Asayiş
  • 20.7.2009 17:25

'İKTİDARIN GİTMESİ İÇİN HER ŞEYİ YAPARIM'

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde tutuklu sanıklardan gazeteci Tuncay Özkan, duruşmada söz alarak Mahkeme Başkanı Köksal Şengün'e 'Aramızda bir husumet var mı Sayın Başkanım' diye sordu.

Şengün'ün 'mahkemenin kimseye husumeti olamaz' demesi üzerine Özkan, 'O zaman usulle ilgili bir şey söylemek istiyorum. Sanıklarla ilgili her gün yayınlar yapılıyor. Kızımla annemle konuşmalarım iddianamede yer alıyor. Bana ve avukatıma dahi verilmeyen savunmam ertesi gün basında yer alıyor' diye konuştu.

Bu konuyla ilgili mahkemenin neden bir şey yapmadığını soran Özkan'a, Şengün, mahkemenin bu konuda ilgili yerlere başvurduğunu söyledi.

Şengün'ün sanık ve müdafilerin bazı konuşmalarını alkışlayan izleyicileri uyarmasını da eleştiren Özkan, 'Bu televizyon kanallarının kişilik haklarımıza hakaret etmesine izin veriyorsanız, neden izin veriyorsunuz. Ama buradaki insanlara kızıyorsunuz. Bu insanlar bize değil, vatana, ahde vefaya, Mustafa Kemal'e aşklarını anlatmaya geldiler. Bu insanlara kızıyorsunuz. Ben politik nedenle tutukluyum. Ben terörist değilim, ben Mustafa Kemal'in askeriyim' şeklinde konuştu.

Özkan'ın bu sözlerinin de bazı izleyiciler tarafından alkışlanması üzerine Mahkeme Başkanı Şengün, jandarmaları çağırdı.

Bunun üzerine Özkan, 'Bunu yaparsanız gerçekten tarafgir olmuş olursunuz. Bunu yapmayın Başkan' dedi.

Bu sırada bazı izleyiciler salondan dışarı çıktı. Özkan'ın yüksek sesle konuşmaya devam etmesi üzerine Şengün, Özkan'ı birkaç defa ' sakin olun' diyerek uyardı.

Özkan, ne suç işlediğini halen bilmediğini belirterek, 'Ne suç işlemişim söylenmesini istiyorum. Ben AKP iktidarının gitmesi için her şeyi yaparım. Ben muhalifim. Erdoğan iktidarının, Tuncay Özkan veya başkalarını susturmak için ağzına bant çekmesine, Türkiye'yi çöle çevirmesine izin vermeyin' diye konuştu.

Tuncay Özkan'ın avukatlarından Selami Menevşe de söz alarak konuşma yapmak istedi.

Mahkeme Başkanı Şengün, Menevşe'yi ayağa kalkarak konuşması için uyardı. Avukatların konuşmalarının ayakta yapması yönünde bir kural olmadığını söyleyen Menevşe, Şengün'ün ayağa kalkması yönünde birkaç kez uyarması üzerine devam edemeyeceğini belirterek, konuşma yapmaktan vazgeçti.

Tutuksuz sanık Hurşit Tolon'un avukatı Köksal Bayraktar da üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu'nun dinsel amaçlar güden dört ayrı aile vakfıyla yakın bağlantı içinde bulunduğunu öne sürerek, 'Sayın yargıç sahip olduğu aile özellikleri ve üyesi bulunduğu dört ayrı vakıf nedeniyle objektif davranamaz. Çekilmesi gerekir. Eğer görevinden çekilmezse biz kendisini reddetmek mecburiyetinde kalırız' diye konuştu.

Sanıklardan Durmuş Ali Özoğlu'nun avukatı Cavit Suveş de salonda bulunan kameralardan birinin mahkeme heyetine dönük olduğunu ve mahkeme heyetinin aldığı notları bile kaydedebilecek potansiyelde olduğunu savunarak, bunun dahi mahkeme heyetine baskı anlamına geldiğini ileri sürdü.

Bunun üzerine bunun doğru olmadığını söyleyen Mahkeme Başkanı Şengün, görevliden söz konusu kamerayı mahkeme heyetine çevirerek bunu göstermesini istedi.

Görevlinin kamerayı çevirmesiyle mahkeme heyetinin masası ve önlerindeki bilgisayarlar görüntülendi.

Sanıklardan Osman Gürbüz'ün avukatı Erdem Olgun da soruşturma esnasında görev yapmış olması nedeniyle üye Hakim Haşıloğlu'nun kovuşturma esnasında görev yapamayacağını söyledi.

Atatürk resimli bir kravat taktığı dikkati çeken avukat Olgun, Haşıloğlu'nun görevden çekilmesi gerektiğini savundu.

Bu arada, eski bakanlardan Yaşar Okuyan'ın da izleyiciler bölümünde duruşmayı izlediği gözlendi.

Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 16:11

İLGİLİ HABERLER