Gündem
  • 1.12.2004 11:34

ADNAN MENDERES’İN PARA DOLU ÇANTASINI ALARAK KAPICILIKTAN HOLDİNG PATRONLUĞUNA YÜKSELDİĞİ İDDİA EDİLEN HOLDİNGİN SAHİBİ KONUŞTU…

İddiaya göre, Adnan Menderes 27 Mayıs İhtilali'nden önce yasak aşkı Suzan Sözen'e içinde para olan bir çanta gönderdi. Ancak çantayı Sözen evde olmadığı için apartmanın kapıcısı aldı... Yine iddiaya göre, o kapıcı şimdi 70 yaşında ve büyük bir holdingin başında...

 

1960 darbesinden sonra Yassıada'da asılan eski Başbakan Adnan Menderes, ünlü yazar Suzan Sözen'le aşk yaşıyordu. Çift, Sözen'in Teşvikiye Caddesi No: 101'deki Belveder Apartmanı'nın birinci katında bulunan evinde bir araya geliyordu. Menderes, Sözen'le ilişkisini 1960'a kadar sürdürdü. İddiaya göre Menderes; 27 Mayıs İhtilali'nden önce, Suzan Sözen'e içinde para olan bir çanta gönderdi. Yenişafak yazarı Şamil Tayyar'ın, önceki gün yazdığı köşe yazısına göre, çantayı Sözen evde olmadığı için kapıcı aldı.

Tayyar, yazısında şöyle diyor: "Menderes, Suzan Hanım'ın yanına gelip giderken kapıcıyla tanışıyor. İhtilale yakın bir zaman, Menderes Suzan Hanım'a bir paket gönderiyor, içinde yüklü miktarda para varmış. Suzan Hanım evde bulunamayınca, paket kapıcıya bırakılmış. Menderes ihtilal olursa Suzan Hanım'ın mağdur olmaması için para göndermiş. Ancak kapıcı bu parayı Suzan Hanım'a vermemiş."

O kapıcı kim?
Şamil Tayyar, o kapıcının daha sonra zengin olduğunu, bir dostunun verdiği bilgiye göre, şimdi İstanbul'da, çok ünlü bir holdingin başında ve 70 yaşın üzerinde olduğunu yazdı. Ardından; "Doğu kökenli, ağırlıklı olarak inşaat, maden, enerji, otel işletmeciği alanlarında faaliyet gösteren bir işadamı" diye tarif edilen bu kişinin İbrahim Polat olduğu iddiası ortaya atıldı. Bundan onbeş yıl önce de bir kez daha gündeme gelen bu iddiayla ilgili sorularımızı İbrahim Polat'ın oğlu Adnan Polat yanıtladı.

* İddialar doğru mu?
Babam öyle bir adam ki ne düşünürse aynen söyler, hiçbir saklısı gizlisi yoktur. Bu hadise aşağı yukarı on beş sene önce gündeme gelmişti. O zamanlar sormuştum, bana demişti ki, "Ben on üç yaşında Erzurum'dan çıktım, İstanbul'a geldim. İnşaatlarda düz işçi olarak çalıştım, kalfa olarak, usta olarak çalıştım. Kalfalık yaptığım dönemde beş altı kişi bir araya gelerek, ortak inşaat yaptık. Sonra iki üç kişi biraraya geldik, inşaat yaptık... Sonra da tek başıma yapmaya başladım."

* Babanız Teşvikiye'deki Belveder Apartmanı'nda kapıcılık yapmadı mı?
Öncelikle şunu söyleyeyim Belveder Apartmanı'yla bizim bir alakamız olmadı. Bu kapıcılık olayını o zaman ben de babama sormuştum, "Kapıcılık yapmış olsam yaptım derim" demişti... "Kapıcılık neticede hırsızlık değildir. Biz ekmek paramızı kazanıyorduk... Ama yapmadım" dedi ve, "Kapıcılık değil ama amelelik yaptım" diye ekledi.

* Peki babanız Suzan Sözen'i tanıyor muymuş? Bu konuda hakkında bir şey söyledi mi?
Evet bunu da sordum elbette ki... Bana dediği şuydu: "O zamanlar oralarda bir yerde bir apartman yapmıştık, ben küçük bir hissedardım. Aynı zamanda inşaatın kalfasıydım. Bizim yaptığımız inşaatta Adnan Menderes, Suzan Sözen'in bir akrabasına, kardeşi mi, kuzeni mi nedir, bir daire almıştı... Menderes de o bina yapılırken, bitmeye yakın iki defa inşaatı ziyarete geldi" O dönemlerde de inşaat yapılmıyor ki İstanbul'da... Belki de yapılan inşaat sayısı on taneden fazla değildir koca şehirde... Başbakan'ın da zaten bu günkü kadar yoğun birşeyi yok ki, zamanı oldu herhalde... Bir de sevgilisinin akrabasının inşaatını ziyaret gelmiş. Dedim ki, "Hepsi bu kadar mı?" Babam da, "Hepsi bu kadar. Ondan sonra da ne oldu bilmiyorum" dedi.

* Peki para dolu çanta olayına ne diyorsunuz?
Böyle bir şeyi de ilk kez duyuyoruz. Onun için böyle birşeyin konusu bile olmadı.

(VATAN)

Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 23:22

İLGİLİ HABERLER