Asayiş
  • 22.8.2009 10:31

'İŞKENCELERİYLE ÜNLÜ' CEZAEVİ KAPATILIYOR

'Kürt Açılımı'nda önemli adım. 12 Eylül döneminde işkenceleriyle 'ünlü' Diyarbakır Cezaevi 'Açılım'la birlikte kapatılıyor. Hükümet, yerine içinde ilkokul ve lisenin olduğu eğitim tesisi yapacak.

Kürt Açılımı' cezaevi kapatıyor. Hükümet 12 Eylül'ün işkencehanesi olan Diyarbakır Cezaevi'ni kapatma kararı aldı. Diyarbakır halkının da 12 Eylül ve işkenceleri çağrıştırdığı için 'istenmeyen bina' olarak kabul edilen merkez Bağlar İlçesi'ndeki Diyarbakır Cezaevi'nin kapanacağı kendisi de Diyarbakırlı olan Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker tarafından açıklandı. Dün memleketine ziyarette bulunan Eker, valiliği ziyareti sırasında bu cezaevinin kapatılacağını duyurdu.

Diyarbakır Milli Eğitim Müdürlüğü yetkililerinden alınan bilgiye göre cezaevi kapatıldıktan sonra üzerinde kurulu olduğu alana Anadolu lisesi, genel lise, ilköğretim okulu ve anaokulundan oluşan eğitim tesisi kurulacak. Tesisler 27 milyon liraya mal olacak. Diyarbakır için yeni cezaevi Ergani yolunda inşa edilecek.

MUHALEFETTEN DESTEK İSTEDİ

Bakan Mehdi Eker, Kürt açılımına yönelik olarak da destek çağrısında bulundu. Eker, bu konuda yöneltilen bir soruya, 'Hepimizin destek vermesi gereken bir süreçtir. Herkesin bu sürece mutlaka katkı vermesi gerekiyor' yanıtını verdi.

Kürtçe-Türkçe taziye

DİyarbakIr gezisinde Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, Vali Vekili Mikdat Alan, AKP Diyarbakır Milletvekili Kutbettin Arzu ile bir süre önce hayatını kaybeden Güneydoğu'da kan davalı aileleri barıştırmasıyla tanınan Sait Şanlı'nın ailesine Liceliler Yasevi'nde taziye ziyaretinde bulundu. Burada 'Taziye Sahipleri' yazısı hem Türkçe hem Kürtçe yazılmıştı. Bakan Eker yaptığı konuşmada, 'Barış çabalarının daha iyi bir sonuca ulaşmasını diliyoruz. Bunları Şanlı kardeşimizin barışçı kişiliğinin taziyesi vesilesiyle konuşuyor olmamın da ayrı bir anlamı vardır. Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu ve üzerinde çalıştığı bir Barış ve Kardeşlik Projesi'nin inşası sürecindeyiz. Hepimiz destek vermek, bunun en güzel şekilde hayata geçirilmesi için katkı sunmalıyız diye düşünüyorum'' dedi.

Eker, 'Kürt açılımı' ile ilgili ''Hepimizin Türkiye için son derece önemli olan bu sürece katkı sağlaması gerektiğini düşünüyorum'' diye konuştu. Eker, MGK'da çalışmaların sürdürülmesi yönünde tavsiye kararının alındığını, konuyla ilgili üzerlerine düşenleri yaptıklarını anlattı.

Darbe mahkumları işkenceyi anlattı

12 Eylül döneminde Diyarbakır Cezaevi'nde işkenceye maruz kalan mahkumların, resmi evraklara geçen anlatımları dehşet verici. Abdullah Delibalta işkenceyi, 'Kara Bela kod isimli koğuş gardiyanı, gardiyanlarıyla koğuşu bastı. Bizler esas duruşta bekliyorduk. Dakikalarca vurdular, coplar ve kalaslar topluca inip kalkıyordu. Gardiyanlar vurmaktan yorulunca, bırakıp gittiler. Arkadaşım kucağımda inleyerek hayatını kaybetti' sözleriyle anlattı.

Nuri Sınır işkenceyi şöyle anlatmıştı: 'Bir gün koğuş havalandırmasındaydık. 5-6 gardiyan ellerinde kalaslar, zincirler, cop ve kamçılarıyla hışımla avluya daldılar. Gardiyan beni göstererek 'Emre itaatsizlik etti' dedi. Benim için, avlunun ortasındaki rögar kapağını açtırarak 'Bunu ayaklarından tutacak ve baş üstü rögardaki bokun içine koyacaksın' dedi. Üzerime gelen gardiyanlardan kurtulmak için, ayaküstü kendimi bok çukurunun içine attım.'

AHMET TÜRK DE KALMIŞTI

DTP Genel Başkanı Ahmet Türk de 12 Eylül döneminde Diyarbakır Cezaevi'nde yatmış, işkenceden geçirilmişti. Türk bu konuda son olarak, 'Cezaevinden çıktıktan sonra Deniz Baykal, 1983'te, Mardin'e geldiğinde sohbette konu Diyarbakır Cezaevi'ne geldi. Deniz Bey yaşadıklarımı dinleyince 'Bir gün yeniden Meclis'e girersek hesabını sorarım' demişti. Ama Baykal değişti' dedi. Cezaevinde Diyarbakır eski Belediye Başkanı Mehdi Zana ve eski milletvekillerinden Nurettin Yılmaz da yatmıştı.

DIŞKI İŞKENCESİ DAVALIK OLDU

Diyarbakır Cezaevi'nde yapılan işkenceler Türkiye'nin başını sıkça ağarttı. Mahkumların testislerinden asıldığı, elektrik verildiği, dışkı yedirildiği pek çok davaya konu oldu. Bu nedenle cezaevi, 12 Eylül'ün 'Nazi kampı' olarak anılıyor. O dönem cezaevinde 34 kişi öldü ve yüzlercesi de sakat kaldı. Diyarbakır Cezaevi'nde yapılan işkencelerin, buradan kurtulanların intikam amacıyla örgüte katılması nedeniyle PKK'yı güçlendirdiği gündeme gelmişti. Kenan Evren ise cezaevinde yaşananların sorulması üzerine, konudan haberdar olmadığını belirterek, 'Ben o dönem ülkeyi yönetiyordum cezaevini değil' demişti. Cezaevi, The Times tarafından da 'Dünyanın en kötü üne sahip 10 cezaevi' arasında gösterilmişti. -Akşam-

Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 15:36

İLGİLİ HABERLER