Gündem
  • 3.7.2015 11:11

Türkiye Suriye'ye girecek mi?

Başbakan Davutoğlu, Suriye sınırında PYD'nin ilerleyişine yönelik Türkiye'nin müdahalesinin olup olmayacağı sorusuna cevap verdi. Twiter'da askeri sevkiyatın başladığı yönündeki iddialar üzerine konuşan açıklama yapan Davutoğlu, Türkiye'yi maceraya sokmayacaklarını; ancak Türkiye'ye yönelik herhangi bir tehdit karşısında ise yarını beklemeyeceklerini kaydetti.

Başbakan Davutoğlu, Twitter'da PYD'ye yakın bazı kaynaklardan yapılan, askeri sevkiyat başladı haberlerine Kanal 7'de cevap verdi.

Mehmet Acet'in hazırlayıp sunduğu İskele Sancak programında konuşan Davutoğlu, sınırdaki gelişmeleri ve alınan tedbirleri, Türkiye'nin Suriye'ye gireceği yönünde algılanmaması gerektiğini belirterek şöyle konuştu; "Biz Türkiye'yi maceraya sokacak bir adım atmayız. Gerektiğinde sınır boylarımızda Türkiye'nin güvenliğini tehdit edecek her türlü yapılanmaya karşı gereken tedbirin alınması konusunda da direktif verildi. Burada kastedilen öncelikle DEAŞ terör örgütüdür, Suriye rejiminin bazı Türkiye'yi rahatsız edecek faaliyetleridir ve eğer Türkiye'yi tehdit edecek niteliğe dönüşürse veya bu tür faaliyetler içine girerse PYD ve ilgili bütün yapılar... Terör örgütlerinin her türlüsüne ve Türkiye'ye mülteci akınına sebebiyet verecek her türlü gelişmeye karşı, her türlü senaryoyla ilgili olarak hazırlıklarımızı sürdürdük.

"YARINI BEKLEMEYİZ..."

Bizim Suriye'deki Kürtlerle bir sorunumuz yok. Kendi sınırlarımızı korumak için gerekli tedbirleri aldık. Ek olarak sınırımız dışında oluşabilecek bir durum için gerekli tedbirlerin alınması için direktifler verildi. Türkiye'nin yarın, kısa bir dönem içinde Suriye'ye gireceği gibi bir beklenti içine kimse girmemelidir. Eğer Türkiye'ye dönük bir güvenlik saldırısı veya Türkiye'nin güvenliğini tehdit eden bir durum olursa yarını da beklemeyiz bir dakika sonra da bütün tedbirlerimiz hazırdır. Ama Türkiye'nin böyle bir güvenlik riski oluşturacak durumu yoksa da herhangi bir şekilde tek taraflı bir müdahaleyi yakın zamanda yapacağı gibi bir beklenti oluşturmak doğru değil. Bu konuda oldu bittiye izin vermeyiz, maceraya hiçbir şekilde sürüklenmeyiz. Bu konuda halkımız huzurlu olsun."

Ankara'nın Suriye yol haritası belli oldu
Suriye sınırındaki kritik noktaların taraflar arasında el değiştirmesinin ardından Ankara her türlü seçeneğe karşı yol haritası hazırladı.

Türk kamuoyunda günlerdir sürdürülen, Türkiye'nin PYD'nin hakim olduğu bölgelere veya, Fırat'ın batısındaki DAEŞ kontrolündeki Carablus'a dönük bir tek taraflı harekat yapacağı yönündeki iddialar, farklı siyasi kaynak ve gelişmeleri yakından izleyen teknik kadrolarla yaptığımız görüşmeler sonucunda netlik kazandı.
Türkiye, Baas rejimi-DAEŞ ittifakı çerçevesinde saldırıya uğrayan ÖSO güçlerini tüm olanaklarıyla destekleme kararı aldı.
 

1. Türkiye, Carablus-Mare hattında yaşanılacak gelişmelerin ulusal güvenliği açısından stratejik önemde olduğunu belirledi.
2. Baas rejimi ile DAEŞ'in, Halep'in kuzeyindeki Mare'ye saldırı ve Halep'in kuzeyden DAEŞ tarafından kuşatılması planınında anlaştığı istihbaratı Türkiye'yi alarma geçirdi. 28-31 Mayıs'ta Haseke'de gerçekleşen buluşmada Baas'ın DAEŞ'e, İdlib'in düşmesinden sonra bölgede hakim olmasının yolunu açtığı belirlendi. Baas artık ÖSO ve DAEŞ'in kontrolündeki Türkiye sınırına geri dönemeyeceğini anlamış durumda. Türkiye, ÖSO kontrolündeki Mare başta tüm bölgenin DAEŞ'e karşı savunulması, bu konuda ÖSO'ya her açıdan destek sağlanmasını kararlaştırdı.
3. Gelişme, ABD ile değerlendirildi. Hatta, Amerikan uçakları Türkiye'nin verdiği koordinatlar çerçevesinde ÖSO'yu rahatlatmak için beş farklı operasyon gerçekleştirdi.
4.TSK'ye verilen hükümet talimatı: DAEŞ'in saldırdığı Suriye'deki tüm dost unsurların güçlü bir şekilde desteklenmesi. Bu destek “kademeli” olarak gelişecek, öncelikle topçu birliklerimiz DAEŞ'in ilerlemesini durduracak desteği sağlayacak. TSK; diğer bütün senaryolar için de planlamalarını tamamlamış durumda.
5. Türkiye, DAEŞ'in Carablus-Mare hattında gerçekleştireceği bir saldırıda ilerlemesi halinde, ÖSO kontrolündeki bölgede yaşayan 4.5 milyon nufüsun sınıra doğru hareketlenmesinden endişe ediyor.
6. Devletin ilgili kurumları ise, Tel Abyad'daki gelişmeler çerçevesinde PYD ile temas kanallarını açık tutuyor. Ankara, bölgenin nüfus yapısının değiştirilmemesi, özellikle ileride bir Kürt-Arap çatışmasına yol açabilecek adımların atılmaması yönünde PYD'yi uyardı. PYD'nin bu konudaki politikası şimdilik bekle-gör mantığıyla izleniyor.Türkiye PYD'ye, Kobani ve Tel Abyad'dan gelen tüm nüfusun evlerine döneceğini bildirdi, bunun kendileri için bir sınav olduğu da PYD yetkililerine aktarıldı.
Komplo teorilerinde belirtildiği gibi PYD bölgesine askeri bir müdahele yok. Aksine, HDP'lilerin iddialarının aksine, Türkiye, DAEŞ'le mücadelede bir adım öne çıkan NATO ülkesi olma yönünde ilerliyor.
 

4.5 MİLYONLUK HATTAN GÖÇ DALGASI
Ankara'yı Suriye konusunda alarma geçiren ana gelişme 28-31 Mayıs tarihleri arasında yaşandı. İdlib ve Cisr El Şuğur'un muhaliflerin eline geçmesinin ardından Esad rejiminin muhaberatının kilit ismi Ali Memlük ile IŞİD komutası arasında Haseke'de bir toplantı gerçekleşti. Türk tarafının edindiği bilgiye göre Esad rejimi bu görüşmede IŞİD'e “Halep'in kuzeyini size bıraktık. Biz de hava harekatıyla destek veririz” mesajı verdi. Bunun üzerine IŞİD, Kilis'in hemen karşısındaki Azez'e harekât başlattı. Bu hareketlenme Türkiye açısından dönüm noktası oldu. Zira Türkiye sınırında IŞİD'in hedefi haline gelme potansiyeli taşıyan bölgede toplamda yaklaşık 4.5 milyonluk nüfus yaşıyor. Dolayısıyla da Ankara'da IŞİD'in Mara hattında yönelik operasyonlarının Türkiye açısından altından kalkamayacağı bir göç dalgasına neden olabileceği tespiti yapılıyor. Bu göç patlaması tehlikesi karşısında askeri senaryoları da kapsayan bir yol haritası üzerinde çalışılıyor.
Kaynak : STAR

Güncellenme Tarihi : 18.3.2016 19:33

İLGİLİ HABERLER