Yaşam
  • 29.6.2008 07:00

HANDE YENER: 'BU İMAJ İÇİN TÜRKLÜKTEN ÇIKTIM!..'

Farklı işler yapınca diğer porjelerin yapımcılarının canını sıktığını söyleyen Hande Yener, “Sanırım müzik sektörünün sinirlerini bozdum. Ancak insanlar 10 sene sonra benim kulvarıma çekecekler kendilerini” diyerek oldukça iddialı konuştu. Saçınızı pembe renge boyatmanız hayatınızın en pembe dönemini yaşadığınızın bir göstergesi olabilir mi? Son albümünüz 'Hipnoz' böyle bir ruh haliyle mi ortaya çıktı? Aynen öyle, daha dingin ve mutluyum. Daha bir pembe bakıyorum hayata. Aslında imaj danışmanım Kemal Doğulu (Evlilik hazırlıkları yaptığı Kadir Doğulu'nun kardeşi) bana bu fikri verdi. Pembe, insanlara çok da güzel enerji verdi. Şu anda depresif bir şarkıcı olma modunda değilim. Belki 40'ımdan sonra bilmiyorum. MAVİ DE OLABİLİR MOR DA Bir süre sonra saçınızı maviye mi, yoksa mora mı boyatacaksınız? Mavi olabilir, mor da olabilir. Değişim devam edecek. HANDE’YE ÇİFTE DÜĞÜN Nereye gideceksiniz? Ya Dubai ya da Hindistan olacak! Sıcak, güneş ve huzur! Balayında aşkımızı yaşamak istiyorum en romantik şekilde... Bir hafta düşünüyoruz. Ayrı kalamam, oğlumdan, annemden, kedi ve köpeklerimizden. Kadir'in de aynı şekilde ailesi ve kardeşleri var. Düğün hem Mersin'de hem de İstanbul'da olacak. ‘ANNEM ALKIŞLIYOR’ Aileniz şarkıcı olmanızı istiyor muydu? İstemiyorlardı. Müzik yapana kadar aramızda bir gerginlik yaşandı. Annem, ya avukat ya da doktor olmamı isterdi. Benim hayal kurduğumu düşünüyordu annem. Sezen Aksu'ya vokale başladım, annemin korkuları bitti. Ondan sonra hep alkışladı beni. ‘CANLARI SIKILDI’ Eleştirildiğiniz zamanlarda ne düşünüyorsunuz, "Beni öldürmeyen şey güçlendirir" diyebiliyor musunuz? O dönem bitti. Hassas bir dönemimdi. Kendimi aşmaya çalışıyordum. Dolayısıyla halktan çok iyi destek aldığım halde, saçma sapan insanlardan destek almayınca bana tuhaf geldi. Sanırım sektörün sinirlerini bozdum. Çünkü farklı bir şey yapınca, diğer projelerin yapımcılarının canı sıkıldı. Ancak insanlar, bugün yarın ya da 10 sene sonra benim kulvarıma çekecekler kendilerini... Hem popüler müzik yapıyorsunuz hem de popüler iş yapmıyorsunuz. Bu tezatlıkla olmaz. Sektörün çöktüğü bir dönemde benim varlığım iyi oldu aslında. GERÇEK SANATÇI OLMAYA ÇALIŞIYORUM Gerçek sanatçı, gerçek şarkıcı olmaya çalışıyorum; sanal değil. 10 yıl, 20 yıl sonra bu ülkede hala insanların sevdiği tanıdığı, para kazanmış bir şarkıcı olmak değil yapmak istediğim. Bunu başarmış çok önemli starlarımız var zaten. Bunun tekrarına geri yok. Yeni bir oluşum yaratıp farklı bir standart sağlamak istiyorum. Bir Sezen Aksu, bir İbrahim Tatlıses, bir Ajda Pekkan kendi tarzlarını oluşturmuşlar. "Gerçek sanatı yapabilenler gibi yapmalıyım" dedim, yaptım. "Oluyor mu yoksa olmuyor mu?" bunun arası yoktur, arası çöptür. Biz şifreyi çözdük kalbimizle, müziğe olan aşkımızla... BU iMAJ iÇiN TÜRKLÜK’TEN BiR ESER KALMAMASI GEREKiYORDU Müziğinizdeki farklılaştırmayı hızlandıran şey neydi? Kırmızı albümümdeki şarkıları okurken, "Yok, biz aynı işi yapmıyoruz" diyordum kendi kendime... Hayal ettiğim müziği yapmadığımı biliyordum. O imajı uygulamanız için Türklük’ten bir eser kalmaması gerekiyor. İnternasyonel düşünmek gerekiyor. Bütün değişimimi herkesin gözü önünde yaşadığım için başta alışamayanlar oldu. Ben bu işe yakıştığımı düşündüm ve müziğe kendimi adadım. Sevgilisinden ayrılan birinin hikayesini anlatan bir şarkıyı okumak benim için çok zor bir şey değil. Benim topluma vermek istediğim bu değil. Yeni nesil, şarkının sözlerinden de bir şey anlamalı... Yurt dışında böyle. En basit eğlenceli bir parça yapılırken bile bir tutar yanı var, en azından soundu güzel. Güncellenme Tarihi : 15.5.2016 08:16

İLGİLİ HABERLER