Ekonomi
  • 28.9.2002 11:08

HALİS TOPRAK'TAN ŞOK AÇIKLAMA : " KARDEŞİMİN ÖLÜMÜNDEN AYDIN DOĞAN SORUMLUDUR "

KAYNAK : Haber Vitrini Geçen yıl bankasını Fon'a devreden Toprak, şimdi kapısına kilit vurulan gözbebeğinin batmasına kimlerin sebep olduğunu açıklıyor. Türkiye ilginç bir dönemden geçiyor. Bir zamanların en parlak bankaları birer birer Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nun denetimine geçiyor. Bunlardan biri de ünlü işadamı Halis Toprak'ın önceki gün tüzel kişiliğine son verilen ve tarihe karışan bankası Toprakbank. Halis Toprak, bankasının tasfiyesine yol açan sürecin, aslında çok gerilerden, Paktaş olayından başladığını vurgulayarak içini AKŞAM'a döktü. 1976 yılında dönemin Maliye Bakanı Yılmaz Ergenekon imzalı iki tane tebliğ çıktı. İlk tebliğ Dövize Çevrilebilir Mevduat (DÇM) ile ilgiliydi. Dışarıdan para getiren bir işadamı bu parayı bankaya yatırdığında döviz diyelim 10 birim ise fiyat 100 birime çıktığında aradaki 90 birimlik fark Hazine tarafından ödeniyordu. İkinci tebliğle ise dış kredi kredili makine getirene kur garantisi verildi. Bunda da dışarıdan yatırım için makine getirene kolaylık sağlandı. Aynı şekilde 10 birim olan döviz 100 birime çıkarsa aradaki 90 birimlik fark yine Hazine tarafından ödeniyordu. Yatırımcı ise sadece 10 birim ödüyordu. Paktaş'a atılan kazık Aslında bu DÇM'nin memlekete hiçbir faydası olmadı. Ancak iç ödemeler dengesini biraz düzelten bir uygulamaydı. Çünkü stokçuluğu artırdı. 78-79 yıllarında karaborsacılığı teşvik eden bir sistem oldu. İkinci tebliğ ise ülkeye büyük fayda sağlayacak bir yapıdaydı. Paktaş'a 312 tane dokuma tezgahı ithal ettik. ABD'de bu tezgahlardan 240 tane vardı. Dünya basını bile bizim bu ithalatımızı yazdı. Tezgahlar kuruldu. Ve dünyanın her yerine ihracatımız başladı. Paktaş'ta da 5 bin 500 kişi çalışır oldu. O zamanlar için bu ciddi bir rakamdı. Sonra bu ikinci tebliğ Ziya Müezzinoğlu'nun Maliye Bakanı olduğu dönemde geriye doğru işletilerek kaldırıldı. Kaldırılınca 10 lira olan borç 100 liraya çıktı. Paktaş'a 600 milyon dolarlık yük bindi. Paktaş ile birlikte 361 şirket mağdur oldu. Bunlardan bir tanesi çok ilginç. Koç Grubu'na bağlı Asilçelik şirketi kalktı fabrikasını devlete sattı. Üstüne de hisselerinin parasını aldı. Diğer 360'ı yok oldu gitti. Kim düşmanımsa sanayici olsun İşte bir ülkede eşitlik olmaz ise o ülkenin iflah olması mümkün değildir. Aradan birkaç yıl geçti Paktaş sıkıştı. Kim düşmanımsa bu devirde sanayici olsun. Bir sanayi tesisinin bir yığın ödeme kalemi var. Örneğin elektrik borcu ödenmez ise elektrik hemen kesiliyor. Hepsinin içinde bir tek Maliye kalıyor. Biz de dedik ki Maliye'ye olan borcumuzu ödemeyelim. Maliye de erteler diye düşündük. Sağolsun Maliye de erteledi. Bunuda kimseye tavsiye etmem çünkü faizi çok yüksek. Bundan sonra Paktaş epey zedelendi. İşçiye para ödeyemez duruma düştük. Bir tane evimizi İş Bankası'na ipotek edip, işçinin parasını ödedik. Aydın Doğan'ın Mazda savaşı O yıllarda Japon otomotiv şirketi Mazda Türkiye'de bir şirkete mümessillik vermek istiyor. Japonlar Halis Toprak'a verelim diye düşünmüşler. Mazda'dan yetkililer görüşmek üzere geldi. Sonradan öğreniyoruz Aydın Doğan bu adamların arkasına kendi adamlarını takmış. Demek ki o da Mazda'yı almak istiyormuş. O zamanlar Milliyet gazetesinde Paktaş hakkında haberler çıkmaya başladı. Milliyet, 'Vergiler açıklansın' haberiyle Paktaş'a yükleniliyordu. Bizi vergi yüzsüzü olarak gösterip, Japonlar'ın Mazda'yı bize vermesi engellemek isteniyordu. Asıl amaç da, Mazda'yı Aydın Doğan'ın alması. Baktım olacak gibi değil, Aydın Bey'e gittim. 'Aydın Bey, Paktaş'ta 5 bin 500 kişi çalışıyor, bu fabrika üretimde. Müsaade et bizi zor durumda bırakma etme eyleme Paktaş'la uğraşma' dedim. Aydın Bey 'he me' dedi. Biz de Yönetim Kurulu olarak Mazda temsilciliğinden vazgeçme kararı aldık. Yeniden Aydın Bey'e gittik; 'Biz Mazda'dan vazgeçtik' dedik. Bu bize inanmadı. Fakat Japonlar da Mazda'yı ne bize ne de Aydın Doğan'a verdi. Sonuçta Mazda, Yüksel Mermer'e verildi. Fakat Paktaş hakkındaki kötü haberlerle iyice zor duruma düştü. Malını Paktaş'a verip parasını bir ay sonra tahsil eden işletmeler Paktaş'a güvenemez oldular ve paralarını o gün istemeye başladılar. Yoğurtçu bile 'ver paramı al yoğurdunu' dedi. Paktaş işçileri yürüyüşe geçme kararı aldılar. Ankara bu durum üzerine panikledi. Ne dünya ne de Türkiye'nin tarihinde o güne kadar maliyelerin hiçbir sanayi tesisine el koyduğu görülmemiş. Maliye mecbur oldu, Paktaş'a el koydu. Sonra Aydın Bey'e tekrar gittim; 'Mazda olmadı, ben almadım ama sana da vermediler. Paktaş'a da el kondu. Artık davanı kazandın bırak beni dedim. Tamam falan dedi fakat durmadı. Bizim bir kağıt fabrikası var. O yıllarda da ABD'de seçim var 16 yıl oldu. SEKA'da grev var, kağıt yok. Gazetede yine aleyhimizde yazılar çıkıyor. Ne yapalım dedik, bu adam bizden yine vazgeçmiyor. Bizde Mehmet Baler var seramik fabrikamızın genel müdürüydü o zamanlar. Mehmet bana dediki; 'Babam Mahmut Baler, Aydın Bey'in iyi dostudur. Babamı onun yanına göndereyim Aydın Bey sizden vazgeçsin.' Mahmut Baler, Aydın Doğan'la görüştü ve onu ikna etti. Biz de ondan kurtulduğumuzu sandık. Kardeşimin intiharına neden oldu Aradan birkaç yıl geçti. İş Bankası ipotek ettirdiğimiz kardeşiminin evini sattı. Kardeşim bunalıma girdi ve intihar etti. Neticede Aydın Doğan ve Ziya Müezzinoğlu o oğlanın intiharına sebep oldular. Çünkü kardeşim Muhsin Toprak, Aydın Doğan yüzünden fabrikasından ve evinden oldu. Ondan sonra Aydın Doğan bu bankayı birkaç yılda 9-10 şubeli hale getirdi. Yüzde 15'ini halka açtı. Kalan kısmı da Anadolu Grubu'na 80-85 milyon dolara sattı. Böylece 100 milyon doları cebine atmış oldu. O parayı da getirdi, devlet bankalarına faize verdi. Yani devletin gücüyle avanta parayı yüzde 150'den faize verdi. Bu adamın hayatı avanta. Maalesef bu adam böyle. Ama bana; 'Yavuz hırsız' diyor. Hangimiz 'yavuz hırsızsak' kamuoyu şimdi karar versin. Doğan'ın hayatı faiz Biz paralarımızı Aydın Doğan gibi faize yatırmadık. Zaten onun hayatta iki işi var. Biri faiz, ikincisi milletin işini bozup onun malını almak. 100 lirayı 1 liraya alır. Ben hiçbir yatırımımda arsa hariç kimsenin malını almadım. Her şeyi kendim kurdum. Yıl 1993'te yatırımlara teşvik kararnamesi çıktı. Kararnameyle yatırım bedelinin yüzde 40'ını devlet veriyordu, yüzde 60'ını da sanayici kendisi koyuyordu. Amaç ülkeye döviz getirecek yatırım yapmaktı. Neden kredi aldım Biz de başvurduk ve Bilecik'te yatırıma başladık. Yatırımın yüzde 60'ını bize düşen kısmını tamamladık. Sonra Teşvik Uygulama'ya gittik. Oradan bize, senin paran seneye verilecek dediler. Biz de akreditifleri açmıştık, Makinelerin birçoğu montajlanıyordu. Bir kısım üretime başlamıştı bile. Bunlar ufak paralarla olacak işler değildi. Bunu Teşvik Uygulamay'a izah ettik. Bu şekilde yatırımı bırakırsam iflas edeceğimi söyledim. Teşvik Uygulama bana; 'Sen git bankalardan kredi al, ben zamanı geldiğinde senin paranı vereceğim' dedi. İş Bankası'ndan 400 milyon dolara yakın para istedim. Zaten akreditiflerin çoğu o bankadandı. İş Bankası meblağı fazla buldu ve teminat istedi. Teminat olarak Kağıt fabrikası yetmez dediler, evlerimi işyerlerimizi de istediler. Tamam dedik parayı aldık. Fakat yine para yetmedi. Ödemelere bir türlü yetişemiyoruz. Vakıfbank'a gittik. 300 milyon dolar da onlardan istedik. Para yine yetmedi. Teşvik Uygulama'ya durumu anlattık. Aldığımız yanıt şöyle oldu: 'Git senin bankan var. Oradan al ihtiyacın olan parayı biz sonra senin paranı veririz'. Biz de gittik Toprakbank'tan 312 milyon dolar krediyi aldık. Sonra Lice ve Sarıkamış'taki yatırımlar ve granit tesisi hariç yarım kalan tüm yatırımları tamamladık. Borçların bir kısmını ödedik fakat o sırada bankama el kondu. Bankamı sen kapattın Ertuğrul Özkök diyor ki senin bankanı ben mi kapattım. Evet sen kapattın. Bankama el konulmadan 1 yıl önce Radikal'de Toprakbank'ın aldığı sendikasyonu geri ödemediğini bildiren haber yaptılar. Ödediğimiz halde bu haber yapıldı. Biz de o sırada yeni bir 200 milyon dolarlık sendikasyona çıkacaktık. 200 milyon dolarlık sendikasyonumuz durdu. Hisselerimiz düştü. Mevduatlar bankadan çekilmeye başladı. Ve bankama el konuldu. Evet bankamı Aydın Doğan kapattı. Ve hemen almak için Fon'a başvurdu. Bundan sonra da Pamukbank hikayesi başladı.AKŞAM Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 18:14

İLGİLİ HABERLER