Yaşam
  • 15.12.2005 07:00

SHARON STONE NEDEN 'KURTLAR VADİSİ'NDE ROL ALDI?

Ertuğrul Özkök, Hürriyet - Kanal D’de yayınlanan Kurtlar Vadisi adlı dizinin merakla beklenen final bölümünde rol alan Sharon Stone, Los Angeles’taki çekimlerde sadece Hürriyet’e konuştu.

Dünyanın en güzel kadınlarından biri olan Stone, kadının en güzel yaşlarının 40’ından sonra başladığına inanıyor:

‘Christian Dior’un cilt bakım ürünlerini tanıtmak için yeni bir kontrat imzaladım. 48 yaşındayım ve bence bu çok kuvvetli bir şey.’


Sharon Stone’la sohbetimiz, Kurtlar Vadisi dizisinin çekimleri sırasında gerçekleşiyor. İki sahne arasında üzerine bir bornoz giyip yanımıza geliyor. Her zaman sıcak ve samimi.

Asıl sohbetimiz çekimler bittikten sonra başlıyor...

‘Yorgun musunuz’ diye sorunca, espriyi patlatıyor:

‘Hayır değilim. Şu an sizinle her şeyi yapabiliriz’ diyor.

Ben de aşağı kalmayıp, ‘Her şeyi mi’ deyince, devam ediyor:

‘Evet ama, size bir şeyi hatırlatayım. Bu program halka açık bir televizyondan da yayınlanacak.’

Bunun üzerine ben, ‘Öyleyse size sadece soru sorayım’ diyerek mülakata başlıyorum.

Sharon Stone zeki bir kadın. Kendinden son derece emin. Sohbet sırasında çok ölçülü ve estetik el hareketleri yapıyor.

Yarım saat süren sohbetimiz şöyle devam ediyor.

EÖ: Bir Türk film şirketinden böyle bir teklif gelince ilk tepkiniz ne oldu?

SS:
Türkçe konuşmak zorunda mıyım? İlk tepkim bu oldu. Ben Türkçe bilmiyorum. Öyleyse nasıl yapacağım? Hayır dediler. Tamam dedim. Ama Türkçe dublaj mı yapacaksınız dedim, çünkü bu benim için önemli noktaydı, herkes beni biraz farklı olan sesimle tanır. Hayır dediler. Senin sesin olacak, altta yazılar olacak. Ben de tamam dedim. Tamam, güzel. Daha sonra dünyanın (Mafya dünyasının) başındaki kadın olacağımı öğrendim. Bu fantastik bir şey. Çünkü öldürmem gereken birtakım insanlar olacak. Böylece arkadaşlarımı da alarak öldürmeye kimden başlayacağımı düşündüm.

- İlginç bir listeniz olmalı

Evet.. İlk gitmesi gerekenler arabamı yasak yerlere park ettiğimde ceza yazanlar. Önce onlar gidecek. Bu arada bir şeyi merak ediyorum. Siz hiç arabanıza ceza yazıp bırakan birini tanıyor musunuz? Ya da arabalarınızın üzerine ceza kağıdını bırakanı bilen birileriyle tanıştınız mı? Bence kimse tanımıyor. Onlar başka bir gezegenden. Ben bundan şüpheleniyorum.

BU ROLÜ NEDEN Mİ KABUL ETTİM...

- Senaryoyu nasıl buldunuz?

Senaryo enteresan. Çünkü Türk film mantığıyla yazılmış. Bu bizim Hollywood’daki çekimlerimizden tamamiyle farklı. Senaryo tamamen farklı, çekim metodları tamamiyle farklı. Siz Türkler çılgınsınız. Evet, söylemek istediğim bu, siz tam anlamıyla çılgınsınız. Bu bir macera, evet tam olarak bu. Bu bir macera ve tamamiyle farklı. Gerçekten eğlenceli.

- Bu filmde rol almanız bizim için de sürpriz oldu. Gerçekten bilmek istiyorum, bu rolü neden kabul ettiniz?

Doğruyu söylemek gerekirse bunun iki nedeni var. Birincisi bunun gerçekten eğlenceli olacağını düşündüm. Gerçekten çok farklı bir şey ve bir macera olacaktı. Ama ikinci bir şey daha oldu. Ben bu filmde yer alma teklifini aldığım sırada Amerika’daki Katrina kasırgasıyla meşguldüm. Arkadaşlarımla birlikte bir şarkı yazıyorduk ve bitirmek üzereydik. Masrafları kendimiz karşılıyorduk. Bu şarkının ‘We are the world’ gibi bir yardım şarkısı olmasını istiyorduk

- Yani felaketzedelere yardım toplamak için bir CD mi yapıyordunuz?

Evet bunu yapmak istiyorduk. Bütün starları toplayacağımızı düşünüyorduk. Bu CD’nin satışından elde edilecek parayla bu felakette evsiz kalanlara yardım edecektik. Ama para yetmedi. Belli bir bütçemiz vardı, o da kafi gelmedi. İşte tam o sırada telefon çaldı ve bu teklif geldi. Söylenen para, bu projeyi tamamlamamız için yeterli olan miktardı. Tanrıdan bir hediye gibiydi. Eğer bu rolü kabul edersem, kaydı tamamlayabiliriz ve insanların karşısına çıkarabiliriz, böylece kasırgada zarar görenlere yardım edebiliriz diye düşündüm.

ALDIĞIM PARANIN HEPSİ YARDIMA GİDECEK

- Bitirebildiniz mi?

En delice olanı, şarkıyı bitirdik, starları aramaya başladık ve 26 top star gelip bu güzel şovun parasını ödediği şarkımızı yaptı.

- Kimler katıldı?

Celine Dion’dan Elton John’a, Cold Play’den Barbara Streisand’a kadar herkes katıldı. Şarkıyı single olarak hazıladık ve bitirdik. 4 kayıt şirketi bir araya gelerek albüm yapmak için bizi seçti. Bu yardım albümünün ilk şarkısıyız. Şu anda satışta ve müzik marketlerde deli gibi satıyor.

- Yani Kurtlar Vadisi filminden aldığınız paranın tamamı buraya mı gidecek?

Para tamamen kasırgada evsiz kalan insanlara yardım eden Jimmy Carter’ın ‘İnsanlık İçin Yaşam Alanı Vakfı’na gidiyor. Jimmy Carter bana bir mektup yolladı. Tekrar ediyorum. Bunu bana tanrı gönderdi. Bu konuda çok duyguluyum. Bu filmde yer almamı teklif ederek aynı zamanda benim ülkeme yardım ettiniz, insanların tekrar evleri olmasını sağladınız. Sizce de bu harika bir olay değil mi?

- Kesinlikle çok büyük bir olay. Biz de gazeteci olarak bunu Türkiye’ye duyuracağız.

Başardık. Arkadaşlarımı aradım ve inanabiliyor musunuz dedim. Sizin sayenizde. Ne yapacağım biliyor musunuz, size bu şarkının videosunu vereceğim, böylece röportaja onu da ekleyebilirsiniz.

- Bu sadece Amerika için değil, Türkiye için de çok iyi. İslami ve Hıristiyan toplumlar arasında bu tür kötü gün dostluklarına, dayanışmalarına ihtiyaç var.

Bence de... Benim için tanrıyı nerde bulduğunun önemi yok. Benim için aynı hamburger gibi, seni beslediği sürece... Sonunda tanrının aşk, aşkın da senin içindeki tanrı olduğunu anladığın sürece. Benim için müslüman, hıristiyan, yahudi hiçbir önemi yok. Senin ruhunda o zerafet olduğu sürece kimin için önemli ki?

- Bundan iki yıl kadar önce Rosanna Arquette’ın bir filmini izledim. ‘Searching for Debra Winger’ adını taşıyan bir belgeseldi. Orada Hollywood’un 30 yaşını geçen kadınları işssiz bırakması eleştiriliyordu. Orada siz de konuşuyordunuz. Aradan geçen sürede ne oldu? Ben bir kadının en güzel yaşlarının 35-40 yaşlarında başladığını düşünüyorum. Bunu sadece oyunculuk kariyeriniz için sormuyorum, kadın olarak soruyorum.
Ne düşünüyorsunuz?

Gerçekten katılıyorum. Christian Dior’un cilt bakım ürünlerini tanıtmak için yeni bir kontrat imzaladım. 48 yaşındayım ve bence bu çok kuvvetli bir şey. Ve de gerçek. Bu benim kariyerimdeki en başarılı ve en enteresan dönemlerden biri..

KADININ EN GÜÇLÜ YAŞI 40-60 ARASIDIR

- Ama bu ne kadar sürebilir?

Ben 40’tan 60 yaşına kadar bir kadının hayatının en güçlü dönemlerinden biri olduğunu düşünüyorum. Bu hayatımızın en güçlü dönemidir. Zaten önceleri 40’ını geçmiş kadınlara bu yüzden zulmediliyordu. Şimdi kendimi ve pek çok başka kadını düşününce bizim jenerasyonumuzun hayır demeyi öğrendiğini düşünüyorum. Ve diyorum ki, ‘Yok olmayacağım.’

- Bu güce cinsellik de dahil mi? Yok olmama dediğiniz şey içinde bu da var mı?

Evet var. Bu hayatımın en güçlü, en aydınlatıcı, en eğitimli dönemi olduğu için, en çok gezdiğim ve en seksi olduğum, yükseldiğim için neden yok olayım? Burada kalmak ve sahip olduklarımı erkeklerle paylaşmak istiyorum. Çünkü erkekler çok güçlü, verecekleri çok şey var, ama gördüğümüz şey bir Ying-Yang sembolü.

- Bu erkek dediğiniz şeyi biraz açar mısınız?

Sadece bir değil, onlar iki. Erkeklerin büyük bir gücü var. Onlar avcı ve toplayıcı. Ama kadınsız olduklarında ne avlayacaklarını ve ne toplayacaklarını unuturlar. Kadınlar neden ve nasılı anlatmak için buradalar. Bence bu yüzden Clinton yönetimi iyi bir yönetime örnektir.

- İlişkiyi anlamadım. Monica yüzünden mi?

Hayır Hillary sayesinde. Çünkü Hillary Clinton değerli, feminen bir danışmandır ve denge kurar. Herkesin böyle iyi bir dengeye sahip olduğunu düşünmüyorum. O yüzden asıl üzerinde durduğum kadınsı (feminen) denge. Bence akıllı bir kadın arkadaş, her erkek için olağanüstü bir değerdir. Olgun bir kadın kesinlikle değerli bir partnerdir. Akıllı bir erkek de bunun farkındadır.

- Ya çaresiz ev kadınları?

40’larından 60’larına kadar olan kadınlar, 30 ve 20’li yaşlarına dönmek isteyen umutsuz kadınlar değildir. Kadınlar 20’li ve 30’lu yaşlardaki seksi, canlı, parlak ve ilgi çekici kadınları kucaklarlar, çünkü onlar da o yaşlardayken seksi, canlı, parlak ve ilgi çekiciyken akıllı, olgun, şehvetli ve güçlü bir kadına dönüşürler. Kendi gençliklerini kutlarlar. 40 olunca bitmiyorsun, daha artıyorsun.

KADINLA ERKEĞİN AYNI OLMASINI İSTEMİYORUM

- Kadın için tamam.
Sizin için konuşmuyorum çünkü Rosanna Arquette filmiyle aynısınız. Ama bazı kadınlar bu kadar umutlu olmuyor. Ama bence son 2 yılda biraz daha değişti. Sizce bu kadınlar için bir başarı mı?

Bence o belgesel film kadınların, eğitim, aydınlanma ve haykırış döneminde yapıldı. Ben bunu kadınların eşitliğinde bir zafer olarak görmüyorum. Bence feminizm kadınlara, erkeklerle eşit olmak yerine, aynı olduklarını düşündürdü. Eşitlik çok farklı şey. Biz erkeklerle aynı olmak yerine, eşit saygı, eşit güven, eşit değerler istediğimiz bir dönemdeyiz. kadın olmak, farklı olmak olağanüstü bir şey. Ama erkek olmak da aynı ölçüde harikulade bir şey. Kadınlar da erkekliği kutlamalı ve iyisi olması için yardım etmelidir. Böylece onlar da bizim en iyi kadın olmamız için yardım edebilirler.

- Çok teşekkürler.

Ben teşekkür ederim. Benim için zevkti.

Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 10:27

İLGİLİ HABERLER