Gündem
  • 12.10.2005 12:07

HÜKÜMET DEMİRALP''LE UZLAŞTI

Onayı Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer''in vereceğini belirten Babacan, Volkan Bozkurt''un da AB Daimi Temsilciliği için düşünüldüğünü söyledi. Ankara Yeni Başbakanlık''ta AB ile müzakere sürecine ilişkin basın toplantısı düzenlenen Babacan, AB''ye katılım sürecinin üç temel ayağı olacağını söyledi. Babacan üç konuyu şu şekilde açıkladı: Kopenhag siyasi kriterlerinin istisnasız uygulanması AB müktesebatının üstlenilmesi Sivil toplum diyaloğunun geliştirilmesi Babacan, reform izleme grubu ile Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Adalet Bakanı Cemil Çiçek, İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu ve ilgili bürokratların üzerinde çalışma yapacağı birinci ayakta, AB''ye uyumla ilgili çalışmaların yürütüleceğini söyledi. İkinci konuyla ilgili çalışmaların tarama sürecini oluşturacağını belirten Başmüzakereci, ''''AB müktesebatı sürekli hareket eden bir hedeftir. Tarama 35 ayrı fasıl halinde gerçekleşecek. Her bir fasıl için fiili müzakerelere geçilmeden önce tarama yapılacak. Taramada AB Komisyonu fasıllla ilgili AB müktesebatını izah edecek. Farklılıklar belirlenip bunların nasıl giderileceği anlatılacak'''' diye konuştu. ''''AB Komisyonu gerektiğinde kriter belirleyebilecek'''' 2000 yılından bu yana kendi içinde ''tarama'' şeklinde bir çalışma yürüten Türkiye''nin AB taramalarına hazır olduğunu vurgulayan Babacan, ''''fasıllarda 25 üye ülkenin onayıyla fiili müzakerelere geçilecek. Komisyon gerektiğinde kriter belirleyebilecek. Tüm tüm tarama sürecinin bitmesi beklenmeyecek. 35 faslın 35''i de kendi içinde ve bağımsız olarak ele alınacak'''' diye konuştu. Babacan, üçüncü konuyla ilgili olarak Devlet Bakanı Beşir Atalay, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, icradan sorumlu bir kişi ve grubu ile kendisinin oluşturduğu bir ekibin çalışma yapacağını ifade etti. Bu konudaki çalışmaların iki cephede yoğunlaşacağını belirten Babacan, iç cephede süreçte nelerin yapıldığını halka anlatacaklarını, dış cephede de AB Türkiye''nin AB ülkeleri tarafından daha iyi anlaşılması için çalışacaklarını söyledi. Müzakere süreci nasıl işleyecek? AB ile müzakerelerde klasik anlamda ''al-ver'' sürecinin yaşanmayacağını belirten Başmüzakereci Babacan, ''''kendi mevzuatımızı gözden geçirecek, bunu AB müktesebatına nasıl uyarlayacağımızı ortaya koyan bir pozisyon belgesi hazırlayacağız. Bakanlar Kurulu''nun onayıyla kesinleşecek bu pozisyon belgesi AB Komisyonu''na iletilecek. Komisyon üye ülkelere dağıtacak ve ardından AB bir pozisyon belgesi oluşturacak'''' diye konuştu. Türkiye ''geçiş süreci'' talep edebilir Babacan, bazı pozisyonlarda geçiş süreçlerinin talep edilebileceğini de bilirterek, ''''bu talepler güçlü, haklı, inandırıcı ve en önemlisi makul sürelerle ortaya konacak. Her fasıl müzakere edildikten sonra geçici olarak kapanacak. AB yasal düzenlemelerin yanısıra kaydettiğimiz gelişmeleri de ele alacak'''' dedi. Hükümetin çalışma programı AB mevzuatının süreç içinde değişebileceğini ve buna uyum sağlamak gerekeceğinin altını çizen Babacan, ''''bir faslın kapanması o konuda AB standardına erişildiği anlamına gelebilecek'''' diye konuştu. Babacan, müzakere sürecinde nasıl bir çalışma izleyeceklerini de şu şekilde açıkladı: Tüm bakanlık ve kamu, kurum ve kuruluşlarımız en baştan itibaren AB değişim ve gelişim sürecinin bir parçası olacak AB ile ilgili yeni devasa bir bürokratik örgüt kurulmayacak Mevcut insan kaynaklarından ve bilgi birikimlerinden istifade edilecek Bazı kurumların güçlendirilmesi gerekebilecek Başbakan Recep Erdoğan sürecin her safhasında önderlik edecek Müzakere ile ilgili çalışmaların başında Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan olacak. Başmüzakereci Ali Babacan uygulamaların yürütülmesinden sorumlu olacak Bakanlar Kurulu sürecin her safhasında bilgilendirilecek Devlet kurumları içindeki müsteşarlar, başkanlar, genel müdürler kurumlarına yön verecek kişiler olacak Her bakanlığın kurum ve kuruluşlarında ''daimi temas noktası'' olacak birer kişi tespit edildi, bu kişi müsteşar yardımcısı ya da genel müdür yardımcısı olacak ''Daimi temas noktası'' olacak kişilerle toplantılar sıklıkla sürecek Takım ruhu her aşamada hakim kılınacak Sivil toplum zirveleri aralıklarla sürecek. Bunların sürece katılımlarına özen gösterilecek Babacan taramanın ilk olarak 20 ekimde bilim ve araştırma, 26 ekimde eğitim konularında başlayacağını, kasım ayında da başka konular üzerinde taramaların açılacağını söyledi. Başmüzakereci tarama sürecinin yaklaşık bir yıl süreceğini de hatırlattı. Babacan, aralarında AB Genel Sekreterliği ile AB Daimi Temsilciliği''nin de bulunduğu bir grubun da müzakerelerin tümünü takip edeceğini duyurdu. Ali Babacan açıklamalarının ardından habercilerin sorularını yanıtladı. Babacan Ek Prokokolün Meclis''te ne zaman görüşüleceği ile ilgili bir soru üzerine, ''''bu konu Türkiye''nin iradesindeki bir konudur. Zamanı geldiğinde bu konuda adımlar atılacak'''' dedi. Babacan, Türkiye''nin geçiş süreci talep edebileceğine ilişkin bir soruyu çevre konusunda verdiği örnekle yanıtladı. ''''Kamu ve özel sektörün mali imkanları tam üyelikten önce yatırımları karşılamaya müsait değilse yapılacak düzenlemek 3,5,7 yıla yayılabilecek'''' diyen Babacan, çevre yatırımının kısa vadede maddi yük gibi görünebileceğini oysa uzun vadede yararlı bir yatırıma dönüşebileceğini ifade etti. ''''2006''dan önce en az bir fasıl için fiili müzakere istiyoruz'''' Taramadan sonraki süreçle ilgili bilgi de veren Başmüzakereci Babacan, bu yılın sonuna kadar taraması bitecek çok sayıda fasıl olduğuna ancak her fasılın açılmasıyla ilgili de bir ''bürokratik süreç'' bulunduğuna dikkat çekti. ''''25 üye ülkenin ortak tutum belgesi hazırlaması gerekiyor ve bunun kabul edilmesi gerekiyor'''' diyen Babacan, zaman öngörüsünde bulunmanın zor olduğunu söyledi. 2006''dan önce en az bir faslın fiili müzakerelere açılmasını istediklerini vurgulayan Babacan, ''''AB Komisyonu Genişlemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn''e de bunu aktardım. Yıl sonun kadar yetişmesi zor görünüyor ancak imkansız değil. İki taraf da bunun için çabalıyor'''' dedi. Müzakerelerin başlatılması kararının çıktığı 3 ekim tarihinin önemine de değinen Ali Babacan, ''''neden diğer ülkeler değil de Türkiye konuşuluyor? Bu farklı bir dönemin başlangıcı, Türkiye ile görüşmelerin başlaması çok geniş bir coğrafyaya mesajlar gönderecek. Bu AB''nin de nasıl geniş bir vizyona sahip olduğunu, AB''deki aklı-selim sahibi liderlerin 50 - 100 sene sonrasını görüp önemli bir karar aldıklarını gösteriyor'''' diye konuştu. Bugünkü siyasi ortamın Türkiye''nin cesaretini kırmaması gerektiğini vurgulayan Babacan, ''''bunlar ''iceberg''in bir ucu. Türkiye - AB ekonomisinin büyüme dinamosu olarak algılanacak. Pek çok işadamından ''AB''nin Çin''i'' tabirini duyuyorum. Bu büyüyen ekonomi demektir'''' dedi. Başmüzakereci Babacan son olarak Türkiye''nin Brüksel bürokrasisine ve 25 üye ülkenin onay sürecine alışması gerektiğini vurguladı. IMF''nin yapısal reformlar anlamındaki ağırlığının zaman içinde azalacağını kaydeden Babacan, ''''daha çok AB ve Dünya Bankası ağırlıklı devam edeceğiz çalışmalara. Bunlar çok uzak konular değil. Ekonomideki reform çalışmaları vaktimizin yüzde 80''ini alan çalışmalar. Bundan sonra da öyle olacak gibi görünüyor'''' ifadelerini kulllandı. (cnntürk) Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 10:55

İLGİLİ HABERLER