Firar ederek İspanya'ya kaçan uyuşturucu kaçakçısı Nejat Daş, iadesi için Türkiye'nin 7 yıldır yaptığı girişimlere her seferinde engelleyici gerekçeler öne sürdü. Ancak Daş, Madrid sokaklarında çocuklarının gözü önünde polis tarafından dövülünce, bu kez geri dönebilmek için başvurdu. Lucky - S davasından yargılanırken 8 Kasım 1994'te duruşma sonrası cezaevi nakil aracından firar ederek yurtdışına kaçan Daş, 4 Mayıs 2004'te İstanbul DGM'ye avukatı Ekrem Marakoğlu aracılığıyla verdiği dilekçesinde Türkiye'ye dönmek istediğini bildirdi. İspanya'da tutuklu bulunan Daş'ın avukatı Marakoğlu'nun hazırladığı dilekçede, sürpriz gelişme şöyle anlatıldı:
''Madrid'de yol ortasında çocuklarının önünde dövülen Daş, Türkiye'ye dönme kararı aldı. Bilindiği gibi Daş, 8 Kasım 1994'te İstanbul DGM'den çıktıktan sonra cezaevi arabasından firar ederek yurtdışına kaçmıştır. Daha sonra İspanya'da yakalandı. Adalet Bakanlığı, Lucky-S davasından 30 yıl ve Kısmetim-1 davasından 5 yıl 10 ay cezaya çaptırılan Daş'ın iadesini istedi. Daş ise iade talebini engelleyici şu gerekçeleri ortaya koydu:
'Babam öldürüldü, katilleri bulunamadı. Yokluğumda İstanbul DGM 30 yıl verdi. Lucky-S davası nedeniyle yakalandığımda narkotik polisi 18 gün gözaltında tutup dövdü. Avukatımla görüştürülmedim. Bu konuda İspanya'da yapılan muayenelerde işkenceden kaynaklanmış olabilecek izlere rastlandı.''
Kefaletle serbest kaldı
Bu gerekçelerle Türkiye'ye iade edilmeyen Daş, 6 yıl cezaevinde tutulduktan sonra 100 bin euro karşılığı kefaletle serbest bırakıldı.
Tahliyesinden sonra kendisiyle aynı cezaevinde kalan bir kişiyle birkaç kez karşılaştı. Bu kişinin evinde 70 kilo eroin bulununca Daş da gözaltına alındı. Türk polisinden şikâyet eden Daş'ı İspanyol polisi yol ortasında dövüyordu. Eşi, 'Kocamı nasıl çocuklarımızın gözü önünde dövüyorsunuz' dedi. İspanyol polisi, 'O uyuşturucu kaçakçısı. Döveriz' demiş. Daş'ın savunmasına göre polis kendisine, 'Ya bu suçu üstlenirsin ya da karını da tutuklarız' demiş. Bu sırada Daş'ın altın saati, elmas yüzüğü, eşinin kolye, yüzük ve bileziklerini alıp götürmüşler.''
İtirazlarını geri aldı
Marakaoğlu, Madrid'deki cezaevinde birkaç kez görüştüğü müvekkilinin aldığı kararın ardından İstanbul DGM ve Adalet Bakanlığı'na gerekli başvuruları yaptıklarını anlattı.
Daş, Adalet Bakanlığı'na verilen dilekçede, bugüne kadar iadesi için adli makamlara yaptığı bütün itirazları (Türkiye'deki savunma hakları saklı kalmak kaydıyla) geri aldığını, İspanya'da uyuşturucu suçundan tutuklu bulunduğunu, ancak bu suçla ilgisinin bulunmadığını öne sürdü.
Marakoğlu, henüz yanıt verilmediğini belirterek, ''Daş'ın iadesini Türkiye istiyordu. Şimdi Türkiye ile İspanya arasında görülecek bir sorun'' dedi.
Nejat Daş kimdir?
Adı ilk kez 1993'te gündeme geldi. Akdeniz'de durdurulan Lucky - S adlı gemide, Daş ve Halil Havar ailesine ait 2800 kilo baz morfin ve 12 ton esrar ele geçirildi. Daş'ın adı, bu olaydan önce 3100 kilo baz morfinle Akdeniz'de batırılan Kısmetim - 1 gemisiyle ilgili operasyona da karıştı. O dönem geminin sahibi Ayanoğlu ailesinin kızı Derya Ayanoğlu'nun sevgilisi Daş, geminin yüklenmesi ve güzergâhının planlanmasıyla suçlandı. Yargılanma sürecinde kaçan Daş, 7 Temmuz 1997'de İspanya'da yakalandı. 8 gün sonra salıverilen Daş, kısa süre sonra yeniden tutuklandı. Türkiye iadesini istedi. Ulusal Mahkeme 1998'de iade kararı aldı, ancak, İspanya Anayasa Mahkemesi bu kararı, ''mahkemenin Daş'ın Türkiye'de işkenceye uğradığı'' iddialarını araştırmadığı gerekçesiyle bozdu. Eşi Hanife ve iki çocuğu halen İspanya'da yaşıyor.
(MİLLİYET)
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 22:15
