İŞVERENLER ÇALIŞANIN KIDEM TAZMİNATINA GÖZ DİKTİ!
TAHİR SARIKAYA / ANKARA
Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir, kıdem tazminatı konusunda sürenin yeniden belirlenmesi gerektiğine dikkat çekerek, "Türkiye'de 20 yıl çalışmış bir işçiye 20 aylık tazminat ödenirken, OECD ülkelerinde 20 yıla 6 aylık tazminat veriliyor" dedi.
ASO meclis toplantısında konuşan Özdebir, kamuda toplu sözleşme görüşmeleri, özel istihdam büroları ve ekonomik gelişmelerle ilgili açıklamalarda bulundu.
Özdebir, 2003 yılında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından hazırlanan Kıdem Tazminatı Kanun Tasarısı ile ilgili kesimlerin mutabakat sağlayamadığını hatırlatarak, işsizlik sigortasının yürürlüğe girmesiyle birlikte kıdem tazminatına yeni bir biçim verilmesinin gerekli olduğunu işaret etti.
Özdebir, kıdem tazminatı ödemelerinde sürenin yeniden belirlenmesi gerektiğine dikkat çekerek, şöyle devam etti:
"Kıdem tazminatı ödemelerindeki süre yeniden belirlenmelidir. Türkiye'de 20 yıl çalışmış bir işçiye 20 aylık tazminat ödenirken, OECD ülkelerinde 20 yıla 6 aylık, Doğu Avrupa ülkelerinde 4 aylık, orta gelirli ülkelerde 10 aylık tazminat ödenmektedir. Kıdeme hak kazanmak için OECD ülkelerinde en az 40 ay Doğu Avrupa ülkelerinde 20 ay, Afrika ülkelerinde ortalama 33 ay çalışmak gerekirken bizde bu hak 12 çalışmayla kazanılmaktadır. Kıdem tazminatı sisteminde yapılacak bir reformla bu süreler OECD
ortalamasına çekilmelidir."
Ekonomik sıkıntıların arttığı dönemlerde işçi çıkarmak zorunda kalan firmaların ödenmesi gereken tazminatlarının yükü altında ezildiğini kaydeden ASO Başkanı Özdebir, bu durumda birçok firmanın kıdem tazminatını ödememek için çeşitli yollara başvurduğunu ifade etti.
Kıdem tazminatı uygulamasının istihdam artışını da engellediğini öne süren Özdebir, kıdem tazminatı fonunun kurulmasıyla birlikte bu sorunların ortadan kalkacağını söyledi. Özdebir, gerekli tedbirlerin alınmaması halinde ekonomik krizin 2001 yılında gerçekleşen krizden daha derin olabileceğini anlatarak şöyle konuştu:
"1. çeyreğinde yüzde 13.8 küçüldü. 2001 krizinde bile bu kadar sert bir küçülme yaşamamıştık. Eğer gerekli tedbirler alınmazsa içinde bulunduğumuz ekonomik krizin 2001'dekin den daha derin olma riski ile karşı karşıyayız. Hatırlayacaksanız 2001 krizinde ihracat sayesinde hızla çıkmayı başarmıştık. Bu krizin bu kadar derinleşmesinde ihracattaki düşüşün büyük bir katkısı olmuştur. İç talepteki daralma da 2001 krizinden daha fazla olmuştur. Önermiş olduğumuz ÖTV indirimi sonucunda yılın ilk yarısında toplam binek otomobil satışları geçen yılın aynı dönemine oranla yüzde 15 artarak 189 bin 696 adede ulaştı. ÖTV ve KDV indirimlerinin katkısı ile tüketim harcamalarında düşüşün yılın ikinci çeyreğinde daha sınırlı kalacağını umut ediyoruz. Kriz yatırım harcamalarında daha keskin bir düşüşe yol açmıştır."
