Gündem
  • 12.10.2004 11:17

SEDAT PEKER, KADİR ÇELİK'E KONUŞTU: 'BEN BİR HİÇİM SIFIRIM'

SEDAT Peker, teslim olmadan önce Kadir Çelik’e konuştu... Polis sorgusundan sonra çıkarıldığı mahkeme tarafından serbest bırakılan, daha sonra savcının itirazı üzerine tutuklama kararı çıkarılan Peker, hakkındaki suçlamaları kabul etmeyerek, ‘Ben, hiçbir zaman çok dürüst bir adam olduğumu söylemedim. Değişmek konusunda yoğun çaba harcıyorum. Ama birileri beni ayağımdan çekerek bu dünyanın dışına çıkmamı engelliyor’ dedi. ‘Kaçmadım, kaçmayacağım’ Bulgaristan veya Romanya’ya kaçtığı iddia edilen Sedat Peker, birilerinin kaçmasını istediğini söyledi. Peker şöyle konuştu: ‘Kaçmadım, kaçmayacağım. İsteseydim rahatlıkla yurt dışına gidebilirdim ama yapmadım. Bu, birilerinin ekmeğine yağ sürerdi. Kimseye bu zevki tattırmam. Söz konusu dosyalarda hiçbir suçum yok...’ Polis iyi davrandı Polisin sorgu sırasında kendisine nazik davrandığını söyleyen Peker, ‘Savcıya çıkarılacağım gün, Organize Suçlar Şubesi’nin müdürü ve yardımcısı geldi. ‘Bizim kimseye karşı bir kinimiz yok, böyle bilin’ dedi. Haklarını yemeyeyim, gerçekten iyi davrandılar. Savcının sorgusunun ardından hakim karşısına geçerken, kamuoyu baskısı nedeniyle tutuklanacağımıza kesin gözüyle bakıyordum. Hakimin yerinde ben olsam, ölmüş babam mezardan çıksa, bu kadar haberden sonra beni tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakmazdım. Kararı duyunca çok şaşırdık. İşte bu hakimin davranışı, benim kaçmamamdaki en önemli nedendir. Eğer birilerinin istediği gibi kaçsaydım, tutuksuz yargılanma kararını veren hakime karşı kendimi affetmezdim’ dedi. ‘Altay adımı kullandı’ Ağır ağır ve tane tane konuşan Sedat Peker, sözü hakkında şikayetçi olan Yusuf Altay’a getirdi. Altay’ın kendi adını kullanarak, Bodrum’daki bir iş adamında haraç aldığını, bunu haber aldıklarında kardeşinin Yusuf Altay’la görüştüğünü söyleyen Sedat Peker, ‘Bu sırada kardeşimle Yusuf Altay arasında kavga çıkmış. Kardeşimin vurduğu yumruklarla Yusuf Altay yaralanmış. Üstü başı kan içinde kaldığından kendisine elbise verilmiş ve gönderilmiş. Bu yerde ben yokum. Telefon konuşmalarında benim de oraya geldiğim söyleniyor. Benim evim Şile’de, kardeşimin evi de oralarda. Bu konuşmadan benim de olay yerine gittiğim yorumu yapılıyor.’ diye konuştu ‘Ben tecavüzcüyü ikaz ettim’ Villasında bulunan bir video kasette, bir kişinin dövülmesi görüntülerinin 4 yıl öncesindeki başka bir olaya ait olduğunu belirten Peker, ‘O görüntülerde, yine benim adımı kullanarak 14 yaşındaki kıza tecavüz eden kişi var. Görüntülerde o kişinin vücudundaki darp izlerinin sorumlusu ben değilim. Ben sadece o kişiyi ikaz ettim’. Şiddetin içinde oldum Kadir Çelik’in ‘Bu ülkede hakim, savcı, polis var, siz neden bu işlere soyunup kendinizi o güçlerin yerine koyuyorsunuz?’ sorusuna, Sedat Peker şöyle yanıt verdi: ‘Değiştim, değişmek istiyorum. Bu olaylar geçmişte kaldı. Bir dönem, şiddetin içinde oldum. Zaruretten dolayı şiddet kullandığımda oldu. Ama artık o günler gerilerde kaldı. O suçların yargılaması yapıldı, cezasını çektim’ dedi. Av sırasında yakın bir arkadaşının kolunu keserek kanatan Peker, bunun ‘kan kardeş’ olmak amacıyla yapıldığını söylüyor. ‘Çocuksu bir davranış değil mi?’ sorusuna ise, ‘Olabilir, ben çocuk olabilirim bebek ruhlu olabilirim. Ne var bunda suç mu?’ diyor. Kerkük’le ilgileniyorum Hiçbir zaman iddia edildiği gibi 2 çuval dolusu dolarının olmadığını söyleyen Sedat Peker, Bulgaristan, Romanya, Makedonya, Bosna Hersek ve Kafkaslar’da çalışmalar yaptığını, buradaki Türklere maddi katkı sağladığını inkar etmiyor. Bugünlerde Kerkük’le ilgili, resmi makamların da haberinin olduğu bir çalışma içinde olduklarını belirten Peker, ‘Devletin bittiği yerde, ben başlarım’ sözünü kesinlikle söylemediğini öne sürerek, ‘Bu sözleri benim söylediğimi iddia ettiler. Polisin sorgu raporunda da bu var. Ama ben, bu sözün bana ait olmadığını ifademe yazdırdım. Madem ben mafyayım, liderim, bu kadar salak nasıl olabilirim. Ben, devlet okyanusunun içinde bir damla olabildiysem kendimi mesut, bahtiyar hissederim. Ben, bir hiçim. Evet, bir hiçim. ‘hiç nedir?’ diye sorarsanız, sıfırım.’ Bunun babası mafya Eşinden ayrı yaşadığını belirten Sedat Peker, oğluyla buluştuğunda yaşadığı bir olayı anlatırken, sanki Türkiye gerçeğini sergiliyor gibiydi. ‘Oğlumla oturduk bilgisayar oyunu oynayacağız. Oğlum bana, ‘ Ben mafya’ olacağım dediğinde şaşırdım. 8 yaşındaki çocuk bilgisayar oyununda, mafya olmak istiyor’. Kadir Çelik’in, ‘Babasına çekmiş’ sorusuna hiddetlenen Peker, ‘Beni anlamak istemiyorsunuz. Okulda arkadaşları oğlumu göstererek, ‘Bunun babası mafya’ diyorlarmış, çocuk da oradan etkilenmiş.Ben değişmeye çalışırken, 8 yaşındaki oğlum bilgisayar oyununda mafya olmak istiyor.’ dedi. En zor anlarında bile gülen Sedat Peker, bunu, dostlarının üzülmemesi, düşmanlarının da sevinmemesi için yaptığını söylüyor. Yüzündeki gülümsemenin bundan sonra da değişmeyeceğini belirterek, ‘Hep güleceğim ve başımı eğmeyeceğim’ diyor. Korkut Eken, diyorsa doğrudur Korkut Eken’e para yardımı yapıp yapmadığını soruyorum Peker’e, ‘Korkut Eken, bizim babamız yaşında bir kişi. Eğer kendisi para yardımı yapılmadı, diyorsa, öyledir. Ben, onun bu sözlerinin üzerine söz söylemem. Bizim terbiyemiz böyle olmamızı gerektiriyor’ dedi. Sedat Peker, son sözlerini söylüyordu. ‘Değişmek istiyorum. Bana bu konuda yardım edin, el verin demiyorum. Ama engel de olmayın. Bırakın değişeyim. Benim gibi geçmişte şiddet ve yanlış içinde olmuş insanlara toplumun bu şansı vermesi gerekir. Yoksa, bizim varlığımız bu toplumu rahatsız eder’. PEKER CEZAEViNDE SEDAT Peker dün saat 15.10’da kardeşi Atilla Peker ile birlikte Beşiktaş’ta bulunan İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’ne geldi. Ancak burada bekleyen Organize Suçlar Şubesi polisleri Sedat Peker’i geldiği otomobile bindirerek uzaklaştılar. Bu durum, Peker’in sorgulanmak üzere Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldüğü şeklinde yorumlandı. Arcak Peker ve polisler bir süre sonra tekrar İstanbul ağır Ceza Mahkemesi’ne geri geldi. Avukatı tepki gösterdi Peker’in avukatı Bülent Kılıç, teslim olmak için İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’ne gelen müvekkilinin gözaltına alınış şekline ve adliyeden uzaklaştırılmasına tepki gösterdi. Avukatın tepkisi sürerken, adliye binasına gelen Atilla Peker, gerginlik yaşanmasına neden oldu. Atilla Peker’in protokol kapısından girmek istemesine, adliye görevlileri tepki gösterdi. Görevliler, Peker’e engel olmak isterken, Peker itirazlara rağmen savcının isteği üzerine protokol kapısından adliye binasına giriş yaptı. Sedat Peker ve kardeşi Atilla Peker, adliyede önce sağlık kontrolüne alındı. Sonra gıyabi tutuklama kararı vicahiye çevrilerek Bayrampaşa cezaevine gönderildi. Açıklama gönderdi Bu arada, Sedat Peker teslim olmadan önce imzalı bir açıklama görderdi. Peker açıklamasında yurtdışına kaçmasının sözkonusu olmadığını belirtti. Açıklamada şöyle: ‘Öncelikle yurtdışına kaçmış olmam doğru değildir. Yani söylendiği gibi Romanya veya Bulgaristan’a kaçmadım. Bence hatıralarda unutulmaması gerekli olan bir olayda Romanya’da bulunurken ülkemde arandığımı duyduğumda özel uçak kiralayarak gelip kendim teslim olmamdır. Ameliyatlı olmamdan dolayı fizik sağlığım cezaevinde yatmama müsaade etmediği halde savunmamıza inanmış olan nöbetçi hakimliği doğrulamak adına ve bu ülkede mahkemelerin bağımsız olduğuna olan inancımdan dolayı bugün saat 15.00 ile 17.00 arasında yetkili mercilere teslim olma kararı aldım’ dedi. Allah’a havale ediyorum Peker ‘Basında yer alan evimin değeri fiyat ölçülemeyecekmiş lafları komediden başka bir şey değildir. O evin sadece kullanımı bana aittir. Evin tapu sahibi ağabeyimin arkadaşı olan bir beyefendidir. Asılsız sözleri basına sızdıranları yüce Allah’a havale ediyorum...’ diye konuştu. ‘Devlet başa kuzgun leşe’ mantığıyla büyütülmüş olan şahsım devlete hizmetkarlığı en üstün mertebe olarak kabul eder. Devletimiz bir okyanus ise üzerine damlayan bir damla su olmayı kendimize hak etmediğimiz bir mertebe sayarız. Diğer konularla ilgili zaten mahkemede ifadelerimi verdim. Takdiri sizlerin ve kamu oyunun vicdanına bırakıyorum. (STAR) Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 23:04

İLGİLİ HABERLER