Gündem
  • 18.6.2014 08:55

İhsanoğlu, Atatürk düşmanı sözlerine üzülüyorum

Cumhuriyet Yazarı Utku Çakırözer, İhsanoğlu'yla yaptığı görüşmeyi bugünkü köşesine taşıdı. İşte yazının o bölümü:

Muhalefetin ortak cumhurbaşkanı adayı olarak açıklanan Ekmeleddin İhsanoğlu’na MHP’den çok CHP Meclis grubu içinden tepkiler geldi. Gelen eleştirilerin bir bölümü İhsanoğlu’nun “Atatürk ve Cumhuriyet karşıtı” olduğu şeklindeydi.

Gündemdeki isim olan İhsanoğlu’na dün hem adaylığını hem de bu eleştirileri nasıl değerlendirdiğini sorma fırsatı bulduk. Başta konuşmak istemedi. Ancak “Atatürk düşmanlığı” iddialarına üzüldüğünü belirttikten sonra şu değerlendirmeleri yaptı:

Atatürk’ü inkâr Türk tarihini inkârdır

“Bu tür değerlendirmelere çok üzülüyorum. Lütfen bunu yapan arkadaşlarımız geçmişime baksın. Türkiye Cumhuriyeti kurumlarında, hatta adında bizzat Atatürk yazılı kurullarda üstlendiğim görevlere baksınlar. Atatürk’ü, Cumhuriyet realitesini ve kazanımlarını inkâr etmek tamamen yanlıştır.

Atatürk istiklal mücadelesinin kahramanı ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu olarak tüm Türk milletinin gönlünde yer etmiş mümtaz bir şahsiyettir. Bunun aksini söylemek tarihin realitesine yakışmayan bir tutum olur. Fransa için Napolyon, ABD için George Washington neyse Türkiye için de Atatürk odur.”

Ne reddedelim ne de kutsayalım

“Türkiye’de Atatürk meselesi gündeme geldiğinde yapılan şu: Bir kesim onu yargılıyor ve tamamen reddediyor. Bir kesim ise yarı Tanrı misali kutsuyor. Ne kutsamalı ne de reddetmeliyiz. Türkiye’nin bu tartışmaları çoktan aşmış olması lazım. Cumhuriyet’in 100. yılında tarihimizi objektif ve rasyonel olarak ele alabilmeliyiz.”

Din ve siyaset birbirine karışmamalı

İslami bir gelenekten geldiği için İhsanoğlu’na “laiklik” konusunda da eleştiriler yöneltildiğini gözlemliyoruz. Kendisine bu konudaki tereddütleri aktardığımızda, “Yeni Yüzyılda İslam Dünyası” isimli kitabının önsözüne de aldığı şu ifadelerle yanıt verdi:

“Din-siyaset ilişkisi düzenlenmesi gereken bir alandır. Bu ikisi arasındaki sınırın tayininde hep problemler olmuştur. Siyasi güçlerin din üzerinde baskı kurmaması gerekir. Benzer şekilde siyaset üzerinde din adına bir baskı da kurulmamalı. Bu durumların her ikisinin de başarısızlıkla neticelendiği örnekler hem İslam hem de dünya tarihinde mevcuttur.”

Güncellenme Tarihi : 19.3.2016 04:06

İLGİLİ HABERLER