Gündem
  • 24.5.2013 19:50

İşte kelimesi kelimesine gizli tanık ifadesi...

Zirve Yayınevi'nde biri Alman uyruklu 3 kişinin boğazının kesilerek öldürülmesi olayına ilişkin görülen davanın 74. duruşmasında, video konferans sistemiyle görüntüsü karartılarak ifade veren davanın sanığı ve tanığı İlker Çınar, sanık ve müdahil avukatların sorularını yanıtladı.
     Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, Çınar, TUSHAD'ın Ergenekon terör örgütünün silahlı kolu olduğunu ileri sürdü. Çınar, kendisinin TUSHAD'a bağlı Beyaz Kuvvetler'de görev yaptığına vurgu yaparak, bu görevde birçok sivilin bulunduğunu, bunlar arasında belediye başkanı, çiftçi, öğretim görevlisi, esnaf gibi birçok farklı meslek grubundan insanın bulunduğunu iddia etti.
     Çınar, Cumhuriyet Savcısı İsmail Aksoy'a teslim ettiği ve dosyaya konulan TUSHAD kimliğinin tutuklu sanıklardan eski Malatya Jandarma Alay Komutanı Mehmet Ülger'de de olduğunu savundu.
     TUSHAD'ın halen aktif olduğunu ileri süren Çınar, bunun en büyük kanıtının da tanık olarak ifade vermeye başladıktan sonra kayınbiraderinin kendisine, "Bu işten vazgeç sana zarar verecekler" demesi olduğunu ifade etti.
     Mahkemede yargılanmakta olan sanıklardan hiçbirine karşı kininin olmadığını belirten Çınar, "Ben adalete yardımcı olmak için bu sandalyede oturuyorum. Sanıklara karşı bir kinim yok. Onlar da konuşsunlar. İnşallah konuşurlar, gemiden atlayan kurtulur. Murat Göktürk, İstanbul'da verdiği ifadede konuştu ama nedense sonra 180 derece döndü" dedi.
     Bu arada tanığın sorulara doğru cevap vermediğini iddia eden sanık avukatları, Çınar'ın sorulara yorumlar yaparak yanıt verdiğini ve inandırıcılığının olmadığını savundu.
     Hurşit Tolon'un avukatının "Koskaca bir orgeneral bu şahsın birbirinden farklı 14 ifadesi nedeniyle tutuklu bulunuyor" sözlerine mahkeme başkanı Hayrettin Kısa, "Anayasada orgeneral de dağdaki çoban da aynı, kimsenin suç işleme imtiyazı olamaz" karşılığını verdi.
     Öte yandan Mehmet Ülger'in avukatı Saim Tuğrul'un, İlker Çınar'a "Kimliğinizde halen Hristiyan mı yazıyor" diye sorması üzerine mahkeme başkanı Kısa, "Cevabını ben vereyim, dosyadan baktım İlker Çınar'ın nüfus kaydındaki din hanesinde 'İslam', Mehmet Ülger, Ruhi Abat ve Haydar Yeşil'in kayıtlarında 'bilinmeyen' yazıyor" dedi.
     Haber elemanlarının özellikleri ve aranan sıfatlarıyla ilgili tartışmanın yaşandığı mahkemede söz alan Mehmet Ülger'in avukatlarından Halis Önal, "Uyuşturucu ile ilgili haber elemanı arıyorsanız, uyuşturucu satıcılarıyla bağlantısı olan bir haber elemanı seçmenizden daha normal ne olabilir- Bu açıdan misyonerlikle ilgili haber elemanı olması için İlker Çınar bulunmaz bir eleman. Ben olsam ben de seçerdim. Halis Toprak'ın dediği gibi, '17 yaşındaki kız beni almış ben mi almayacağım" diye konuştu.
     Mahkeme Başkanı Kısa, Önal'ı verdiği örnekten ötürü uyardı.
     Duruşma İlker Çınar'ın çapraz sorgusuna devam edilmek üzere pazartesi gününe ertelendi. 

İkinci oturumda Mehmet Ülger’in avukatı Saim Tuğrul ile mağdur avukatlarından Erdal Doğan, gizli tanık İlker Çınar’a sorular yönelttiler. Mahkemede şu sorular yöneltildi:

Avukat Saim Tuğrul: Siz rapor göndermek için kuryelerle nasıl irtibat sağlıyordunuz?

İlker Çınar: Biriktiriyordum, geldiği zaman veriyordum.

Avukat Halis Önal: Uyuşturucu ile ilgili bilgiyi uyuşturucunun içinde olan getirir, misyonerlikle ilgili bilgiyi misyonerliğin içinde olan getirir. Halis Toprak, ’17 yaşındaki kız beni alıyor da, 70 yaşındayım, almamak için aptal mıyım’ diyor. Buda böyle bir şey.

Mahkeme Başkanı Hayrettin Kısa: Bu benzetmeler hoş değil.

Avukat Halis Önal: Bir saat adaletle hükmetmek, bin yıl ibadete iftaldır.

Mahkeme Başkanı Hayrettin Kısa: Bunları cuma namazı sonrasında cemaate anlatırsınız.

Avukat Saim Tuğrul: Yeşil kart almak için el yazısıyla herhangi bir dilekçe imzaladınız mı?

İlker Çınar: Abdullah Atılgan ne getirdiyse imzaladım.

Avukat Saim Tuğrul: Mehmetçik Parkı’ndaki büfenle ilgili Tarsus Vergi Dairesi’nde vergi kaydın var mı?

İlker Çınar: Evet var.

Avukat Saim Tuğrul: Baklava işletmem vardı, 4 tane personelim vardı dediniz, bu işçiler sigortalı mıydı?

İlker Çınar: Buna cevap vermiyorum.

Avukat Saim Tuğrul: Baklava işletmenizin vergi kaydı var mıydı?

İlker Çınar: Buna cevap vermiyorum.

Avukat Saim Tuğrul: Misyonerliğe karşı Güçbirliği Derneği’nin kuruluş amacı neydi?

İlker Çınar: İrademle kurdum, TUSHAD talimatı ile kurdum.

Avukat Saim Tuğrul: 199 yılında Mehmet Ülger Türkçe ezan için andıç hazırladı dediniz. Dosyada böyle bir belge yoktur. Bu belgeyi neden ibraz etmediniz?

İlker Çınar: Sokakta bulmadım. Ben arşivciyim, arşivci.

Avukat Saim Tuğrul: Size Genelkurmay’dan seferberlik görev emri geldi mi?

İlker Çınar: Ben zaten görevdeyim.

Avukat Saim Tuğrul: Mahkemedeki sanıklar dışında tanıdığınız başka TUSHAD’cı var mı?

İlker Çınar: Hatırlamıyorum.

Avukat Saim Tuğrul: Ben istihbaratçıydım, Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na defalarca gidip geldim diyorsun, Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nın yeri nerededir?

İlker Çınar: Ben bu soruya cevap vermiyorum, hatırlamıyorum.

Avukat Saim Tuğrul: İlk defa cep telefonu numarasını ne zaman aldınız?

İlker Çınar: Onu hatırlamıyorum.

Avukat Saim Tuğrul: Ama Hurşit Tolon’un cep telefonunun 2001 yılında aktif hale geldiğini biliyorsun.

İlker Çınar: Tabi ki biliyorum.

Avukat Saim Tuğrul: Eğitim gördüğün Güvercinlik Ankara’da nerede?

İlker Çınar: Hatırlamıyorum.

Bu arada araya giren Mahkeme Başkanı Hayrettin Kısa, sorulara gerçekten bilmediğinden mi, yoksa ciddi bulmadığından mı cevap verip vermediğini sorunca gizil tanık İlker Çınar, Kara Kuvvetleri Komutanlığı ile Güvercinlik Komutanlığı’nın yerlerini tarif etti.

Avukat Saim Tuğrul: TUSHAD halen aktif olarak çalışıyor dediniz, bunu söylerken dayanağınız nedir, sanıklar dışında

İlker Çınar: TUSHAD halen aktiftir. Aktif olduğu halde halen direniyor.

Avukat Saim Tuğrul: Savunma yaptığımız için mi aktif, burayı açar mısınız?

İlker Çınar: Ergenekon davalarında yargılanan Hurşit Tolon benim koordinatörümdür diyorum. Ergenekon Terör Örgütü’nün silahlı kanadı olan TUSHAD, Zirve Yayınevi cinayetinde konu edildi. Hem Ergenekon ve hem de Zirve Yayınevi davasında aynı kişiler konu ediliyor. Bu kişilerden HurşitTolon, hem Ergenekon’un hem de TUSHAD’ın olmadığını söylüyor. Eğer var dediği zaman TUSHAD’ı kabul etmiş olacaksınız. TUSHAD halen aktiftir. Aktif olduğunun görüntüsü benim kısa zamanda yaşamış olduğum sıkıntılardır, bunun göstergesidir. Kayınbiraderim beni tehdit etti.

Avukat Saim Tuğrul: Nüfus cüzdanındaki din hanesinde ne yazıyor?

İlker Çınar: İslam yazıyor.

Mahkeme Başkanı Hayrettin Kısa: Hurşit Tolon, Mehmet Ülger, Ruhi Abat ve diğer sanıkların dosyadaki nüfuz kayıt örneklerinde din hanesinde ‘Bilinmiyor’ ifadesi yer alıyor.

Avukat Saim Tuğrul: İlker Çınar, hukuka aykırı olarak dinleniyor. İlker Çınar deşifre olmuştur, davada da sanıktır. Usule bu aykırı dinlenmiştir. Tanık ifadesinde sürekli yorum yapmıştır. Sanıkların ifadelerini tek tek yorumlamıştır. Mahkeme ve iddia makamı gibi değerlendirme yapmıştır. Olaylar hakkında bilgi ve görgüsünden çok tek tek tüm sanıkların ifadelerini ve savunmalarını çürütmeye çalışmıştır. Tanığın bu şekilde yorum yapmaya müsaade edilmemeliydi. Tanık yorum yapamaz. Tanık doğruları söylemeyerek mahkemeyi yanıltmaya çalışmıştır. TUSHAD ile ilgili iddiaları gayri ciddidir. TUSHAD uydurma, hayali bir örgüttür. İlker Çınar, cinayetlerle ilgili olarak sadece kanaat ve yorum getirmiştir.

Avukat Erdal Doğan: Ciddi yorum soruları oldu. Yanıltma soruları oldu. Aynı zamanda sesler yükseltilerek baskı oldu. Bu tanığın konumu çok önemli. İkinci iddianame bu tanığın ifadeleri üzerine kuruldu. İlker Çınar, bazı soruları ‘Hatırlamıyorum’ diyerek ciddiye almadı.

Avukat Erdal Doğan: Misyonerlik algısı içinde sadece İncil dağıtan, Müjdeciler dışında Ermeni ya da azınlıklar var mıydı?

İlker Çınar: (Askeri okulda okutulan kitaptan bahsederek) Evet vardı. Misyonerlerin Ermenilerle çalıştığı, azınlıkların misyonerlere destek verdiği belirtiliyor. Harddiskten çıkan belgelerde Ermeniler hedef gösteriliyor.

Avukat Erdal Doğan: Brifinler ve Ruhi Abat ile birlikte hazırlanan belgelerin Hurşit Tolon’a gönderildiğini söylüyorsunuz. Bu nasıl oluyordu?

İlker Çınar: Hazırlanan belgeler Hurşit Tolon’a gönderiliyordu, Mehmet Ülger gönderiyordu.

Avukat Erdal Doğan: 18 Nisan 2007 tarihli Hurşit Tolon’un İnönü Üniversitesi’nde vermiş olduğu konferansın CD’sini izlediniz mi?

İlker Çınar: Hayır, içeriği ile ilgili konuları biliyorum. CD’leri izlemedim.

Avukat Erdal Doğan: MİT raporunu inceleme fırsatın oldu mu?

İlker Çınar: Evet oldu.

Avukat Erdal Doğan: Siz bu yapıya girdiğiniz zaman kimlik kartı ve seferberlik emir kağıdı gibi imzaladığınız belgeler oldu mu?

İlker Çınar: Evet, imzaladım.

Avukat Erdal Doğan: O belgeler senden geri alındı mı?

İlker Çınar: Evet. Hepsini geri aldılar.

Avukat Erdal Doğan: (Yaşar Büyükanıt imzalı bir vatandaşa gönderilen seferberlik görev emrini okuyarak) Yaşar Büyükanıt’tan sivil bir vatandaşa gönderilen bir bildirim var. Bu bildirim gerimi alınıyor?

İlker Çınar: O bildirimi geri alıyorlar.

Avukat Erdal Doğan: Yaşar Büyükanıt’ın bu bildirimi gönderdiği kişiler yakından mı takip ediliyor?

İlker Çınar: Evet ediliyor.

Avukat Erdal Doğan: Gördüğün kurs birebir bir eğitimiydi?

İlker Çınar: Bana misyonerliğin ülkemize ve vatana verdiği zararlar anlatıldı. Misyonerlerin arasına nasıl gireceğim anlatıldı.

Avukat Erdal Doğan: O dönemdeki birlik komutanını neden açıklamadı mı?

İlker Çınar: Gerçekten birlik komutanımı hatırlamıyorum. Ben o birlikteydim, ancak başka yerde görev yapıyordum.

Mahkeme heyeti, duruşmayı 27 Mayıs Pazartesi gününe erteledi.

(İHA)

Güncellenme Tarihi : 19.3.2016 15:02

İLGİLİ HABERLER