Gündem
  • 28.10.2005 00:37

İŞTE CHP'NİN VAN RAPORU!..

ALİ ULURASBA
ANKARA - CHP Merkez Yönetim Kurulu'nun Van 100. Yıl Üniversitesi'nde yaşanan olayları incelemek için görevlendirdiği ve oluşan heyet, raporunu tamamladı. Heyet raporunun öneri bölümünde, Van Cumhuriyet Savcılığı'nca yürütülen soruşturmanın bir an önce tamamlanarak, ilgili mahkemede yargılanmaya başlanması, yargılama safhalarının ve duruşmaların parti tarafından geniş bir heyetle izlenmesi önerisinde bulundu.


CHP, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü'nün tutuklanarak cezaevine konulmasının ardından bölgeye, hukukçu milletvekillerinden oluşan bir heyet gönderdi. Yılmaz Ateş, Sırrı Özbek, Mahmut Duyan, Gürol Ergin ve Mehmet Kartal'dan oluşan heyet buradaki izlenimlerini rapor haline getirdi. Raporda, "Heyetimiz önce il başkanlığımıza giderek, merkez ilçe başkanı ve partililerle görüşerek kısa bilgi almıştır. Daha sonra Rektör Prof. Dr. Yücel Aşkın'ın konutuna gidilerek, eşi Yrd. Doç. Dr. Oya Aşkın ile görüşülmüştür. 100. Yıl Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ali Fuat Doğu'nun odasında Rektör Vekili'nin de bulunduğu heyet ile yapılan görüşmenin ardından da sırasıyla, Baro Başkanı Ayhan Çabuk, Cumhuriyet Başsavcısı Kemal Kaçan ve yardımcıları ile Vali Niyazi Tanılır makamında, Rektör Prof. Dr. Yücel Aşkın da cezaevinde ziyaret edilmiştir. Konuyla ilgili ayrıca sade vatandaşların da görüşleri alınmıştır" denildi. Bu çalışma sonrasında Rektör Aşkın'ın tutuklanması olayı hakkında bazı tespitlerde bulunan heyet, tespitlerini 4 madde halinde şöyle sıraladı:


"1- 1995 yılında Van 100. Yıl Üniversitesi Ziraat Fakültesi'ne Dekan olarak atanan Prof. Dr. Yücel Aşkın, 1999 yılında da Rektörlük görevine getirilmiştir. 2003 yılında ikinci kez Rektör olarak atanan Prof. Dr. Yücel Aşkın, göreve gelmeden önce üniversite, başta Hizbullah olmak üzere bütün tarikatların cirit attığı, hatta üs olarak kullandığı bir mekanmış. Rektör Aşkın, tehdit ve baskılara aldırmadan üniversiteyi, tarikatların etkinliğinden kurtararak demokratik, laik, hukukun üstünlüğüne dayalı Cumhuriyetin bir Üniversitesi'ne dönüştürme konusunda büyük aşamaları kaydetmiştir. Bu durum demokratik, laik Cumhuriyet'e düşman çevreleri çok rahatsız etmiştir. Bu çevreler AK Parti iktidarı ile birlikte saldırıya geçmişlerdir. Üniversitedeki yönetim kadrosunun (Rektör, Rektör Yardımcıları, Dekanlar) eşleriyle, çocuklarıyla birlikte Van'dan ayrılmaları yönünde sürekli olarak telefon, mektup, e-mail ile tehdit edildikleri de tespit edilmiştir.


2- Rektör hakkında Cumhuriyet Savcı Yardımcısı tarafından açılan dava, hukuki temelden yoksundur ve tamamen zorlamadır. Bu soruşturma anayasanın 129., 130., 131., 132. maddeleri ile 2547 sayılı YÖK Kanunu'nun 53. maddesine aykırıdır. Nitekim Prof. Dr. Yücel Aşkın 25 milyon dolarlık söz konusu ihaleyi yapanlar hakkında 2002 tarihinde Van Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvurarak soruşturma açılmasını istemiş ancak o günün Van Cumhuriyet Başsavcılığı bir görevsizlik kararı vermiş. Buna YÖK'ün bakabileceğine karar vermiş. YÖK'ün isteği üzerine soruşturma açılmış, Danıştay 2. Dairesi de bunu onaylamıştır. Rektör Prof. Dr. Yücel Aşkın hakkında soruşturma başlatılırken de Başsavcıya bilgi verilmemiştir. Van ve Türkiye için böylesine önemli olan bir konuda Başsavcı atlanmıştır.


3- Rektör Prof. Dr. Yücel Aşkın hakkında önce, 'Çıkar amaçlı suç örgütü oluşturmak, resmi evrakta sahtecilik, tehdit ve baskı ile ihaleye fesat karıştırmak' ardından da 'görevi kötüye kullanmak, hukuka aykırı kişisel veri elde etmek, mal bildiriminde bulunmamak ve tarihi eser kaçakçılığı' gerekçeleri ile soruşturma başlatılmıştır. İhalenin Prof. Dr. Yücel Aşkın'dan önce yapıldığı ortaya çıkınca, bundan vazgeçilmiştir. Tarihi eser kaçakçılığı iddiaları da boşa çıkmıştır. Bu iki iddia boşa çıkınca, Savcılık soruşturmanın yönünü ihale sonrası mal alım ve ödemelerine kaydırmıştır. Rektörün konutuna 14 Temmuz 2005 tarihinde baskın düzenlenmesine karşın, aradan geçen üç aya rağmen hala iddianame hazırlanamamış, en iyimser tahminlerine göre de üç haftadan önce hazırlanamayacak ve yargılama süreci böylece başlayamayacaktır. Tarihi eser kaçakçılığı iddialarıyla ilgili olarak çağrılan Bilirkişi, kentin en eski ve deneyimli gümüş ve antikacı esnafı, bu eserlerin yüzde 90'nını kendisinin temin ettiğini, tarihi eser olmadıklarını, toplam tutarlarının da 7 milyar TL'yi geçmeyeceğini söylemiştir. Ancak soruşturma gizli olmasına rağmen antikacının bu sözleri ertesi gün basına 'Rektör Prof. Dr. Yücel Aşkın'ın 5 milyon dolarlık tarihi eserleri' olarak yansıtılmıştır. Bu eserlerin İl Turizm ve Kültür Müdürlüğü'nün kayıtlarında olduğu da görülmüştür.


4- Cumhuriyet Savcılığı 'gizlilik' kararı almasına rağmen, kamuoyunu ve Prof. Dr. Yücel Aşkın hakkında karar verecek makamları etkilemek için basın toplantısı düzenlenerek Rektör suçlanmıştır. Cumhuriyet Başsavcısı bir zafiyet içindedir. Soruşturmanın açılmasından haberi olmayan Başsavcı, yardımcısı tarafından hazırlanıp önüne konan metni basın toplantısında okumakta da bir sakınca görmemiştir."


Raporda bazı tespitler de yapıldı. Van bir taraftan gayri meşru yollarla büyük ekonomik güç elde eden çevreler, bir taraftan Demokratik ve Laik Cumhuriyete düşman tarikatlar ve bir taraftan da bölücü bir siyasal örgütlenmenin yasa dışı baskı ve tehditleri altındadır bölümünde ise şu ifadeler yer aldı:


"En büyük tehdit ve tehlike ise gücünü bugünkü iktidardan alan yerel siyasi odaklar ile yakınlarıdır. Bu kişiler hem bütün yasadışı odaklarla çok yakın işbirliği ve dayanışma içindedirler, hem de devletin resmi makamlarında oturan bütün yetkilileri etkisi altında tutmaktadır. Başta Vali olmak üzere ildeki bütün resmi kamu yönetici ve görevlilerinin bu odakların emrine girdiği kanaati bütün Vanlılar tarafından paylaşılmaktadır. Van'a hakim olan 'Kamu düzeni ve hukuku' değil, 'Dalton Kardeşler Düzeni' olduğu söylenmektedir. 100. Yıl Üniversitesi Rektöre Başsavcılığı'na başvurarak soruşturma açü'ne başvurarak soruşturma açü hakkında açılan soruşturma, Rektörün tutuklanması olayı, iktidarın yasa ve hukuk tanımaz tavrı, egemenliğine alamadığı kurum ve kişilerin burunlarını sürtme uygulamasıdır. İktidar yasa, hukuk ve anayasal çerçeveye çekilmedikçe, demokratik üniversiteyi içine sindirmedikçe benzer olayların diğer üniversitelere de sıçraması kaçınılmaz görülmektedir."


CHP'li milletvekillerinin hazırladığı raporun 'öneri' bölümünde ise şu bilgiler yer aldı:


"Van Cumhuriyet Savcılığı'nca yürütülen soruşturma bir an önce tamamlanarak, ilgili mahkemede yargılanmaya başlanmalıdır. Yargılama safhaları (duruşmalar) partimiz tarafından geniş bir heyetle izlenmelidir."

Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 10:47

İLGİLİ HABERLER