Gündem
  • 26.5.2013 13:21

Hizbullah adını 'Hizbuşeytan' olarak değiştirsin

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, 6. Risale-i Nur Ve İttihad-ı İslam Sempozyumu’na katıldı. Ankara Arena Spor Salonu’nda gerçekleştirilen programda konuşan Bozdağ’ın gündeminde, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esed, ırkçılık ve mezhep konuları vardı.

BOZDAĞ’DAN ESED’E FİRAVUN BENZETMESİ

Mezhepçilik konusunun İslam Dünyası’nda yeniden ortaya çıkarılmaya çalıştığını söyleyen Bozdağ, Suriye’de mezhep ateşi yakmak isteyen anlayışların Suriye’nin dört bir yanında kol gezdiğini belirterek, “Firavun, iktidarı için kundaktaki çocukları ve anneleri öldürme talimatı vermiştir. Bunlar her zaman var, geçmişte firavundur şimdi başkasıdır. Şimdi Esed’in yaptığıyla Firavun’un kendi iktidar bekasını korumak için yaptığı arasında ne fark var acaba?” diye konuştu.

’’İSLAM DÜNYASININ EN BÜYÜK SORUNU IRKÇILIKTIR’’

İslam dünyası ve asrın en büyük sorunlarından bir tanesinin ‘ırkçılık’ olduğuna dikkat çeken Bozdağ, ırkçılığın Türkiye başta olmak üzere Ortadoğu’yu ve diğer ülkeleri tehdit eden bir hastalık olduğunu belirtti. Bozdağ, “Bir kişi ırkçılık için ölmeye ve öldürmeye gidiyorsa fiilen Allah’ın kitabını reddediyor demektir. Kuran-ı Kerim ve İslam hiçbir şekilde ırkçılık için ölmeyi öldürmeyi emretmez. Türkiye 30 yıldır ırkçı bir terörle mücadele ediyor” diye konuştu.

“ELİNDEN KAN DAMLAYANLARLA MÜSLÜMANLARIN İŞ OLAMAZ, OLMAMALIDIR”

Terör ve şiddetin Müslümanların üzerine yıkılmak istendiğini ifade eden Bozdağ, “Dünyanın bazı yerlerine bakınca terör ve şiddet kelimesiyle İslam’ı yan yana koyan, Müslüman bir kişinin fotoğrafını koyunca akla hemen terör gelsin, şiddet gelsin diye yarış yapan bir uluslar arası medya var, yapı var, gizli değil aleni el var. Kim ki İslam’la terörü şiddeti yan yana koymuşlarsa onlar en büyük iftirayı yapmışlardır” dedi.

Bozdağ, İslam’ın hiçbir zaman haksız yere öldürmeyi emretmediğine işaret ederek, “El Kaide bir terör örgütü olarak başkaları insanlar İslam’dan nasıl nefret ederler, nasıl nefret ettiririz diye uğraşsalar, bir yapı kuralım deseler böyle bir yapı kuramazlar. Yaptıkları her şey İslam Dünyası’nda sıkıntılara yol açıyor. Öldürmek üzere kurulmuş yapılara karşı hep birlikte ayakta durmamız lazım. Elinden kan damlayanlarla Müslümanların iş olamaz, olmamalıdır” ifadesini kullandı.

“HİZBULLAH’IN ADINI DEĞİŞTİRİP ‘HİZBUŞEYTAN’ YAPMASI LAZIM”

Başbakan Yardımcısı Bozdağ, Hizbullah’ın Suriye Devlet Başkanı Esed’in yanında yer almasını eleştirerek, “Sen Esed’ın yanında yer alıyorum diyorsun, neren güç alıyorsun? Kardeşlerine ölüm kusanların yanında yer aldığını söyleyenler kendilerine lütfen İslam’dan ve Kuran-ı Kerim’den güç devşirmesinler” şeklinde konuştu.

Konuşmasında Hizbullah’a yüklenen Bozdağ, “Çok açık çok net olarak buradan bir kez daha söylüyorum, Hizbullah’ın adını değiştirip ‘Hizbuşeytan’ yapması lazım. Hem adınıza Hizbullah diyeceksiniz hem de adını bilmediğiniz masum kadınları, çocukları, yaşlıları öldürmek için hak ilan edeceksiniz. Böyle bir saçmalık olabilir mi?” dedi.

İslam Dünyası’nın yaşadığı fakirlikten kurtarılması gerektiğini savunan Bozdağ, “Sadaka ve zekat vermeyi siyasetin diline dolayıp, sadaka kültürü diye sadaka alıp verenleri küçük gören hastalıklı anlayışlar da güç buluyor. Sadaka vermek Allah’ın emridir” değerlendirmesinde bulundu.

Bozdağ, soruları yanıtladı
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, "Bir kez daha Göynük'ten söylüyorum ki biz Esed'ın kan damlarken elini hiç tutmadık.Sayın Kılıçdaroğlu ve arkadaşları kendi insanlarına zulüm yağdıran Esed'ın elini gittiler ve tuttular" dedi.

Göynük ilçesinde düzenlenen Akşemsettin Hazretleri Anma Etkinlikleri'ne katılan Bozdağ, Akşemseddin Hazretleri'nin türbesini ziyaret etti.

Ziyaretin ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bozdağ, Reyhanlı'daki gelişmelerle ilgili soru üzerine yaşanan hadisenin tüm Türkiye'yi üzdüğünü söyledi.

Suriye'de Esed'ın zulmünden kaçan insanların Türkiye'den yardım istediğini, Türkiye'nin kapılarını açtığını anlatan Bozdağ, "Reyhanlı'da misafir edilen mazlumlar, Reyhanlı halkıyla karşı karşıya getirilmeye çalışılıyor. Birtakım oyunların oynandığını biliyoruz. Reyhanlı saldırısının hemen arkasından bu saldırının failleri ortaya çıkmadan, orada gizli eller, birtakım ağızlar bunu bize misafir olan insanların yaptığına ilişkin iftira kampanyası, fitne ateşi başlatmak istediler ama başarılı olamadılar. Bu yüzden Hataylı ve Reyhanlı kardeşlerime gösterdikleri sağduyudan, aklı selim hareketlerinden dolayı teşekkür ediyorum" diye konuştu.

Tuzakları kuranların başarılı olması halinde arzu edilmedik olayların gerçekleşeceğini belirten Bozdağ, "Bu olayı gerçekleştirenlerin kimler olduğu Suriye'nin gizliöÖrgütü Muhaberatla irtibatlı. Dolayısıyla Suriye ekibiyle irtibatlı bazı Türk vatandaşları tarafından gerçekleştirildiği ortaya çıktı.  Bu nedenle aklı selimin hakim olması son derece önemli. Reyhanlı'daki kardeşimiz bu anlamda aklı selimi ortaya koymaya çalıştıkları için, bu uygulanan tuzağa düşmedikleri için onlara teşekkür ediyorum" şekilinde konuştu.

Cumhuriyet Halk Partisinin (CHP) Esed yönetimine tutumunu gözden geçirmesi gerektiğine dikkati çeken  Bozdağ, şunları dile getirdi:

"Hatırlarsanız Kılıçdaroğlu, 'zaman zaman Esed'ın elini biz sıkmadık, onu Türkiye'de biz ağırlamadık, ona kardeşim biz demedik' diye birtakım açıklamalar yapıyor. Bu açıklamalar bugünkü Esed'ın elinden kan damlamasını meşru hale getirmez. Biz Esed ile geçmişte AK Parti Hükümeti olarak Suriye ile Türkiye arasında olumlu ilişkiler kurmak için adımlar attık. Ortak bakanlar kurulu toplantıları yaptık. İlişkilerimizi olumlu bir noktaya getirdik. Esed, kendi insanlarını öldürmeye başlayana kadar, öldürmeye başlayıp, havadan, karadan  ve denizden masum insanlara ölüm yağdırmaya başlayıp, 'ya biz ortak Bakanlar Kurulu toplamtısı yapmıştık, ilişkilerimizi iyiydi, sen bu insanları öldürmeye devam et' diyemezdik, demedik."

"İnsanların hakkını ve hukukunu koruyan bir yaklaşım ortaya koyduk" diyen Bozdağ, Esed'ın elini bıraktıklarını, kan damlayan bir eli tutmaya ve sıkmaya devam edemeyeceklerini kaydetti.

Kılıçdaroğlu'nun, geçmişteki şeyleri ifade ederek, Esed'in akıttığı kanı meşrulaştırmak, Esed'in savunmasını daha meşru  temele oturtmak isteyen sakat bir yaklaşım içinde olduğunu ileri süren Bozdağ, şunları anlattı:

"Bir kez daha Göynük'ten söylüyorum ki biz Esed'ın kan damlarken elini hiç tutmadık.Sayın Kılıçdaroğlu ve arkadaşları kendi insanlarına zulüm yağdıran Esed'ın elini gittiler ve tuttular. Onunla kuçaklaştılar ve onunla beraber Şam'da fotoğraf çektirdiler. Eli kanı katille yan yana gelip fotoğraf çektirmedik. Çektirilmesine de gönlümüz razı değildir ama CHP milletvekilleri Sayın Kılıçtaroğlu'nun bilgisi ve onayı dahilinde Şam'da Esed ile hem tokalaştılar hem de fotoğraf çektirdiler. Bu kadar insanı öldüren ve öldürülmesi talimatını veren, bütün bu olayların ana sorumlusu Esed ile bu dosluğunu Sayın Kılıçtaroğlu'nun elbette izah etmesi lazım. Türkiye'de çarpıtarak savunması yetmedi, Avrupa'nın başkenti Bürüksel'de de aynı şeyi yapmak istedi ama oradaki kapılar yüzüne kapandı."

- "Hatay üzerinde oynanan oyunlara ve orada yapılmak istenenlere CHP'nin çanak tutmaması lazım"

Reyhanlı'da gözlatına alınan ve tutuklanan bazı şüphelilerin CHP heyetini Şam'a götüren kişiler olduğunun anlaşıldığını vurgulayan Bozdağ, "CHP'nin kimlerle iş tuttuğunu, kimlerin rehberliği ile yol tuttuğunu görmesi lazım. Buradan birkez daha ben CHP'yi ve CHP'lileri sağ duyuya davet ediyorum. Hatay üzerinde oynanan oyunlara ve orada yapılmak istenenlere CHP'nin çanak tutmaması lazım" ifadesini kullandı.

Filistin'deki gelişmelerle ilgili soru üzerine Bozdağ, şunları dile getirdi:

"Sözlerle yol alınmaz. Filistin'de akan kan ve yaşanan dram yıllardır sürüyor. Çok laf söylendi. Lafla alınacak yol olmadığını düşünüyoruz. Barış vakti geldiyse bunun için herkesin üzerine düşeni söyleyerek değil, yaparak destek olması lazım. Filistin'in bağımsız bir devlet olarak tanınması, ulualararası toplumun şerefli bir üyesi olarak Birleşmiş Milletlerde ve kendi ayakları üzerinde durabilmesi son derece önemli. Bugün yaşanan bir sürü hadise var. Dünden bugüne bunların sorumlusu İsrail'dir. Onun için sözlerden öte yapılacaklara ihtiyaç vardır."

Almanya'daki ırkçı olaylara da değinen Bozdağ, Almanya'da ve Avrupa'nın bazı ülkelerinde ırkçılığın yükseldiğini belirtti.

"Türkiye'de ırkçı terör var biliyorsunuz, ırkçılığa karşı sadece Almanya'nın değil, bütün ülkelerin ortak mücadele etmesi lazım" diyen Bozdağ, sözlerini şöyle tamamladı:

"Bütün toplumun huzunu, barışını tehdit eden en önemli şeylerin başında bence ırkçılık geliyor çünkü terör örgütü ırkçılıktan besleniyor. Terör örgütü insanları ölmeye ve öldürmeye ikna ediyor. Bu nedenle nasyönel, sosyalist terör örgütünün cinayetleri ortaya çıkartıldı ve yargılamaları devam ediyor. Hepimiz istiyoruz ki bu dava bütün boyutlarıyla aydınlansın çünkü şu anda örgütün kamuya uzanan ayağına ilişkin yeterince bir araştırmanın yapılmadığını görüyoruz. Kamu ayağı olduğu kanaatini biz taşıyoruz çünkü bir hadise bu kadar ayan beyan ortadayken, bu kadar süre gizli kalmayı başaramaz. Birileri bunun üzerini örttü, kapattı, görmezden geldi. Bunu yapan kamu görevlilerinin araştırılması ve kim oldukları tespit edilmeli. Bu davanın sonunda karanlık bir noktanın kalmaması ve yargılanan kişilerin hak ettiği cezaya çarptırılması ırkçılara verilen en büyük mesaj olacaktır."
 

Güncellenme Tarihi : 19.3.2016 15:00

İLGİLİ HABERLER