Gündem
  • 23.10.2016 00:13

Erdoğan Fethullah Gülen'i bombaladı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin sınırlarının gönüllü olarak kabul edilmediğini belirterek, "Unutulmamalıdır ki cumhuriyeti kuran kadronun çok önemli bir bölümünün dahi doğduğu, büyüdüğü topraklar yeni devletimizin sınırları dışında kalmıştır.Uzun zamandır yaşadığımız kesintisiz savaşların, kayıpların etkisiyle biraz nefes alabilmek için o dönemde buna 'Tamam' denmiş olabilir. Asıl yanlış dönemin tartışmalı şartları içinde yapılan bu fedakarlığa teslim olup devlet ve toplum hayatını buna göre inşa etmeye çalışmaktır" ifadelerini kullandı.
Erdoğan, ayrıca FETÖ ile mücadelede kararlılık vurgusu da yaparak, "Türkiye'de FETÖ örgütüne mensup olan veya onlarla bağlantısı olanlar, eğer sizler gelip bildiklerini anlatmayacak olursanız kusura bakmayın; sizi nerede bulursak bulalım, alır sizi de aynen o cezaevlerine tıkarız" dedi.

Bursa'da 15 Temmuz Demokrasi Meydanı'nda düzenlenen törende, 1,1 milyar liraya mal olan 161 tesisin toplu açılışını yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, halka hitap etti.

"241 ŞEHİDE KARŞILIK O KATİLLERDEN 39'U ÖLDÜ"

Darbecilerin şimdi de mağduriyet istismarına bel bağladığının altını çizen Erdoğan, "Bak o katillerin içerisinden 39 tane ölen var. Ama benim 241 şehidim var. 2 bin 194 gazim var. Birileri diyor ki; bunlara biraz zulmediliyor. Ne zulmü be? Her şey adaletle götürülüyor. Hatalar varsa, yanlışlar varsa, bunları da devletimiz her an düzeltmeye hazır. Ama adalete verdikleri hesap yetmeyecek. Bu ihanet çetesinin mensuplarının bütün ömürleri millete hesap vermekle geçecek. Bunu da biliniz. Açık konuşuyorum, ben şahsıma yönelik her türlü saldırı, ihaneti, her türlü hakareti affedebilirim. Milletime, ülkeme yönelik hiçbir ihaneti şahsen affetme, görmezden gelme, üstünü örtme hakkım yoktur. FETÖ millete ihanet etmiştir. Ülkeye, kutsallarımıza ihanet etmiştir. FETÖ'yü affedebilir miyiz? Bu örgütün mensuplarını affedebilir miyiz? Bunca hadiseye rağmen bu örgütün içinde kalanları affedebilir miyiz? Bunun için FETÖ ile kökünü kurutana kadar mücadele etmek boynumuzun borcudur. Eline silah almamış olabilir, eline silah alanların hepsi de gücünü onlardan alabilir. Kanser virüsü gibi bunlar. Bu vücudu temizlememiz lazım. Metastaz yapmış. 17-25 Aralık hadisesine kadar bu örgütün gerçek yüzünü görmeyenleri anlayışla karşılamak mümkündür. Ama 17-25 Aralık'tan sonra örgütün içinde kalmaya devam edenler, ne yaptıklarını, niçin yaptıklarını bilerek, bedelini göze alarak bu tercihte bulunmuşlardır. 15 Temmuz'a rağmen samimi pişmanlık ortaya koymayan, bildiklerini anlatmayan ne kadar örgüt mensubu varsa asla masum değildir. Türkiye'de ey FETÖ örgütüne mensup olan veya onlarla bağlantısı olanlar! Eğer sizler gelip bildiklerinizi anlatmayacak olursanız, kusura bakmayın, sizi nerede olursa olsun alır cezaevlerine tıkarız" diye konuştu.

“HİÇBİR ÜLKENİN EGEMENLİK HAKKIYLA İLGİLİ SORUNUMUZ BULUNMUYOR”

Her ülkenin fiziki sınırlarına saygı duyulduğunu vurgulayan Erdoğan, “Bugün biz Suriye, Irak, Kırım, Batı Trakya, Bosna deyince birileri sanki uzaydan gelmiş gibi yüzümüze bakıyor. Hatta daha da ileri gidip tam bir cahil cesaretiyle ‘Türkiye’nin Irak’la, Bosna’yla ilişkisi ne olabilir?’ diyorlar. Halbuki bugün başka dünyalardan bahseder gibi sözünü ettiğimiz bu coğrafyalar bizim canımızın birer parçasıdır. Gaziantep’le Halep’i, Rize’yle Batum’u, Bursa’yla Üsküp’ü birbirinden farklı düşünmek mümkün mü? Bu şehirler fiziki olarak başka ülkelerin sınırları içindedir ama bizim gönül sınırlarımız oraları kapsayacak şekilde geniştir. Biz her ülkenin fiziki sınırlarına saygı duyuyoruz. Hiçbir ülkenin egemenlik hakkıyla ilgili en küçük sorunumuz bulunmuyor. Bizim derdimiz oralarda yaşayan kardeşlerimizin, oralarda bulunan ecdat yadigarı mirasın korunmasıdır. Çünkü bizim tüm bu coğrafyanın her köşesinde atalarımızın ayak izi var. Döktüğü kan, yattığı mezar var. Şu anda dünyanın 30 ayrı ülkesinde bizim şehitliklerimiz var. Bunlar bizden kopuk olabilir mi?” diye konuştu.

“YAT, YAT, UYU. UYU, UYU, YAT’, BİZİ ÖYLE YETİŞTİRMEYE ÇALIŞTILAR”

Eğitim sisteminin geçmişine yönelik eleştiride bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Birileri de çıkmış bize geçmişimizi toptan unutturmaya çalışıyor. Biz unutsak da tarih unutmuyor. Karşımızdakiler hiç unutmuyor. Maalesef bir dönem bu büyük milleti kendi tarihinden, kendi geçmişinden koparmak için kasıtlı bir politika izlenmiştir. Uzun yıllar boyunca öyle çarpık bir eğitim sistemi uygulanmıştır ki ilkokulda, ortaokulda, lisede okuduğu kadarıyla tarihinden haberdar olan evladımız bu ülkenin ve bu milletin geçmişinin 90 yıldan ibaret olduğunu sanır. Bize ne okuttular biliyor musunuz? Şimdi artık yok tabii. ‘Yat, yat, uyu. Uyu, uyu, yat’. Bizi öyle yetiştirmeye çalıştılar. Uyuya uyuya, yata yata bir nesil büyür mü? Olsa olsa karpuz tarlasında karpuz büyür. Atalarımız bin yıl boyunca Malazgirt Zaferi ile Anadolu’ya girmişler sonra da Gazi Mustafa Kemal’in Samsun’a çıkışıyla yollarına devam etmişler. Böyle bir çarpık durumla karşı karşıya bizi bıraktılar. Halbuki aradaki uzun dönemde bu topraklara Türkiye ismini veren Anadolu Selçukluları”

“CUMHURİYETİ KURAN KADRONUN BİR BÖLÜMÜNÜN DOĞDUĞU TOPRAKLAR DEVLETİMİZİN SINIRLARI DIŞINDA KALDI”

‘Cumhuriyet bizim ilk değil, son devletimizdir’ diyen Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: “Bu devletin sınırlarını gönüllü olarak kabul etmiş değiliz, onu da söyleyeyim. Unutulmamalıdır ki cumhuriyeti kuran kadronun çok önemli bir bölümünün dahi doğduğu, büyüdüğü topraklar yeni devletimizin sınırları dışında kalmıştır. Neyi kast ettiğimi anlıyorsunuz değil mi? Uzun zamandır yaşadığımız kesintisiz savaşların, kayıpların etkisiyle biraz nefes alabilmek için o dönemde buna ‘Tamam’ denmiş olabilir. Asıl yanlış dönemin tartışmalı şartları içinde yapılan bu fedakarlığa teslim olup devlet ve toplum hayatını buna göre inşa etmeye çalışmaktır. İşte biz bunu kabul etmiyoruz. Böyle bir şey yok. Artık bu yanlış tarih ve medeniyet algısından vazgeçmek gerektiğini söylüyoruz”

“YENİ DÖNEMDE ÖNCELİĞİMİZ BU OLACAK”

Yeni dönemde önceliğin eğitim sistemi olacağını vurgulayan Erdoğan, “Coğrafyamıza verilen Türkiye ismi bizim için gurur kaynağıdır. Artık yeni nesillere tarihimizi, kültürümüzü, medeniyetimizi bu hakikatler ışığında öğretmeli daha doğrusu eğitim vermeliyiz. Müfredat ona göre hazırlanıyor. Ona göre de gençliğimizi yetiştireceğiz. Milli eğitim sistemimiz, hem millilik hem de eğitim öğretim boyutuyla ideal düzeye gelmeden hiçbir meseleyi çözemeyiz. İnşallah yeni dönemde önceliğimiz bu olacaktır” dedi.

“ZANNETTİLER Kİ TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ’Nİ ELE GEÇİRECEĞİZ”

15 Temmuz darbe girişimine yönelik açıklamalarda bulunan Erdoğan, “Darbecilerin Bursa’daki temsilcisi konumundaki bir albayın cebinde ele geçirilen görev listesi, o gece savcıların ve hakimlerin FETÖ’ye karşı başlattığı operasyonun temel belgesi olmuştur. FETÖ denen ihanet çetesi, kurumlarda örgütlenip, arkasına dışarıdan da destek bulunca bu milleti ve bu vatanı esir alabileceğini sandı. Bunlar 3-5 kişi bir araya gelince kendilerini dev aynasında görmeye, bu kibirle de sağa sola saldırmaya başladılar. Zannettiler ki ‘Biz 40 yıl Silahlı Kuvvetler’de, poliste, yargıda, devletin kurumlarında örgütlendik. Biz bundan sonra istediğimizi yapıp Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni ele geçireceğiz’. 17-25 Aralık’ta denediler olmadı. Ondan sonra 15 Temmuz’da 3-4 günlüğüne tatile gitmiştim. Bir Bursalı kardeşimizin mekanındaydık. Orada bizi öldürmek için Marmaris’te adımı attılar” diye konuştu.

“ONDAN HOCA MOCA OLMAZ, KARDEŞİ KARDEŞTEN AYIRACAK KADAR BİR ALÇAK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Ne hocası, ne hocası? Ondan hoca moca olmaz. O, bu ümmeti birbirine düşürdü. Bu milleti birbirine düşürdü. Anneyi evladından, babayı evladından, kardeşi kardeşten ayıracak kadar bir alçak. Bunu yaptı. Şimdi de hepsi toparlandılar. Tek tek adalete hesap veriyorlar. Biz, devlet olarak adil davrandık, adil davranıyoruz. Yoksa bizim askerimiz, polisimiz bunlar ormana kaçtıkları zaman Marmaris’te yakaladıkları yerde onları öldürebilirlerdi. Ama öldürmediler, yargıya teslim ettiler. Bu millet bu kadar asil. Birileri diyor ki ‘Bunlara biraz zulmediliyor’. Ne zulmü? Her şey adaletle götürülüyor. Hatalar, yanlışlar varsa bunları da zaten devletimiz her an düzeltmeye hazır. Ama adalete verdikleri hesap yetmeyecek. Bu ihanet çetesinin mensuplarının tüm ömürleri millete hesap vermekle geçecek”

“YARIN BUNLARIN DA ELLERİNE SİLAH ALMAYACAĞINI KİM BİLEBİLİR?”

FETÖ ile mücadelede kararlılık vurgusu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: “Açık konuşuyorum. Ben şahsıma yönelik her türlü saldırıyı, ihaneti, hakareti affedebilirim. Ama milletime, ülkeme yönelik hiçbir ihaneti benim şahsen affetme, görmezden gelme, üstünü örtme hakkım yoktur. Çünkü FETÖ millete, ülkeye, kutsallarımıza ihanet etmiştir. Bunun için FETÖ ile kökünü kurutana kadar mücadele etmek boynumuzun borcudur. Birileri 15 Temmuz gecesi eline silah almamış olabilir. Ama eline silah alanların hepsi gücünü onlardan alıyordu. Yarın bunların da ellerine silah almayacağını kim bilebilir? İhanet virüsü vücuda girmiş zehir gibidir. Bir yerde kalmaz. Her hücreyi etkiler, aynen kanser virüsü gibi. Şimdi bu vücudu bizim bunlardan temizlememiz lazım”

“SİZİ NEREDE BULURSAK BULALIM, AYNEN O CEZAEVLERİNE TIKARIZ”

Darbe girişimine rağmen bildiklerini anlatmayan FETÖ mensuplarına seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “17-25 Aralık hadisesine kadar bu örgütün gerçek yüzünü görmeyenleri anlayışla karşılamak mümkündür. Ama 17-25 Aralık’tan sonra örgütün içinde kalmaya devam edenler, ne yaptıklarını, niçin yaptıklarını bilerek, bedelini göze alarak, bu tercihte bulunmuşlardır. Hele 15 Temmuz’a rağmen bildiklerini anlatmayan ne kadar örgüt mensubu varsa asla masum değildir. Buradan sesleniyorum. Türkiye’de FETÖ örgütüne mensup olan veya onlarla bağlantısı olanlar, eğer sizler gelip bildiklerini anlatmayacak olursanız kusura bakmayın; sizi nerede bulursak bulalım, alır sizi de aynen o cezaevlerine tıkarız. Zihnini ve gönlünü Pensilvanya’daki şarlatana tapulamış olanların bu ülkeyle de bu milletle de bir irtibatı kalmamıştır” diye konuştu.

Güncellenme Tarihi : 23.10.2016 00:12

İLGİLİ HABERLER