Tutuklanan ünlü tarihçi Talha Uğurluel'in araç plakası Fetullah çıktı
Tutuklanan "Tarihçi" Talha Uğurluel'e ağır suçlama: FETÖ'cüleri yurt dışına o kaçırıyor!
Uzun yıllar TRT'de programlar yapan, devlet imkanlarından yararlanan tarihçi Talha Uğurluel'in şüpheli FETÖ bağlantılarını ilk kez SuperHaber kamuoyunun gündemine getirmişti. Son olarak yeni bir iddia ortaya atıldı. Bu iddiaya göre Uğurluel, FETÖ'cüleri İsrail'e kaçırmakla suçlanıyor...
"Osmanlı'nın Şifreleri" ve "Arzın Kapısı Kudüs" gibi kitapların yazarı, 'tarihçi' Talha Uğurluel son dönemde FETÖ bağlantıları ile gündeme...
Kullandığı aracın plakası bile Fetullah Gülen'in adının baş harfi olanr "FG" olan, bazı FETÖ'cülere yönelik övgü dolu sözleriyle hatırlanan Uğurluel'in bu şüpheli ilişkilerini ilk olarak SuperHabergündeme getirmişti.
Özellikle Kudüs ve diğer İslam şehirleri üzerine hurafelerle zenginleştirdiği yorumları ile ilgi çekmeye çalışan Talha Uğurluer, birçok televizyon programında yıllarca 'tarihçi' sıfatıyla saatlerce ağırlandı.
Ancak, Uğurluel'in Kudüs aşkının "tamamen duygusal" olduğu öne sürüldü.
Savcılığa ulaşan bir ihbara göre, Talha Uğurluel Kudüs'e "tarih turu" olarak lanse ettiği gezilerin aslında "FETÖ'cüleri yurt dışına kaçırma operasyonu" olduğu iddia edildi.
TURİST GİBİ GİTTİ, BİR ANDA KAYBOLDU!
Ergenekon davasında yargılanan isimlerden Murat Ağırel, sözde tarihçi Talha Uğurluel’e ilişkin FETÖ iddialarını sıralayıp savcıları göreve çağırdı.
Talha Uğurluel ile ilgili kendisine ulaşan metni, medyasiyaset.com’da paylaşan Murat Ağırel, o metni şöyle aktardı:
“Televizyondan ve sosyal medyadan takip ettiğim ‘tarihçi’ ile tarafıma gönderdiği sosyal medya mesajı ile tanıştım. ‘Tarihçi’ kimliği ve benim tarihe meraklı olmamdan dolayı tarafıma yaptığı gezi teklifine icabet ettim. O günden sonra bana gayet dostça yaklaştı, beni siyasi geleceğim için tarih konusunda yetiştirmek istediğini belirtti ve bende kabul ettim. Kendisi ile pek çok konferansa katıldım ve sıkı bir dost haline geldik. Hocanın geçmişi hakkında bir bilgiye sahip değildim.
Bir süre sonra kendisinin düzenlediği Kudüs turuna beni de katılmam konusunda ikna etti. Hocanın çalıştığı ‘Ufuk Tur’ adlı şirketin 10 Kasım 2016 tarihindeki ‘Kudüs Turu’na katıldım. Kudüs’e vardık ve havalimanında sıkı bir aramadan sonra Ramadan Otel’e vardık ve otel yetkilisi yanımıza geldi herkesin kartlarını dağıttı. Bir kişi hariç. Otel görevlisi hocaya bir kişinin kartını almadığını söylediğinde hoca panikledi. ‘İsrail polisini ararım ben hallederim siz odalarınıza çıkın’ dedi. Lobiye tekrar indiğimde yapılan konuşmalarda olmayan kişinin havalimanından taksiye binerek uzaklaştığını öğrendim. Hoca otobüste herkesi saydığını sayının tam olduğunu söylemişti. Durumu hocaya bildirmek için konuşmak istedim. Durumu kendisine anlattığımızda İsrail polisine gerekli bildirimi yaptığını onların da Türk konsolosluğunu aramanız gerek dediğini bildirdi.
İsrail polisinin vermiş olduğu bu cevap inandırıcı gelmemiş ve bizleri şaşırtmıştı. 4 günlük turun ardından otel önünde hocaya bir bayan tarafından lacivert küçük bir bavul getirildiğini ve bavulun ‘Harun Bey’den geldiğini, kendisine verilmesini istendiğini söyledi. Hoca bavulu ‘ha öyle mi’ diyerek aldı. Bu bavul da ne var ise önemli çünkü dönüş sonrası hocanın bütün planlarının değişmesine yol açmıştı.”
SAVCI ‘İSİMSİZ İHBAR MEKTUBU’ YAZMAMI İSTEDİ
“Dönüş için 13.10.2016 tarihinde Tel Aviv Havaalanına geldik. İsrail polisi ben dahil 7-8 kişiyi sorguya aldı” diyen Ağırel’in aktardığı ihbarcı şöyle devam etti:
“Türlü sorular ve detaylı aramadan geçtik ancak ne hikmet ise bu kadar sıkı güvenlik önlemleri ve detaylı aramalara rağmen eksik olan kişi bilerek ya da bilmeyerek fark edilmemişti.
İçimde ki şüpheler o kadar büyümüştü ki döner dönmez araştırmaya başladım. Şüphelerimde haksız olmadığımı gördüm ve bununla ilgili savcılığa ‘suç duyurusu’nda bulundum. Savcı ‘isimsiz ihbar mektubu’ yazmamı istedi yazdım. Suç duyurum ile ilgili neticeyi öğrenmek için tekrar gittiğimde benim ile ilgilenen savcının görevden alındığını ya da görevinin değiştirildiğini öğrendim. Yerine atanan ‘yeni savcı’ ile görüştüm. İhbarsız mektubumu ‘ihbar’ olarak değiştirmemi istedi ve tekrardan suç duyurusunda bulundum. Daha önce hoca hakkında açılan dava olduğu için ‘dosyaların birleştirildiğini’ öğrendim. Ardından ben herhangi bir gelişme olmadığını gördüğüm için tekrardan kolluk kuvvetlerine durumu bildirdim netice alamadım. Ardından bu sefer Cumhurbaşkanlığı’na ihbar ettim. İlgileneceklerini söylediler ancak dönüş alamadım ve her sorduğumda ‘araştırma devam ediyor’ cevabı aldım. İsrail Konsolosluğu’na da tur şirketi hakkında ihbar da bulundum. Mail yazmamı istediler, onu da yazdım. Hoca tarafından tehdit edilmeme ve ifşa olmama rağmen üzerime düşen her şeyi yaptığımı düşünüyorum. Sizce daha başka ne yapmalıyım?”
“Değerli dostlarım; Yukarı da okuduklarınız bir hikaye ya da bir romandan alıntı değildir. Bizatihi olayı yaşayan ve ihbarda bulunan kişinin anlatımıdır” diyen Murat Ağırel, ihbarcı kişinin ismini resmi makamlar tarafına ulaşana kadar gizli tutacağını belirtti.
Murat Ağırel, “Olay da adı geçen ve ‘Hoca’ diye anlatılan kişi sıklık ile Kanal Türk ve Bugün TV’de gördüğümüz diğer kanallarda da programlar yapan Talha Uğurluel’ in ta kendisidir” diyerek iddiaları şöyle detaylandırdı:
“Bahsedilen ‘Ufuk Tur’ ise FETÖ okullarında yetişen ve FETÖ ile bağlantılı olduğu iddia edilen Altuğ Şen’indir. Otel’de Talha Uğurluel ’e valiz teslim edilirken zikredilen Harun ismi ise FETÖ ’nün Kudüs İmamı Harun Tokak ’ın olma ihtimali çok güçlüdür.
Suç duyurusunda bulunulan ve sonra görevinden alınan veya görev yeri değiştirilen savcı, sonrasın da görevi devir alan ve dosyaları birleştiren Savcıların isimleri tarafımızda mevcuttur. Cumhurbaşkanlığı’na şikâyet numarası 1202975.”
Güncellenme Tarihi : 12.12.2018 01:45
