Gündem
  • 17.5.2018 12:35

Erdoğan: Hamas işgale direnişin adıdır

İngiltere dönüşü öncesinde gazetecilere konuşan Cumhurbaşkanı, “Netanyahu’nun attığı twite verdiğim cevap sinir uçlarına dokunmuş olmalı. Filistinlilerin direnişine destek çıkmamız bunları rahatsız ediyor. Ben bu çerçevede Hamas’ı bir terör örgütü olarak görmedim, görmüyorum” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 3 günlük İngiltere temaslarının ardından yurda dönmeden önce kendisini takip eden medya temsilcilerine önemli açıklamalarda bulundu. Filistin’de katliam yapan İsrail’e karşı daha ne gibi adımlar atılabileceğinin değerlendirileceğini belirten Erdoğan, “Netenyahu’nun attığı twite verdiğim cevap sinir uçlarına dokunmuş olmalı. Filistinlilerin direnişine destek çıkmamız bunları rahatsız ediyor. Ben bu çerçevede Hamas’ı bir terör örgütü olarak görmedim, görmüyorum. Hamas Filistinlilerin işgal altındaki topraklarını kurtarmanın gayreti içindeki direniş hareketlerinden biridir. İsrail orada işgalci durumundadır” dedi.

Hamas işgale direnişin adıdır

YENİKAPI’DA CEVAP VERECEĞİZ

“Önemli olan İsrail’in yaptığı haksızlıklar karşısında ortak tavır sergilemektir. Ama bu hususta uluslararası camianın, hatta Arap, İslam dünyasının arzulanan düzeyde kararlı bir tavır sergilediğini söylemek zor” diyen Cumhurbaşkanı, şöyle devam etti: “Yapılan yanlışlıklar karşısında açıkça sesini yükselten nadir ülkelerden biriyiz. İran ve Rusya’nın yaptıkları açıklamalar da önemli. İİT’nin İstanbul’daki zirvesine üye ülkelerin hangi seviyede katılacaklarını görmemiz, bu açıdan da önem taşıyor. O gün Yenikapı’da muhteşem bir miting de yapmak istiyoruz. AK Parti olarak, Pazar günü Diyarbakır’da yapacağımız mitingi, Ramazan boyunca Türkiye genelinde sürdürebiliriz. Bunları Cumhur İttifakı olarak yapmamız da gündeme gelebilir.”

ABD MÜTTEFİK GİBİ OLMALI

Erdoğan, pek çok konuda Türkiye ve dünya ile farklı politikalar izleyen ABD’ye karşı bakışının sorulması üzerine, şunları söyledi: “Biz hakkın yanındayız. Hak olan neyse onu savunuyoruz. ABD’nin İran’la yapılan nükleer anlaşmadan tek taraflı geri çekilme kararını doğru bulmamamızın da sebebi budur. ABD o anlaşmayı tek başına imzalamadı. İşin içinde İngiltere var Almanya var Fransa var... Dolayısıyla, ABD’nin, İran konusunda ‘Ben yaptım oldu’ mantığıyla hareket etmesi; Temmuz-Ağustos’ta ambargoya başlayacağından söz etmesi doğru olmamıştır. Kaldı ki İran’a geçmişte o denli yaptırım uyguladılar da ne oldu? Fransa Peugeot’yu verdi, Almanya Mercedes’i verdi. Çin zaten ‘Ne istersen veririm’ diyor. O nedenle nükleer konusunda diplomasi ve müzakere yolunun daha isabetli olacağını savunmuşuzdur. NATO müttefiki bir ülke olarak, Yunanistan nasıl S-300 almış ise, bizim de ihtiyacımız doğrultusunda Rusya’dan S-400 almamızda bir sorun yok. Kaldı ki Türkiye-Rusya arasında zaten Üst Düzey İşbirliği Konseyi var. Bizim Rusya’dan aldığımız petrolümüzü, doğalgazımızı kesemeyiz. Rusya’dan ülkemize 5 milyon turist geliyor. NATO’da müttefik olduğumuz ABD’den, an geliyor parayla dahi silah alamıyoruz. Dolayısıyla S-400’ten taviz söz konusu değil. Kaldı ki Rusya bize çok avantajlı bir kredi imkanı da sunmuştur. Savunma sanayii ihtiyaçlarını en uygun şartlarda farklı yerlerden karşılamak Türkiye’nin de en tabii hakkıdır. ABD’den bizim temel beklentimiz, ilişkilerimizin, müttefiklik, stratejik ortaklık ruhuna her açıdan uygun olmasıdır.”

SEÇİMİ KAZANALIM GERİSİ GELİR

Erdoğan, “Londra’da yatırımcılarla da görüştünüz. Onları Türk ekonomisi konusunda ikna ettiğinizi düşünüyor musunuz?” sorusuna ise şu cevabı verdi: “Bu önümüzdeki süreçte görülecek. Türkiye’deki mevcut yatırımlarını güçlendirme noktasında atacakları adımlar veya yeni yatırımlar noktasında ne gibi gelişmeler olacağına bakmamız gerekecek. Bütün mesele 24 Haziran. Cumhur İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayının kazanmasının, daha önceki dönemlerde de olduğu üzere Türkiye konusunda yine heyecan uyandıracağına inanıyorum. Biz dersimize çalışıyoruz. Seçim Beyannamemizi açıkladığımızda bunu daha da net göreceksiniz. Gerek küresel sermayenin Türkiye’ye girişi, gerekse mevcutların devamı açısından bizi daha iyi bir gelecek beklediğini düşünüyorum.”

ENFLASYON VE YÜKSEK FAİZİN SEBEBİ BÜROKRASİ

Erdoğan, “Bugün gelinen noktada faiz enflasyonun sebebi diyorsunuz, altına dayalı bir model öneriyorsunuz, milli para diyorsunuz. Artık yeni bir ekonomik program yazma zamanı gelmedi mi?” sorusuna şu cevabı verdi: “Aslında yazılıyor yeni şeyler. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi, ekonomide de işlerin daha sağlıklı yürümesini sağlayacak. Halihazırdaki sistemde, bürokratik oligarşinin tümüyle yenildiğini söyleyemeyiz; zira bürokratik oligarşi egemenliğini sürdürüyor. Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin en önemli getirilerinden birisi, bürokratik oligarşinin egemenliğinin son bulması olacaktır. Rusya, İran Çin ve Güney Kore gibi ülkelerle ulusal paralar üzerinden alışveriş yapma hususundaki çabaların, altınla borçlanma gibi alternatiflerin kur baskısından kurtulma açısından önemli olduğuna inanıyorum. 24 Haziran’dan sonraki süreçte, sistem tüm kurumlarıyla her açıdan daha sağlıklı, daha hızlı işleyecek. Siyasi iktidar başarısızlık halinde bedel ödeyeceğinin bilinciyle, çok daha sorumlu davranmak durumunda olacaktır.”

PAPA, RUHANİ VE PUTİN’LE GÖRÜŞTÜ

İsrail’in Gazze’deki katliamına yönelik diplomatik girişimlerini sürdüren Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün de Katoliklerin ruhani lideri Papa Franciscus, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhaniile telefonda görüşerek Kudüs krizini konuştu.

HACI YAKIŞIKLI

YENİ AKİT

 

Güncellenme Tarihi : 17.5.2018 12:40

İLGİLİ HABERLER