır. Onlar buradan palazlanırlar. Suriye'de Amerika silahı olmaz, Suriye'de daha çok Rus silahı olur. Oradan beslenir. Ama Irak'ta Maliki ordusu kaçınca, ABD silahları IŞİD'in eline geçti. Bunların içerisinde ağır silahlar var, hafif silahlar var. Bunu kendileri de kabul ediyorlar, 'Bizim yanlışımız' diyorlar. Bunların hepsinin değerlendirmesini kendileriyle de yaptık. Daha sonra birçok irili ufaklı terör örgütleri türemeye başladı. Şu anda geldiğimiz nokta odur. Bütün bunlara karşı Cidde'de 40 ülke bir araya geldi. O toplantıya biz de katıldık. O toplantıda, 'Bizler insani yardım boyutunda bulunabiliriz ama fiili katılamayız' dedik. Çünkü o günün şartları onu gerektiriyordu."

"TEZKERE PARLAMENTODAN GEÇTİKTEN SONRA"

"Şu anda tabii pozisyon değişti. Bundan sonraki süreç daha farklı olacak. Bunları da Ankara'da yapacağımız çalışmada, biliyorsunuz ayın 2'sinde tezkere parlamentoya geliyor ve görüşülecek, tezkere parlamentodan geçtikten sonra atılması gereken adımlar ona göre atılacaktır. Bu tezkere tabii Silahlı Kuvvetlerimizi yetkilendirme tezkeresidir. Bir diğer adım, bu süreç içerisinde bizim güvenlik noktasındaki güvenlik adımları süratle atılacaktır. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde toplantıyı yaptığımız gün, o 40 ülkenin katıldığı koalisyon oluşumuna destek 104'e çıktı. Bu sayı daha da artabilir. Buna benim de umudum var. Çünkü şu anda en karşı olanların bile, özellikle bu terör örgütlerine karşı mücadelede bulunma sözü verdiklerini Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi de gördü." 

“UÇUŞA YASAKLI BÖLGE İLAN EDİLMELİ”
Türkiye’nin sınırda atması gereken adımlarda 3 ana başlığa dikkat çeken Erdoğan, “Uçuşa yasaklı bölgenin ilan edilmesi ve bu bölgenin güvence altına alınması. Güvenli bir bölgenin Suriye tarafında tesis edilmesi ve artık yapılanmanın nasıl olacağı konusunda inşallah şu anda yapacağımız bir güvenlik üst kurulu toplantısı ile bunları enine boyuna ele alıp nihai adımları atmak. Üçüncü, bu süreci kimlerle nasıl yöneteceğiz bunların içeriklerini görüşmek” ifadelerini kullandı.

Erdoğan, “Irak, IŞİD’in Fransa ve ABD’de eylem planladığı konusunda istihbarat olduğunu açıkladı. Türkiye’de de bu tür eylemler olabileceği bilgisi var mı” sorusuna şöyle yanıt verdi;
“Bütün bunlar istihbarat teşkilatımızla paylaşılan bilgilerdir. Bunlar paylaşılmıyor yaklaşımı yanlış olur. MİT bölgede bütün ülkelerle sağlıklı bir şekilde çalışmalarını sürdürüyor. Elde edilen son başarı da bunun en güzel örneğidir”

“ABD’NİN SİLAHLARI IŞİD’İN ELİNE GEÇTİ”
Erdoğan 4 yıl önce adı geçen örgütlerin bir çoğunun var olmadığına dikkat çekerek, “Bu örgütlerin doğduğu yer Irak’ta Elkaide. O zaman IŞİD, Elkaide içindeki bir örgüttü. Suriye’de palazlanmaya başladı. IŞİD Suriye’de güç kazandıktan sonra her zaman bir ifadem vardır. Terör ya da terör örgütleri bataklığı sever. Onların bataklığı nedir. Ya iç savaşları ya da bu tür terör esintilerinin olduğu ortamlardır. Suriye’de Amerika silahı olmaz. Suriye’de Rus silahı olur. Oradan beslenir.

Ama Irak’ta Maliki ordusu kaçtığı zaman orada da ne yazık ki Amerika’nın orduya verdiği silahlar IŞİD’in eline geçti. Bunların içerisinde ağır silahlar var. Bunu kendileri de kabul ediyorlar ve ‘bizim yanlışımız’ diyorlar” şeklinde konuştu.

“BUNDAN SONRAKİ SÜREÇ DAHA FARKLI OLACAK”
Cidde’de teröre karşı düzenlenen toplantıya Türkiye’nin de katıldığını hatırlatan Erdoğan şunları söyledi:
“Dışişleri bakanımızın ot toplantında bizi temsil etti. ‘İnsani yardım boyutunda burada müdahalede bulunabiliriz, işe fiilen katılmayız‘ dedik. O günün şartı onu gerektiriyordu çünkü 49 görevlimiz rehin durumdaydı. Şu anda pozisyon değişti, bundan sonraki süreç daha farklı olacak. Ayın 2’sinde tezkere parlamentoya gelecek.

Temenni ederim geçtikten sonra atılması gereken adımlar atılacaktır. Bu tezkere tabii silahlı kuvvetleri yetkilendiren tezkeresidir. Bir diğer adım bizim güvenlik noktasındaki 3 başlığı çok daha güçlü hale getirmek, güçlendirmek bu adımları atacağız. BM Güvenlik konseyinde toplantı yaptığımız gün o 40 ülkenin katıldığı koalisyona deste 104’e çıktı. Bu sayı daha da artabilir. Çünkü şu anda en karşı olanları dahi özellikle bu terör örgütlerine mücadelede bulunma sözü verdiklerini gördük”

Bu video Adobe Flash Player'ın son sürümünü gerektirmektedir.

Adobe Flash Player'ın son sürümünü indirin.

 

 

 

 

Güncellenme Tarihi : 19.3.2016 01:31

İLGİLİ HABERLER