Gündem
  • 19.10.2005 07:20

HANGİ TARİKAT DAHA ETKİN KONUMDA?

İlahiyatçılar, uzmanlar ve gazetecilerin değerlendirmesiyle ‘Fethullahçılar’ daha etkin konuma geldi. Türkiye’de İslami akımlardan Fethullahçılar’ın, Nakşibendiler’e göre daha etkin konuma geldiği iddia edildi. Tempo Dergisi’nin bu haftaki sayısında yayınlanan araştırmada, dini cemaatlerden Fethullahçılar’la Nakşibendi Tarikatı ve özellikle İskenderpaşa kolu mercek altına alındı.

YENİ İSLAM ANLAYIŞI

İlahiyatçılar, toplum bilimciler ve uzman gazetecilerin görüşlerinin de yer aldığı araştırmada, Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Tayfun Atay, Fethullah Gülen Hareketi’nin etkinliğinin artmasını iki nedene bağladı. Birincisi Türkiye Müslümanlarının kapitalist sisteme entegre olmasıyla bağlantılı olarak Müslüman burjuvazinin şekillenmesi. İkincisi de hareketin küreselleşmeyle bağlantılı olarak yerel kalmayıp dünyaya açılmasıdır. Bunun yanısıra, toplumda değişen yeni İslam anlayışının çok iyi algılanması Fethullahçıların etkinliğini artıran bir başka neden.

Atay, yeni süreçlerde siyasal İslam’ın sistem kurma iddiasından uzaklaşması ve İslam’ın kültürel anlamda çok daha geniş bir alana yayılmasına ve dini çizgide olmayan yayın organlarının içeriklerinin değişmesine dikkat çekerek ‘Burada İslam’ın ticaretleşmesinden söz edilebilir. İslam, artık kültür endüstrisinin önemli bir gelir kalemini oluşturmuş durumda. Burada bir tür sermaye dönüşmüştür. İslam’ın bu kültürel açıdan geniş kesimlerce kabul görmesi, Fethullah Hoca ve cemaatinin genişlemesine neden olmuştur.’

NAKŞİLER’İN UYUMU

Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Ali Köse ise, Nakşibendiler’in İskenderpaşa özelinde günün değişen koşullarına uyma konusunda sıkıntı çektiğini ve bu nedenle siyasetten kültüre kadar birçok alanda gerileme sürecine girdiğini iddia etti. Köse’ye göre, bu nedenle ibre Fethullah Gülen’e kaydı. Dini eğilimlere duyarlı insanlar, eğitime ağırlık veren faaliyetler nedeniyle Gülen Cemaati’ne yöneldi. Fethullahçıların yayın organları vasıtasıyla iletişim ağı kurarken, diğer dini cemaatler bu konuda başarılı olamayarak lokal kaldılar.

Köse, Nakşibendi Tarikatı’nın İskenderpaşa kolunun başında bulunan Nurettin Coşan’ın, tarikat gelenekleri konusunda yetersiz kalmasının cemaatin sevk ve idaresini zorlaştırdığını söyledi. Ayrıca Avustralya’da yaşaması, giyim ve hitap tarzına kadar birçok konuda Coşan, kendisini cemaate kabul ettiremedi. Köse, Coşan’ın geleneksel anlamda cemaatin ritüellerine liderliğinin ve imamlık yapmasının şüpheyle karşılaşabileceğini de sözlerine ekledi.

Fethullahçılar neden yükselişte

Doç. Dr. Tayfun Atay’a göre;

Fethullah Gülen cemaati klasik tarikat anlayışını benimsemiyor.

Fethullahçıların başta medya olmak üzere, teknolojinin tüm imkanlarını kullanmaları, kendilerine artı puan olarak dönüyor.

Gülencilerin bağış yoluyla toplanan paraları okul işinde kullanmaları, sempatiyle karşılanıyor.

Gülen’in önde gelen siyasilerle ve Papa gibi dini önderlerle görüşmesi, inandırıcılığını arttırıyor.

Nakşiler, Özal döneminde etkinliklerinin doruğuna ulaşmışlardı. Ancak Erbakan döneminde siyasette istediklerini alamadılar.

Tarikatın eski bir üyesi olan Erdoğan’ın klasik İslami çizgiden uzaklaşması da Nakşilerin moral açısından düşmesine neden oldu.

Nakşi Cemaati neden düşüşte

Prof. Dr. Ali Köse’ye göre;

Cemaatin genç lideri Nurettin Coşan, geleneksel tarikat yapısına oldukça uzak görünüyor.

Cemaatin geleneklerine uygun liderlik bilgi birikimine sahip değil.

Giyiminden hitap tarzına kadar cemaate kendini kabul ettiremiyor.

Cemaat bir liderlik sorunu yaşıyor.

Nurettin Coşan’ın yurt dışında oluşu, cemaatin sevk ve idare edilmesini güçleştiriyor.

Medyayı ve diğer iletişim olanaklarını Gülen Cemaati kadar etkin kullanamıyorlar.

Gülen Cemaati’nin eğitimde attığı önemli adımlar, diğer tarikatlardaki insanları buraya yöneltti.

Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 10:52

İLGİLİ HABERLER