Medya
  • 18.10.2002 10:19

ÇİLLER'İN MİTİNGLERİNİ İZLEYEN HÜRRİYET'TEN SEDAT ERGİN KÖŞESİNDE SORDU : " ANKETLER Mİ , MİTİNG ALANLARI MI ? "

KAYNAK : Haber Vitrini ANKARA/Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sedat Ergin, DYP'nin Çankırı ve Kastamonu mitinglerini izledi.Anketlerde barajı kılpayı farkla geçtiği söylenen DYP'nin meydanlardaki kalabalığı Ergin'in kafasını karıştırdı.Ergin, "Meydanlardaki tablo ile kamuoyu yoklamalarında karşınıza çıkan oranlar arasında yine de azımsanmayacak bir tutarsızlık fark ediliyor " dedi. İŞTE ERGİN'İN YAZISI Anketler mi, yoksa miting alanları mı? Geçen çarşamba günü DYP Lideri Tansu Çiller'in önce Çankırı, ardından Kastamonu'daki mitinglerini izledik. Çankırı'daki toplantı, Orta Anadolu'nun mütevazı ölçülerinde başarılı bir miting sayılabilir. Cumhuriyet Meydanı, büyük ölçüde doluydu ve ezici çoğunluğu kırsal kökenli olan kitle, kürsüdeki DYP Lideri'nin konuşmasına diri bir tepki verdi. Aynı meydanda 1999 yılındaki DYP mitingini de izlemiş olanların tanıklığına bakılırsa, üç yıl öncesine kıyasla gözle görülür bir sayısal artış ve canlılık vardı. KASTAMONU'DA COŞKU HAVASI Kastamonu'daki miting ise bariz bir şekilde başarılıydı. Bir kere, seçim otobüsünün bulunduğu Nasrullah Meydanı hıncahınç doluydu. Daha önemlisi, yine Çankırı'da olduğu gibi Çiller ile diyalog kuran, kürsüden yönelttiği sorulara karşılık veren canlı bir topluluk söz konusuydu. Nasrullah Meydanı'ndaki mitingi, Çiller'in aynı mekánda 1995 hatta 1999 yıllarında düzenlediği mitinglerle kıyaslayanların tanıklığı, yine her ikisinin de üzerine çıkan bir performansa işaret ediyordu. İHTİYAT PAYI BIRAKMAK GEREKİRSE DYP, TBMM'de üç sandalyeyle temsil edilen Çankırı'da 1999 seçiminde milletvekili çıkaramamıştı. Meclis'e 4 milletvekili gönderen Kastamonu'da ise 1999 seçimlerinde DSP ve MHP'nin arkasından üçüncü gelerek ancak 1 milletvekili çıkarabilmişti. Miting alanlarında geçmişe kıyasla gözlenen farklılık, DYP açısından bir yönelişin ifadesi olarak alınabilir mi? Kuşkusuz, meydandaki kalabalıktan ve buradan yansıyan ruh halinden yola çıkarak bir sonuca varmanın, tek başına yeterli bir eğilim okuma yöntemi olduğu söylenemez. Yine ihtiyat payı bırakmak açısından, belli bir coğrafi bölgedeki görüntüyü bütün Türkiye için genelleştirmenin de yine hatalı sonuç verebileceğini belirtmeliyiz. ANKETLERLE MEYDANLAR ARASINDAKİ ÇELİŞKİ Hal böyle bile olsa, yine de üzerinde durulması gereken tartışmaya açık bir durum var: Meydanlardaki tablo ile kamuoyu yoklamalarında karşınıza çıkan oranlar arasında yine de azımsanmayacak bir tutarsızlık fark ediliyor. Nitekim DYP Lideri Çiller de ‘‘Anketler milletin kafasını karıştırıyor. Meydanların bir önceki seçime kıyasla çok farklı olduğunu biz de gözümüzle görüyoruz. Ama anketler farklı bir şey söylüyor, milletin kafasını karıştırıyor’’ şeklinde konuşuyor. DYP Lideri, ardından 1999 seçimlerinde DYP'nin bütün olumsuz konjonktüre rağmen yüzde 12 dolayında oy aldığını hatırlatarak, DYP açısından 1999'daki gibi bir olumsuzluğa sahne olmayan bu seçimde çok daha iyi bir sonuç alacaklarını belirtiyor. ÇİLLER'İN SEÇİM HESAPLARI Çiller, oyun planını şu hesaba göre kuruyor: Erdoğan'ın yasaklanması vatandaşta ‘‘Türkiye'yi kim yönetecek?’’ sorusunu yaratacak, bu da AKP'den kaçış getirecektir. Çiller, AKP'deki yükselişin durduğunu, benzer şekilde CHP'nin de düşüşe geçtiğini ileri sürüyor. DYP Lideri, Genç Parti olayını inkár etmemekle birlikte, ‘‘Barajı aşarlarsa şaşırırım’’ diye konuşuyor. Çiller, DYP'nin geleneksel olarak güçlü olduğu Ege'de AKP'ye rağmen mutlak bir üstünlük sağlayacağına inanıyor, bu kez büyük şehirlerde de iyi bir sonuç alacağını düşünüyor. DYP Lideri son tahlilde, seçime ilişkin belirleyici eğilimlerin 3 Kasım'dan önceki son bir hafta içinde şekilleneceğini ve çekişmenin DYP ile AKP arasında geçeceğini söylüyor. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 18:26

İLGİLİ HABERLER