Gündem
  • 18.9.2014 14:42

Kadir Topbaş'ın Başbakan'dan isteği

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, “Sayın Başbakanımıza da özellikle bahsettim. Kent yönetiminin biraz daha farklı olması gerektiğinin üzerinde durdum. Özellikle bir takım bakanlıkların ve kurumların İstanbul üzerinde plan yapma yetkisinin de İstanbul’dan kalkması gerektiğini söyledim” dedi.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş “ Şehrin Geleceği İstanbul 2014 kentsel Dönüşüm Zirvesinde “ konuştu. WOW Otel’de gerçekleştirilen zirveye Dünya Yerel Yönetim ve Demokrasi Akademisi Vakfı (WALD) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Duman, Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı, Esenler Belediye Başkanı Tevfik Göksu ve akademisyenler katıldı.
Kadir Topbaş’ın zirvede yaptığı konuşmada, “Bir gerçek var her daim dile getirmeye çalışıyorum. İstanbul 5400 kilometrelik alanda 15 milyonluk nüfusu ile kişi başına 400 metrekarelik alan düşmekte. Bu 400 metrekare alanda ana akslar var, hava meydanları var, statlar var, park alanları var, sosyal donatı alanları var. Hepsi içinde kişi başına düşen 400 metrekare. Böyle bir nüfusa cevap vermek için bu kentte yatay bir mimari ortaya koymak çok kolay değil. Bunun için bazı bölgelerde kaçınılmaz olarak ortaya yüksek yapılar çıkabiliyor. Bu yapılar çıkarken çevreye saygılı, rahatsız etmeyici ve örnekleri dünyanın değişik yerlerinde gördüğümüz gibi bir örneklemeyi de alabileceğimiz gibi bir tarzda olmalıydı. Maalesef birçok plancımızın da dile getirdiği gibi şehirlerimiz plansız süreci yaşadığı için ve siyasilerin ve idarecilerin kendi bilgi doğrultusunda düzenlenen bir şehir yol haritasıyla karşı karşıya kaldık. Bu gün ortaya çıkan sonuçlar bunun sonuçları olarak önümüzde durmakta. “ dedi.

“RANT HESABI ORTAYA KOYAN DÖNÜŞÜMÜ ASLA KABUL ETMEMEK GEREKİYOR”

“İstanbul’da ve Türkiye’de deprem riskiyle karşı karşıyayız” diyen Kadir Topbaş, “Böyle bir süreci kentlerin ve ülkenin yenilenmesi için bir fırsat olarak görerek hatalarımızı düzeltme adına yeni adımlar atabiliriz. Yeni yaşam alanları oluştururken insanların yaşam alanlarının vazgeçilmez öğelerini de korumak suretiyle sağlıklı bir dönüşüm gerçekleştirebiliriz. Şu anda bir takım modeller ortaya çıkmakta. Bazı belediyelerimiz yasanın elverdiği ölçüde yürümekte. Ama şunu tabi gerçekte biliyoruz ki bir kentsel dönüşüm demek esasında bir yerde yeni bir yoğunluk ortaya çıkarmak anlamı taşımıyor. Saygılı ve insan odaklı bir dönüşüm prensipleri ortaya koymak lazım. Yoksa orada bir rant hesabı ortaya koyan, birilerine fırsat veren ve daha da kenti yaşanmaz hale getirecek bir dönüşümü asla kabul etmemek gerekiyor” şeklinde konuştu.

“İMAR HAKKI TRANSFERİ GİBİ BİR SİSTEM GETİRMEK MÜMKÜN OLABİLİR”

Topbaş, “Tarihi yarımada başta olmak üzere bazı bölgelerde yeni bir takım yoğunluklar getirme imkânı olmadığına göre ve mevcut imar haklarının çok daha üzerinde yapılanmalar ortaya çıkmış olduğu için bu alanlardaki mevcudu korumak, artı bir değer vermenin imkânı olmadığı yerlerde imar hakkı transferi gibi bir sistem getirmek mümkün olabilir. Yani bunu bir yasal düzenlemeyle oradaki imar haklarını bir başka yerde kullanabilecek bir fırsat olarak verilebilir” şeklinde konuştu.

GELECEĞİN SORUNU KENT GÜVENLİĞİ

“ Bu şekilde devam eden bu yoğunluk ve göç dalgaları kentleri ciddi anlamda baskı altında tutmakta” diyen Kadir Topbaş, “ Gelecekte şehirlerde en büyük problemlerden bir tanesi de güvenlik sorunu olarak ortaya çıkacak. Eğer kırsalda yaşayan insanların temel ihtiyaçları karşılanmaz, doğal kaynakları dengeli kullanılmaz ve paylaşılmazsa gelecekte büyük şehirlerde belki 2030’ lar sonrasında güvenlik problemi ortaya çıkacak. Bu bakımdan şehir yöneticileri geleceğe böyle bir problem bırakmamak üzere çalışmalar yapmak zorunda. Yani dünyanın değişik yerlerindeki çok değişik sıkıntılı yaşam süren insanların da problemlerini çözme dünya insanlığının sorumluluğudur.” İfadesini kullandı.

BAKANLIKLARIN VE KURUMLARIN İSTANBUL ÜZERİNDE PLAN YAPMA YETKİSİ KALKMALI

“Bütçemizin yüzde 55’i ulaşım ile ilgili” diyen Topbaş, “Metroları dünyada yapan tek şehir İstanbul Belediyesi. Başka metro yapan bir belediye yok dünyada. Biz bunu yaygınlaştırdığımız takdirde İstanbul’da yaşam rahatlayacak. Ama bizim diğer taraftan da bir özeleştiri olarak söylemek istiyorum. Sayın Başbakanımıza da özellikle bahsettim. Kent yönetiminin biraz daha farklı olması gerektiğinin üzerinde durdum. Özellikle bir takım bakanlıkların ve kurumların İstanbul üzerinde plan yapma yetkisinin de İstanbul’dan kalkması gerektiğini söyledim. Tek yönetim. Tek anlayış. Tek noktada yetkiler toplanmalı. İstanbul’a yapılan birçok yapının faturası yerel yönetimlere kesilmekte. Yerel yönetimler tarafından yapıldığı zannedilmekte. Bunların doğru olmadığını her yerde söyleme imkânımız olmuyor. Burada kent bütünlüğünü tek otorite ile katılımcı şeffaf bir yönetim anlayışı ile hazırlayabiliriz. Sayın Başbakanımızın da bu hassasiyette olduğunu gördüm. İnanıyorum ki bu süreçte farklı bir çalışmayı kendisiyle yapacağız. “ ifadelerini kullandı.
Özgür ARSLAN – İSTANBUL DHA

Güncellenme Tarihi : 19.3.2016 01:44

İLGİLİ HABERLER