Gündem
  • 22.5.2004 00:27

İŞTE TÜRKİYE'DE NAMAZ KILAN SAYISI!..

CHP'nin hazırladığı son raporda, yaş düştükçe ve eğitim yükseldikçe namaz kılan ve oruç tutanların sayısının azaldığı belirtildi. Ayrıca camilerde görevli imam ve hatiplerin büyük bölümünün de imam-hatip lisesi mezunu olduğu kaydedildi.


Türkiye'de cami sayının ve din görevlisi sayısının yüksek olduğu ifade edilen raporda, "Araştırma, din eğitimi veren meslek okullarının sayısının arttırılmasına gerek olmadığını göstermektedir" ifadesine yer veriliyor. CHP, başörtüsü ile ilgili raporundan sonra şimdi de kaç kişinin namaz kıldığı ve oruç tuttuğuna dair bir rapor hazırladı. 'Din Siyasete Alet Ediliyor' başlıklı raporun giriş bölümünde Diyanet İşleri Başkanlığı başta olmak üzere Devlet İstatistik Enstitüsü, ilahiyat fakülteleri ve Araştırmacılar Derneği'nin daha önceki verilerinden yararlanıldığı belirtildi.

CHP MYK üyesi Bülent Tanla'nın gözetiminde hazırlanan rapora göre, Türkiye'de 2002 yılı itibarıyla 75 bin 941 cami bulunurken, bu sayı 10 Ocak 2004 itirariyle 76 bin 445'e yükseldi. Türkiye'deki mevcut camilerde 12 yaş üstündeki 26 milyon 882 bin 500 erkekden 2 milyon 851 bin 994'u öğle namazlarını, 2 milyon 354 bin 171'i yatsı namazlarını, 10 milyon 859 bin 563'ü Cuma namazlarını ve 19 milyon 61 bin 191'i de Bayram namazlarını kılıyor. Cami ve nufus sayısı dikkate alındığında her 353 kişiye bir cami düşüyor.

Konuya ilişkin raporda "Camilerde namaz kılanların büyük bölümü yaşlılardan oluşuyor, yaş düştükçe bu oran da düşüyor. Düzenli namaz kılma eğilimi yaş ilerledikçe arttıyor, eğitim arttıkça azalıyor. Gençlik namaza, özellikle günlük namazlara karşı ilgisiz" ifadelerine yer veriliyor.

"HALK ORUCA NAMAZDAN DAHA BAĞIMLI"
'Oruç' başlığı altında da şunlar kaydediliyor: "2002 yılı verilerine göre oruç tuma oranı yüzde 81,3. Genel anlamda halk arasında oruca bağlılık namaza bağlılıktan daha fazla. Yaş düştükçe ve eğitim yükseldikçe oruç tutanların sayısı azalıyor. 18-25 yaş grubundakiler yüzde 55'i, 25-35 yaş grubundakiler yüzde 66,7'si, 35-46 yaş grubundakilerin yüzde 71,4'ü, 46-60 yaş grubundakilerin yüzde 78,2'si ve 61 yaş üstündekilerin yüzde 73,6'sı oruç tutuyor. Ayrıca ilkokul mezunlarının yüzde 79,4'ü, ortaokul mezunlarının yüzde 80,9'u, lise mezunlarının yüzde 64,4'ü ve üniversite mezunlarının da yüzde 54,2'si oruç tutuyor".


'Kadrolu Din Görevlileri' başlığı altında da, cami görevlilerinden 66 bin 413'ünün kadrolu, 10 bin 32'sinin de kadrosuz olduğu belirtiliyor Görevlilerden 52 bin 670'inin imam-hatip olduğunun ifade edildiği raporda bunların 27 bin 616'sı imam-hatip lisesi mezunu, 11 bin 405'i ilahiyat yüksekokul mezunu ve 2 bin 47'si ilahiyat fakültesi mezunu olduğu bilgisine yer veriliyor. Türkiye'de 2004 yılı itibariyle 97 bin 489 öğrencinin devam ettiği 452 imam-hatip lisesi bulunduğu, bu okulların şimdiye kadar 645 bin 299 mezun verdiği ifade ediliyor. Raporda İmam-hatipler hakkında şu değerlendirme yapılıyor: "İmam-Hatip Lisesi mezunlarının sadece yüzde 79'u camilerde din adamı olarak görev yapıyor. İmam-Hatip Lisesi, hem öğrencilerin istek ve beklentilerindeki gerçekler hem mezunların camilerde görev yapanların sayılarının gösterdiği gerçekler, hem de AKP ve sağ kökenli diğer partilerin izledikleri yanlış ve tehlikeli siyasetler sonucunda İmam-Hatip Liselerinin kuruluş amaçlarına uygun gelişmediğini ve bu okulların eğitim birliğini zorlayan bir yapıya ulaştığını göstermektedir".

"TOPLUMUN SAHİP OLDUĞU DİNİ BİLGİNİN TEMELİNDE GERÇEK DİNİ BİLGİ YOKTUR"
Raporunun değerlendirme bölümünde de şunlar kaydediliyor:
"Araştırma toplulumuzda oruç tutanların sayısının giderek artmakta, camilerde namaz kılanlarının sayısının ise giderek azalmakta olduğunu ortaya koymaktadır. Sonuçlar son 7 yılda cami başına düşen kişi sayısının azalmakta, cami cemaatinin yaş ortalamasının da yükseldiğini göstermektedir. Cami cemaatinin sayısı ve dini pratik gereksimine göre, Türkiye'de cami sayının ve din görevlisi sayısının da yüksek olduğu, din eğitimi veren meslek okullarının sayısının arttırılmasına gerek olmadığını göstermektedir. Araştırma, Türkiye'de dini eğitim ve araştırmalarının ne derece yetersiz olduğu sonucu ortaya koymaktadır. Türkiye din konusunda yetişmiş kadrolarından yeterince yararlanamamaktadır. Dolaysıyla toplulumuzda pek çok insanımız din konusunda sahip olduğu görüşlerin temelinde gerçek din bilgisi yoktur. Türkiye'de dini pratikler konusunda kapsamlı ve yeterli bir araştırma birikimi mevcut değildir. Bu nedenle dinin toplum içinde yaygınlaştırılması konusunda gerekli ve etkili çalışmalar saptanamamış ve uygulamaya konamamıştır".

Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 22:15

İLGİLİ HABERLER