'YATIYORUZ, KALKIYORUZ, SEVİŞİYORUZ!..'

Atina Pire'deki evlerinin kapısını ilk kez Şamdan Plus için açan Tuğçe Kazaz ve Yorgos Seitaridis, sürpriz evlilikleriyle gündeme otursa da, şimdi sanki 'mutluluğun resmini' çiziyor... Birbirleri için 'yeni birer hayat' anlamına gelen çift, ilişkilerini tüm yönleriyle Aylin Varon'a anlattı.

Ege'de Sirenler adlı filmin setinde tanışan ve yıldırım hızıyla evlenmeye karar veren Tuğçe Kazaz ile Yorgos Seitaridis, Pire'deki evlerinde çok mutlu bir hayat yaşıyor. Ülkesi ile birlikte dinini de değiştiren Kazaz, üstüne basa basa "Dinim de Yorgos, ülkem de, kalbim de, evim de, ailem de... Her şey Yorgos!" derken, Seitaridis ise "Eğer bir kadın olsaydım, aynı Tuğçe gibi olmak isterdim. Sanki kendime aşıkmış gibiyim onunlayken... O ben, ben de oyum" diyor. Şamdan Plus'un bugün piyasaya çıkan yeni sayısı için konuşan çift, birbirlerini tam anlamıyla tamamladıklarını söylüyor.

* Tuğçe Kazaz: Tanıştığımızın ertesi akşamı film ekibiyle yemekteydik. Yemeğimizi bitirdik, masadan kalktık ve otele doğru yürümeye başladık. Yol boyunca konuştuk.

* Yorgos Seitaridis: Bizimki birbirimizi gerçekten tanımamıza olanak sağlayan, aramızda bağ kuran bir konuşmaydı. Üstüne bir de evlenme teklifi etti bana! (gülüşmeler)

* TK: Yolda yürürken içimden geçti. Ben de Türkçe "Benimle evlenir misin?" dedim. Nasılsa anlamıyordu. İşin ilginci, Türkçe ne dediğimi bilmemesine rağmen 'evet' dedi. "Ne sorduğunu biliyorum" dedi. Yorgos'yu bulmak İsa'dan önce ve İsa'dan sonra gibi bir şey benim için. Bugüne dek yaptığım her şeyin onu bulmak için olduğunu düşünüyorum.

* YS: Tuğçe ile birlikte bir anda ışığı gördüm. Ondan önceki hayatımda sanki üç mumun aydınlattığı loş bir odadaydım. Tuğçe gelince odada görmek istediğim kadar çok mum görür oldum. Bir kadın olsaydım, aynı Tuğçe gibi olmak isterdim.

* YS: Sabah uyanıyoruz, kahve içiyoruz, kickboxing derslerine gidiyoruz, puzzle yapıyoruz, kavga ediyoruz, gülüyoruz, sıkılıyoruz, yatıyoruz, kalkıyoruz, sevişiyoruz... Normal bir çift ne yaparsa onları yapıyoruz...

*TK: Ailem önceleri beni biraz kıskandı. Yorgos'nun kim olduğunu bilmediklerinden araya bir duvar ördüler ve onu görmek istemediklerini belirttiler. Ama şimdi durumu daha iyi anlıyorlar. Ben 6 ay önce babama Yorgos'yu çok sevdiğimi anlatmaya çalıştım, o bir türlü kabul etmek istemedi ama zaman her şeyin ilacı. Şimdi dönüp o günlere gülüyoruz. Benim mutluluğum onları da mutlu ediyor. Evlenmek olsun diye evlenmediğimi görüyorlar. Yorgos annemi her gördüğünde ya da konuştuğunda 'merhaba anne' diyor. Bu da onun çok hoşuna gidiyor. Babam da zaten her zaman bir oğul istemiştir... Eh, Yunanlı bir oğlu olacak.

/SABAH