Yaşam
  • 30.9.2005 15:11

İŞTE EN NOSTALJİK 10 BULUŞMA NOKTASI

Günün her saati elinde çiçekle bekleyen, kolundaki saate bakıp sinirli sinirli söylenen, birbirini görmenin sevinciyle sarılıp öpüşen insanlar görebilirsiniz. Kent kimliğinin en önemli parçalarından biridir buluşma noktaları. Biz de bu hafta Yeşilçam oyuncularından, yönetmenlerden, yazarlardan ve iflah olmaz romantiklerden oluşan jüri üyelerimize Türkiye’nin en nostaljik 10 buluşma noktasını sorduk. Kim bilir kaç mutlu yuvanın temeli bu 10 noktada atıldı. İçlerinden bazıları kuşakladır sevgililerin kavuşma anına tanıklık ediyor. Şiirlere, şarkılara, Yeşilçam filmlerine mekan oldular ve hálá varlıklarını sürdürüyorlar. EN İYİ 10 1. Çamlıca Tepesi - İSTANBUL 2. Fenerbahçe Parkı - İSTANBUL 3. Saat Kulesi - İZMİR 4. Salacak sahili - İSTANBUL 5. Kuğulu Park - ANKARA 6. Sevinç Pastanesi önü - İZMİR 7. Emirgan Korusu - İSTANBUL 8. Yıldız Parkı - İSTANBUL 9. Kanlıca İskelesi - İSTANBUL 10. Opera Binası - ANKARA ÇAMLICA TEPESİ İlk maskeli balo burada yapıldı Türk sinemasının özellikle siyah-beyaz yıllarında karşımıza sık sık çıkan meşhur buluşma mekanı. İstanbul’un Anadolu Yakası’nda, Üsküdar’ın dört kilometre doğusundaki Çamlıca tepeleri aslında iki tane. Ama beyazperdede ünlü olanı Büyük Çamlıca Tepesi. İlk kez Osmanlı döneminde IV. Murad zamanında kullanılmaya başladı. Osmanlı döneminde ilk maskeli balo ve garden parti de Abdülaziz döneminde burada verildi. Yüzyıllar boyunca şiirlere konu oldu. Çamlıca’yı konu eden şairlerden biri de, ‘Şöyle bir fırsat bulup yarım gün/ yan gelebilmek Çamlıca Tepesi’ne’ diyen Orhan Veli. Çamlıca’da Büyükşehir Belediyesi’nin tesisleri bulunuyor. 50 kuruşa çay içebilirsiniz. FENERBAHÇE PARKI Köpeğini gezdirenlerin favorisi İstanbul’un Anadolu yakasında Marmara denizine uzanan bir yarımada. Yörenin tarihi MÖ 680’lerde Kalkedon kolonisine kadar gidiyor. İlk Osmanlı yapıları 16. yüzyılda kuruldu. Evliya Çelebi bu mevki için şöyle diyor: ‘Cümle dilberan ve uşşaan-ı sadıkan’ın deniz melekleri gibi yüzdüğü bir körfez içre beyaz kumsallı bir belde’. Adını burundaki deniz fenerinden alıyor. En parlak günlerini II. Abdülhamid döneminde yaşadı. 1988’de halka açılan mesire yeri 60 bin metrekarelik bir alanı kaplıyor. Bugün hafta arası ev kadınlarının, haftasonu gençlerin buluşma mekanı. Köpeğini gezdirmeye çıkanların da tanışma yeri. Yürüme mesafesinde Marina, Kalamış Parkı gibi pek çok yer var. Ama parkın içindeki tek tesis Turing’e ait. Haftasonu 35-40 çeşitten oluşan açıkbüfe kahvaltıları var. Fiyatı 25 YTL. Bir bardak çay ise 2 YTL. SAAT KULESİ İzmir’in sembolü İzmir’in en bilinen sembollerinden biri. Güzelliği ve narinliği ile Konak Meydanı’nı süslüyor. 1901 yılında ikinci Abdülhamid’in tahta çıkışının 25’inci yılı için Sadrazam Küçük Said Paşa tarafından yaptırıldı. 25 metre yüksekliğindeki kulenin saati Alman İmparatoru 2’inci Wilhem’in armağanı. Dört köşesinde çeşmeleri bulunuyor. Hükümet sarayı, belediye binası ve Konak Camii ile birlikte Konak Meydanı’nın kimliğini oluşturuyor. Yapılışından günümüze kadar her zaman İzmirlilerin buluşma mekanı oldu. SALACAK SAHİLİ Televizyon dizilerinin mekanı Harem - Üsküdar arasında bulunan Salacak’ın adını nereden aldığı bilinmiyor. Kız Kulesi’nin ardından Topkapı Sarayı ve tüm tarihi yarımadayı gören sahil şeridi İstanbul’un belki de en güzel manzarasına ve günbatımına sahip. 1960’lara kadar açık olan bir de plajı vardı. 1980’lerde çıkarılan koruma yasasıyla yeniden hayat bulmaya başladı. Bugün sahilyolu ile denizin arasında sıkışıp kalan iskelesine vapur yanaşmıyor ama semtliler tarafından buluşma yeri olarak kullanılıyor. Eskiden Yeşilçam filmlerinin, bugün televizyon dizilerinin sık sık kullandığı bir mekan Salacak sahili. Kurtlar Vadisi’nin Polat’ı ile ve Elif’i dizide hep burada buluşuyor. Pazartesi hariç 12.00-19.00 arası Kız Kulesi’ne tekne çalışıyor. Kuleyi ziyaret 6 YTL, bu fiyata bir çay ya da kahve dahil. KUĞULU PARK Ankaralılar için önemi büyük Kuğulu Park, Ankara’da Tunalı Hilmi Caddesi’nin simgesi. Pekin’den özel olarak getirilen ve burada yaşayan kuğulardan alıyor ismini. Park için Ankara’nın en sempatik parkı denilebilir. Çocukluk ve gençlik yıllarını Ankara’da geçirenlerin hayatlarında önemli bir yere sahip. Eskinin gençleri şimdi torunlarıyla beraber geliyor. Parkın müdavimleri arasında büyük dayanışma var. Büyükşehir Belediyesi’nin parkı kaldırıp kavşak yapma fikrini öğrendikleri zaman semtliler ayaklanarak, belediyeyi bu çalışmasından vazgeçirmişlerdi. 1960’lı yıllarda Polonya Büyükelçiliği sınırlarında kalan parkın içinden dere geçiyordu. Derenin kenarlarında ise kavak ağaçları bulunuyordu. Tunalı Hilmi Caddesi’ni de kapsayan Kavaklıdere semti ismini bu dere ve kavak ağaçlarından alıyor. SEVİNÇ PASTANESİ ÖNÜ 48 yıldır önünde buluşuluyor Kıbrıs Şehitleri Caddesi ile Ali Çetinkaya Bulvarı’nın Talatpaşa Bulvarı üzerinde kesiştiği ve 48 yıldır Pelit Ailesi’nin sahibi olduğu Sevinç Pastanesi’nin önü, İzmir’in en önemli buluşma noktalarından biri. Haftanın yedi günü hemen hemen 24 saat yoğunluğun yaşandığı bu nokta İzmir’de yaşayan herkes tarafından bilinir. Özellike Alsancak’a gelenlerin buluşmak için tercih ettiği bir nokta. Alsancak’ta dolaşıp önünde buluşmayan yok gibidir. Her İzmirli hayatında en az bir kere ‘Sevinç’in önüne gel’ cümlesini kullanmıştır. EMİRGAN KORUSU Bülbülleriyle ünlü Boğaziçi’nin Rumeli yakasında Baltalimanı ile İstinye arasında yer alan 472 bin metrekarelik Koruya Emirgan Korusu deniyor. 1635’te IV. Murad bu alanı Emirguneoğlu Tesmesb Kulu Han’a verince bu ismi aldı. Öteden beri bülbülleriyle ünlü bir yer oldu. İçinde Pembe, Beyaz ve Sarı adında üç köşk var. 1943’te halka açıldı. Civarın en ünlü yerlerinden biri de Emirgan Camii ile çeşmesinin yanındaki Çınaraltı Kahvesi. Burası bir edebiyat dergisine de ismini verdi ve Çınaraltı Sohbetleri adında edebiyat toplantılarına ev sahipliği yaptı. Bu sohbetler 1960’lı yıllardan itibaren yavaş yavaş yok oldu. 1854’ten beri var olan Çınaraltı Kahvesi 07.00-03.00 arası açık. Bir bardak çay 1.5 YTL. YILDIZ PARKI Genç aşıkların tercihi Beşiktaş’taki Yıldız Parkı, öteden beri piknik buluşmaları için şehrin en popüler yerlerinden biri oldu. Abdülhamid’in kızı Ayşe Sultan, sonradan hatıralarını topladığı kitabında, cuma selamlıklarından sonra padişahtan alınan izinle buraya pikniğe gelişlerini anlatır. Yıldız Parkı 1941’de halka açıldı. Hilton Oteli’nin 1955’teki açılışına gelen sanatçılar burada ağırlandı. Ama 1979’da Turing’in yaptığı restorasyona kadar bakımsız kaldı. Bugün özellikle bahar aylarında genç aşıkların tercih ettiği bir yer. Eğer pazar gidecekseniz açık büfe brunch’ları 35 YTL. Bir bardak çay 3 YTL. Sabah 09.30’da açılıyor gece kapanışı 23.00’e kadar sarkabiliyor. KANLICA İSKELESİ Mihrabad Korusu’nda yan yana Kanlıca geçen yüzyılın başlarında Beykoz ilçesine bağlı şirin bir mahalleydi. Ünlü yoğurdu, sahil gazinoları ve kahvehaneleriyle Boğaziçi’nin en sevilen mesire yerleri arasında adı hep en başlarda anıldı. Körfezin kuzeyindeki yamaçlarda yer alan ve Boğaz’ın en güzel görüntülerinin seyredilebildiği Mihrabad Ormanı da halka açık. Bu orman padişahlar döneminden bu yana İstanbullu aşıkların buluşma noktası oldu. Sözü Özdemir Asaf’a bırakıyoruz: ‘Şu anda İstanbul’da olmak isterdim/Mihrabad Korusu’nun dar yollarında/Seninle yan yana/Yan yana yürümek’. Hidiv Kasrı, diğer tarihi yalı ve çeşmeler, balıkçı barınağı, küçücük meydanı, bu meydandaki midye ve kokoreççileri ile Kanlıca bir tam gün geçirmek için mükemmel bir seçim. İskelenin hemen yanında İsmail Ağa yoğurtçusu var. Bardak yoğurt 2,5 YTL Meydanda ise Çınaraltı Büfe var, bardak yoğurt fiyatı 2,25 YTL. OPERA BİNASI Sanatçılar burada buluşuyordu Ankara Devlet Opera ve Balesi sanatçıları buraya Opera Binası derken, Ankara Devlet Tiyatrosu sanatçıları Büyük Tiyatro diyor. Tiyatro, opera, bale ve orkestra sanatçılarının provalarını yaptığı, oyunlarını sahnelediği yer olması dolayısıyla, burada buluşanlar da en çok sanatçılar oluyor. Ulus’un Ankara’nın merkezi olduğu yıllarda, buluşma mekanı olarak daha çok tercih ediliyordu. Opera Sahnesi, tam 55 yıl önce ünlü besteci Ahmet Adnan Saygun’un Kerem operasından bir bölümün sahnelenmesiyle açılıyor. Cemal Reşit Rey’in 1. Senfoni’si, Ulvi Cemal Erkin’in Keman Konçertosu, Necil Kazım Akses’in Ballad’ı da, bu özel akşamda ilk kez izleyiciye dinletiliyor. (Hürriyet Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 11:00

İLGİLİ HABERLER