KAYNAK : Haber Vitrini
FRANKFURT - Hristiyan Demokrat muhalefetin, 22 Eylül'deki genel seçimlerde en büyük kozu işsizlik olacak. Kırmızı-Yeşil hükümeti, bu sorunla alaşağı etmeyi planlıyor. Ama ortada olan bir şey var, o da, aslında kendilerinin de işsizliğe karşı somut bir reçete sunamamaları.
İşsizlik, bu seçimlerin en can alıcı konusu. Ana muhalefet partileri CDU ve CSU, konunun hassasiyetini ve önemini bildiklerinden, seçim kampanyasında işsizliği öne çıkardılar. İktidarı döneminde işsiz sayısının 4 milyonu aştığı SPD, suçlamalara cevap verirken ter döküyor, belki de sırf bu sebeple iktidar koltuğundan olacak. Başbakan Gerhard Schröder, her fırsatta, "Bizim suçumuz yok. Suçlu, dünyadaki ekonomik durgunluk ve küreselleşme" diyerek topu ABD'ye atmaya çalışsa da, CSU'lu rakibi ve Birlik Partileri'nin (CDU/CSU) Başbakan adayı Edmund Stoiber, "Küreselleşme, durgunluk falan değil, suçlu sizsiniz, işsizliği düşüremediniz" diyerek yükleniyor.
SPD'NİN HARTZ'I, "ALMANYA'NIN DERVİŞ'İ"
Sosyal Demokrat Parti (SPD) başkanlığındaki Federal Hükümet, işsizliği azaltmak amacıyla bir komisyon oluşturdu. Volkswagen Personel Sorumlusu Peter Hartz'ın başına getirildiği ve onun adıyla anılan komisyon, geçen ay ortasında hükümete 343 sayfalık raporunu sundu.
Başbakan Schröder, önerilerinin hepsinin yerinde olduğunu ve yeniden iktidara gelmeleri halinde bu önerileri bir bir hayata geçireceğini söylüyor. Küçük çaplı öneriler hayata geçirilmeye başlandı bile. Örneğin, Personel Servis Ajansları adıyla iş ve işçi bulma kurumlarında bu hafta start alacak olan merkezler, işsizleri geçici süreyle şirketlere kiralayacak.
Rapordaki ana önerilerin hayata geçirilmesi için ise yasa değişikleri gerekiyor. Bu da, ancak 22 Eylül seçimlerinden sonra mümkün. SPD'nin iktidarda kalması halinde, gerekli yasa değişiklikleri yıl sonuna kadar çıkacak ve 2003 başında uygulamaya sokulacak.
İŞSİZLER 'KİRALANACAK'
Öneriler, 4 milyonu aşan işsiz sayısının 2005 yılına kadar 2 milyona indirilmesini, işsizlerin, yeni oluşturacak olan Personel Servis Ajansları (PSA) yoluyla şirketlere "kiralanmalarını", kendi işini kurmak isteyen işsizlere daha fazla maddi destek verilmesini, ama bulunan işleri beğenmeyen işsizlere de baskı yapılmasını ve tüm bu tedbirler sayesinde ortalama 33 hafta olan işsiz kalma süresinin 22 haftaya düşürülmesini öneriyor.
KOMBİ ÜCRET VE KUPON
Hükümet, geniş kapsamlı bu öneriler paketinin dışında, bir de küçük çaplı reformlar yaptı geçen aylar boyunca. Özellikle iş ve işçi bulma kurumlarında ortaya çıkan istatistik skandalından sonra panikleyen sosyal demokrat-yeşil hükümet, skandalın hemen ardından ilk tedbir olarak 1 Mart'ta "kombi ücreti" uygulamaya koydu.
Söz konusu model, işşsizlik parası, işsizlik yardımı ve sosyal yardım alanları, düşük maaşlı işleri de kabul etmeye teşvik ediyor. İşsizin düşük maaşlı işi kabul etmesi halinde, kendisine evli ya da bekar olmasına bağlı olarak değişik miktarlarda üç yıl boyunca devlet desteği sağlanıyor. Düşük maaşta baz olarak bekarlarda minimum 325 maksimum 897 Euro alınıyor. Evlilerde ise tavan miktar bin 707 Euro.
İşsiz sayısının azaltılması yolunda bir başka uygulama olan "kupon sistemi" de 27 Mart'ta yürürlüğe girmişti. Bu sistemle işsiz, iş ve işçi bulma kurumlarının (Arbeitsamt) kendisine vereceği kupon ile "müşteri" haline geliyor. Kuponlar, özel iş ve işçi bulma kurumlarını devreye sokuyor. Resmi iş ve işçi bulma kurumları, maksimum 2500 Euro'luk kuponlarını en az 3 aydan bu yana işsiz olanlara veriyor, onlar ise bu kuponları kendi seçecekleri bir özel iş ve işçi bulma kurumuna vererek, iş bulmaları için onları görevlendiriyor. Arbeitsamt, özel şirketlerin 6 aydır işsiz olana iş bulması halinde bin 500 Euro, 6-9 aydır işsiz olana iş bulunması durumunda 2 bin Euro, bunun üzerindeki süreler için ise 2 bin 500 Euro para ödüyor bu özel aracılara.
YARDIMLAR BİRLEŞECEK
SPD'nin yeniden iktidara gelmesi halinde işsizlik yardımı ile sosyal yardımın birleştirilmesi de bekleniyor. İlk olarak iş ve işçi bulma kurumlarının bağlı olduğu Federal Çalışma Dairesi'nin Başkanı Florian Gerster'ten gelen bu öneri, ilk etapta işçi dostu ve sendika çevrelerinin tüm şimşeklerini üzerine çektiyse de, sonradan hemen hemen bütün partiler arasında savunulur hale geldi. SPD, seçimi kazanması halinde, yarım günlük işlerin yaygınlaşması için de uğraşacak.
CDU/CSU İŞVERENE ÇALIŞACAK
Ana muhalefetteki Hristiyan Demokratlar ise, Hartz önerilerindeki gibi işsizlerin Personel Servis Ajansları'na havale edilmesinin işsizliğin devletleştirilmesinden başka bir şey olmadığını, işsizlerin kendi işyerlerini kurmalarının teşvik edilmesi önerisinin de parasızlık yüzünden gerçekleşemeyeceğini savunuyor. Hartz Komisyonu önerilerinin bir kısmının seçimden önce hayata geçirilmesi ise muhalefet tarafından "seçim yatırımı" olarak değerlendiriliyor.
Birlik partileri CDU/CSU, işsizliğin önüne geçmek için özellikle az para kazananlar ile işverenlere hitap etmeyi planlıyor. Düşük ücret alanlara vergi indirimleri getirerek, az para kazandıran işleri de işsizlere cazip kılmaya çalışacak. Bu amaçla 400 Euro'ya kadar olan işlerden sosyal sigorta primi (hastalık, emeklilik ve işsizlik sigortaları) almayacak. Bu tür işçiler için işverenden ise sadece yüzde 20 tutarında ortalama vergi alınacak.
CDU/CSU, Schröder hükümeti tarafından çıkarılan ve gerek şirketleri ama aynı zamanda onlarla dışarıdan iş yapan kişileri zor duruma sokan Göstermelik Serbest Meslek Yasası'nı da iptal edecek. Aslında yıllar boyu tek bir işveren için çalışan ancak serbest meslek sahibi görünenlere karşı çıkarılan bu yasayı kaldıracak.
Bilindiği gibi bu yasa, yıllar boyu kadrolu eleman almayıp dışarıdan eleman çalıştıran şirketleri zor duruma sokmuştu. Yasa bu şirketleri söz konusu elemanı kadrolu yapmaya zorlarken, bunu istemeyen şirketler çok sayıda dışarıdan bağlantıyı bitirmişlerdi. Bunun yanısıra işçilerin işten atılmalarını zorlaştıran yasa da işveren yararına esnekleştirilecek.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 18:06
