Yaşam
  • 27.7.2003 16:52

İŞTE, BİRBİRİNDEN İLGİNÇ DEPREM EFSANELERİ…

ERSİN BAKIR ANKARA- Depremi önceden tespit edecek yöntemi henüz bulamayan insanoğlu, dünyanın her köşesinde depremle ilgili farklı söylenti ve efsanelere inanıyor. Çeşitli milletlerin deprem inanışlarının tümü hayvanlar, tanrılar ve doğaüstü yaratıklar üzerine kuruluyor. ''www.maximumbilgi.com'' adlı siteden derlenen bilgilere göre, ulusların depremle ilgili çok farklı inanışları bulunuyor. Hindistan'da depremle ilgili çok çeşitli inanışlar var. Bunlardan biri dünyayı taşıyan hayvanların hareketlerinin depreme yol açtığı şeklinde. Dünya bir kaplumbağanın üzerinde duran 4 fil tarafından tutuluyor. Kaplumbağa da bir kobranın üzerinde dengede duruyor. Bu hayvanlardan herhangi biri hareket edince dünya sallanıyor. Diğer bir inanışa göre ise 7 tane yılan gardiyan, cennetin en alt noktasında, 7 odayı korumakla görevlendiriliyor. Bu gardiyanlar, aynı zamanda sırayla dünyayı tutuyor, nöbet değişimi sırasında ise dünya sallanıyor. Sibirya'daki inanışa göre, dünya bir kızak üzerinde ve bu kızağı kullanan kişi Tanrı Tuli. Birkaç pireli köpek de bu kızağı çekiyor ve köpekler kaşınınca dünya depremle sarsılıyor. Meksika'da ise depremin sorumlusu ''El Diablo'' adlı bir canavar. Bu canavar, dünya üzerinde dev yarıklar açıyor bunlara şimdi ''fay'' deniliyor. O ve şeytani arkadaşları yeryüzünü karıştırmak istedikleri zaman bu dev yarıkları kullanıyorlar. Belçika'daki inanışta da dünya üzerinde yaşayan insanlar aşırı günah işlediklerinde, Tanrı gezegeni çevreleyen havayı savurmak üzere kızgın bir melek gönderiyor. Meydana gelen fırtınalar dünyada bir dizi şok şeklinde hissedilen müzik tonunu ve depremleri yaratıyor. Doğu Afrikalılara göre büyük bir balık, üzerinde bir taş taşıyor. Taşın üzerinde bir inek var ve ineğin boynuzlarında ise dünya duruyor. İnek boynu ağrıyınca dünyayı diğer boynuzuna geçiriyor ve o sırada deprem oluyor. Batı Afrikalılara göre ise dünya, büyük bir dağ ile bir devin arasındaki yatay bir disk şeklinde. Devin görevi dünyayı, karısınınki ise gökyüzünü taşımak. Dev karısına her sarıldığında dünya sallanıyor. Romanya'da dünyanın ''yardımseverlik'', ''umut'' ve ''güven'' adlı 3 direk üzerinde durduğuna, insanlar bu değerlerini kaybederlerse direklerin taşıma gücünün azaldığına ve dünyanın sallandığına inanılıyor. Yeni Zelandalılara göre ''Dünya'' adlı bir annenin karnında çocuğu var. İsmi ''Genç Ru'' olan bu doğmamış çocuk zaman zaman annesinin karnını tekmeliyor ve dünya sallanıyor. KIZILDERİLİLERİN İLGİNÇ İNANIŞI Kızılderililerin deprem hakkındaki inanışlarına göre ise bir ayağı engelli Chickasaw şefinin, Choctaw prensesi ile ailelerin itirazına rağmen yaşadığı aşk ve kaçarak yaptıkları düğün yüzünden Büyük Ruh'un sinirlenip ayağını hızla yere vurması ile deprem oluşuyor ve düğüne davetli olanların nehre düşüp öldüğüne inanılıyor. Missisippi Nehri'nin yanındaki Aksakayak Gölü 1812'de yeni Madrid depreminden sonra oluştuğu için bu inanışın ortaya çıktığı düşünülüyor. Litvanya'da Drebkuhls isimli bir Tanrı, cehennemde yürürken dünyayı da kollarında taşıyor. Drebkuhls, ne zaman kötü bir gün geçirirse elleri yorulup, taşıma gücü azaldığı için dünya sallanıyor. Yunanistan'da kuvvetli ve vahşi rüzgarların yeraltı mağaralarında tutulduğuna, kaçmak için uğraştıklarında ise depreme yol açtıklarına inanılıyor. Japonya'da, adaları sırtında taşıyan büyük bir kedi balığının denizin altında kıvrılmış halde durduğu, diğer taraftan Tanrı Daimyojin'in kafası üzerinde çok ağır bir taş olduğundan hareket edemediği, bir ara balık hareket ettiğinde ise Naimyojin'in dikkati dağıldığı için yerin sarsıldığı sanılıyor. Orta Amerika'da yaşayanlara göre dünya kare şeklinde ve 4 tanrı birer köşesinde duruyor. Yeryüzünde nüfus arttığında fazlalığı dökmek için dünyayı sallıyorlar. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 20:24

İLGİLİ HABERLER