Gündem
  • 31.1.2004 12:14

İÇİŞLERİ BAKANLIĞI, GENÇLERDEN ÖNCE VEKİLLERİ ''SATANİZM'' KONUSUNDA BİLGİLENDİRDİ...

DEVLET ARIK ANKARA - İçişleri Bakanlığı, satanizmle ilgili hazırladığı kitabı gençlerden önce milletvekillerine dağıttı. Ailelere ve devlet yönetimine ''Satanizmle mücadele'' konusunda neler yapılması gerektiğini anlatan kitapta, ''Televole'' türü programların satanizme altyapı oluşturduğuna işaret edildi. İçişleri Bakanlığı, son yıllarda yayılan ''satanizm'' akımına karşı harekete geçti. İçişleri Bakanlığı Srateji Merkezi tarafından hazırlanan ''Topluma Yönelen Tehdit: Satanizm'' adlı kitap, tüm milletvekillerine hediye edildi. Strateji Merkezi Başkanı Dr. Said Vakkas Gözlügöl ve 4. Sınıf Emniyet Müdürü Musa Çağlar'ın kaleme aldığı kitapta, satanizmin dini ve dinler tarihini ilgilendiren boyutu olduğu kadar psikolojik, sosyolojik ve ekonomik boyutunun olduğu da ortaya konuldu. Kitabın sunuşunu İçişleri Bakanı Abdulkadir Aksu yaptı. Bakan Aksu, satanizmin cinayetlerin bile normal karşılandığı günümüzde bütün çirkinliklerin ve kötülüklerin çekim merkezi haline geldiğini belirterek, korku psikozunu insanlara karşı sosyo-psikolojik bir tez olarak kullandığını kaydetti. Gençlerin toplum ve aile kültürüne yabancılaşmasının yanısıra aile ve toplumun çocuklara ve gençlere yönelik ilgisizliğinin de ''sapık akımı'' endişe verici boyutlara taşıdığına işaret eden Bakan Aksu, kazanılmış toplumsal değerlerin tahribini hedefleyen ve temel insani değerlerden bir sapma hareketi olan satanizm felsefesinin toplum, aile ve özellikle gençliği ciddi ahlamda tehdit ettiğini vurguladı. Aksu, ciddi bir iç güvenlik tehdidi olarak algılanan satanizmin en önemli özelliklerinden biri olan ''gizliliğin'' bu hareketin boyutları konusunda endişeyi daha da artırdığını dile getirdi. Bakan Aksu, sözkonusu kitabın gençlerin satanizm veya satanizm benzeri sapık akımlardan korunması ve bu yönde toplumsal bilinç oluşturulması amacını taşıdığını bildirdi. ''GENÇLER BÜYÜK TEHDİT ALTINDA'' Kitapta satanizmin Türkiye'deki gençler için ciddi bir tehdit oluşturduğu belirtilerek, kendilerine şeytanı ilah edinen satanistlerin saldırgan olmaya ve cinayet işlemeye meyilli insanlar olduğu ifade edildi. Satanist grupların Türkiye'de yoğun olarak büyük şehirlerde faaliyet sürdürdüğüne işaret edilerek, sözkonusu grupların internet siteleri, web sayfaları ve sohbet sitelerini yoğun ve organize bir şekilde kullandığı tespit ediliyor. Düşüncelerini mektup, broşür, dergi, kitap, CD gibi araçlarla bütün dünyaya yayan grubun, ciddi bir yayılmacı politika ortaya koyduğu dile getiriliyor. Alkol, uyuşturucu madde, müzikli toplantılar, arkadaş grupları ve eğlence partilerinin de yayılma stratejisi açısından önemli bir faktör olduğu bildirildi. Kitapta, özellikle yabancı dil bilen, kişilik ve kimlik arayışı içerisinde olan liseli ve üniversiteli bazı gençlerin, internet üzerinden yapılan propagandalardan etkilenerek yine internet üzerinden bu kişi ve gruplarla iletişim kurduğu anımsatıldı. Maddi yönden hangi imkanlara sahip olursa olsun sevgi, ilgi ve manevi tatminden yoksun insanların, bu eksikliğini gidermek için çeşitli arayışlara yöneldiği, bu nedenle asıl görevin aileye, topluma, medyaya ve devlete düştüğü vurgulandı. Devletin organize yayılma gösteren satanizme karşı ''acil, hızlı ve etkin bir mücadele stratejisi'' geliştirmesi istenen kitapta, satanizmle mücadelede ilk adım, sözkonusu akımı ideolojik olarak besleyen kaynakların kurutulması olarak gösterildi. Satanizmin, Hıristiyanlığa karşı başlatılan bir tepki sonucu ortaya çıkmış olmasına karşın bugün bütün dinlere ve dinlerin öngördüğü kutsal değerlere karşı bir başkaldırıyı temsil ettiği vurgulandı. SATANİZMİN BELİRGİN ÖZELLİKLERİ Kitapta, satanizmin temel özellikleri de sıralandı. Buna göre, satanizmde 13 sayısının kutsallığına inanılıyor ve 666 sayısına özel önem veriliyor. Bu sayının kutsal kitaplarda geçen şeytanla ilgili ayet sayısına denk olduğuna inanılıyor. Siyah tişört, siyah pantolon, siyah ayakkabı, uzun saç, kulağa küpe takma ve keçi sakal olarak bilinen sakal bırakma ve banyo yapmama, satanizmin en belirgin özellikleri arasında yer alıyor. Siyah renk ve çarşamba gününe özel önem veren satanistlerin ayini üç gruba ayrılıyor. Yeni katılanlar için kabul ayini, şeytan çağırma ayini ve büyü ayinlerinde, şamdan, mızrak, ok, siyah pelerin, zincir, bıçak ve değnek gibi malzemeler kullanılıyor. Kedi dünyada şeytana en yakın hayvan olarak kabul ediliyor. Bu nedenle ayinlerde kedi kurban edilerek, ruhsal anlamda şeytanla birleşmenin gerçekleştiğine inanılıyor. Kedinin, kutsal bir hayvan olarak kabul edildiği satanist ayinlerde, güçlü olmak ve şeytana daha iyi hizmet etmek amacıyla kedi kanı içilmesi en belirgin özellik olarak ortaya konuluyor. ''DAHA ÇOK ZENGİN VE EĞİTİMLİ AİLE ÇOCUKLARI SATANİST OLUYOR'' Özellikle ergenlik çağındaki gençlerin, özgürce yaşama, kurallara karşı koyma ve tanımama, tek başına ayakta durabilme, sınırsız yaşama, genel ahlak ve toplum kurallarına uymama, isyankar bir ruh taşıma gibi özelliklere sahip olmak istemesi, satanizmi körüklüyor. Heavy metal tarzı müziklerle gençlerin ilgisini çekmeye çalışan satanist gruplar, ayinlerini insanlardan uzak, gizli, eski tarihi binalarda, ıssız alanlarda ve özellikle mezarlıklarda yapmaya özen gösteriyor. Kitapta satanistlerin kişilik tahlili de yapılarak, ''Hırsızlığa, yalana, şiddete, ahlaksızlığa, intihara, uyuşturucu kullanmaya kılıf uydurur, sevimli ve doğru olduğunu göstermeye çalışırlar'' deniliyor. Kitapta, intiharlara fakir toplumlarda değil zengin ve eğitimli kesimler arasında daha sık rastlanmasının, eğitim başta olmak üzere kimi temel sorunların varlığına işaret ettiği vurgulandı. AİLELERE UYARILAR İçişleri Bakanlığı hazırladığı kitapta, ailelere yönelik de uyarılar sıralandı. Satanizmle mücadelede ailelere düşen görevler şöyle sıralanıyor: ''- Çocukların her isteğine evet demek veya her istediğini yerine getirmek, çocuk eğitimi açısından olağanüstü olumsuzluklar taşır. - Bunun doğuracağı ilk olumsuzluk tatminsizlik, doyumsuzluk, maymun iştahlılık ve kendisine güvensizliktir. - Zaman zaman çocukların isteklerine haklı ve meşru olarak 'hayır' demek çocukla ebeveyn arasında daha sıcak ilişkilerin kurulmasını sağlıyor. - Her isteği hemen yapılan çocukta irade zayıflığı gözlenmektedir. - Zira hiçbir engelle karşılaşmayan çocuk, küçücük bir olumsuzlukla karşılaşınca ciddi bunalımlara düşmektedir. Bu durum çocukta problemleri çözmekte kararsız ve engelleri aşmakta ümitsizliğe yol açmaktadır. - Çocuklara, isteklerine zaman zaman 'hayır' demenin yanısıra kimi zaman da taleplerini kendileri yapıp, başarmaları konusunda bunu 'kendin yapabilirsin' veya 'yapmalısın' şeklinde davranmak gerekmektedir. - Bu, çocuklarımızda kendine güven duygularını geliştirdiği gibi başarının hazzını almalarını sağlayacak ve böylece iradeleri kuvvetlenecektir. - Çocuklarının maddi ve manevi ihtiyaçlarını dikkate alıp, en iyi ve doğru şekilde karşılamaya çalışmalıdır. - Çocuklara iyi yönde örnek olunmalıdır. - Onlara zaman ayırmalı ve onları dinlemelidir. - Onlara dostça, hoşgörüyle ve akıllıca yaklaşmalıdır. - Gidip geldiği yerler ve arkadaş çevresi yakından takip edilmelidir. - Okul, öğretmen veya işyeri yetkilileriyle her zaman iletişim halinde olunmalıdır. - Emredici olmamalı ve onların fikirlerine de değer verildiği gösterilmelidir. - Yaşanan olaylara sorun merkezli yaklaşmayıp, analiz yoluyla çözmeye çalışılmalıdır. - Suçlu aramak yerine sorumluluk paylaşılmalıdır. - Çocuklarının okudukları kitapları takip etmeli, hangi internet sitelerine girdiği bilinmelidir. - Çocukların bozulan arkadaşlık ilişkileri tahlil edilmeledir. - Çocukların hurafeler ve metafizik konularla ilgilenip ilgilenmediğini anlamaya çalışılmalıdır. - Çocuklarda isyankarlık ve hırçınlaşma varsa sebeplerini arayıp bulmaya çalışmalı veya bir psikoloğa danışılmalıdır.'' İNTERNET KAFELERE SIKI DENETİM ÖNERİSİ Kitapta, satanizmle mücadelede devlete, topluma ve medyaya düşen görevler de anlatıldı. Gençlerin kişisel tercihlerine hiçbir şekilde karışılmaması uyarısında bulunulan kitapta, bir kişiye kıyafetinden dolayı ''satanist'' damgası vurulmaması gerektiği ifade edildi. Devletin mutlaka satanistlerin veya sapık düşüncelere yatkın gençlerin takıldığı bar, kafe gibi yerleri sürekli olarak denetlemesi ve sonuçları aileleriyle paylaşması gerektiğine dikkat çekilen kitapta, televizyonlarda gençleri suça ve sapık fikirlere yönelten ve özendiren haber ve programlar yapılmamasına yönelik etik ve hassasiyet oluşturulmasının yararına işaret edildi. Topluma ve devlete yönelik görevler şöyle sıralandı: ''- Özellikle şiddet, cinsellik, içki, uyuşturucu gibi zararlı alışkanlıkları gençlerin ilgisine sunan filmlerin de gençler üzerinde oluşturduğu yıkıcı etki dikkatle izlenmeli. - Gençleri ulaşamayacakları noktalara iten ve kimlik çatışması yaşatan 'televole' türü programlar daha dikkatli yapılmalı ve yaptırılmalı. - Eğitim kurumlarında satanizm ve diğer sapık fikirlerle ilgil ibilgilendirme seminerleri düzenlenmelidir. - Okula gönderilen her öğrenciye birer emanet gözüyle bakılmalı ve onların öncelikle iyi bir insan, iyi bir vatandaş olarak yetişmeleri için gayret gösterilmeli. - İnternet kafeler ve internet siteleri denetlenmeli, bu tür fikirleri yayma stratejisi olan internet adreslerine yönelik olarak teknolojik ve yasal imkanlar çerçevesinde gerekenler yapılmalı. - İnternet kafelerde zararlı içeriğe erişimi engelleyen programlar zorunlu tutulmalı. - Evlerinde internet bulunan anne-babaların çocukların zararlı internet içeriğinden nasıl koruyabileceklerine yönelik yeterli bilgiler ve broşürler verilmeli.'' Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 21:33

İLGİLİ HABERLER