JEOLOJİ MÜHENDİSLERİ : "MUĞLA'DA BÜYÜKLÜĞÜ 6'NIN ÜZERİNDE OLABİLECEK DEPREMLERİ YAŞAMAYA HAZIRLIKLI OLMALIYIZ"
BEKİR TOSUN
MUĞLA - Muğla'da 2004 yılı Ağustos ayından bu yana, merkezi Gökova Körfezi olan depremlerin meydana gelmesi konusunda, Jeoloji Mühendisleri Odası Muğla İl Temsilciliği ilk defa açıklama yaptı.
Oda Temsilcisi Ramazan Kartal ve temsilci yardımcısı Arzu Çağlayan, bilimi yaşamdan dışlamanın, akıl ve bilgiyi toplum için kullanmamanın acısını bir kez daha yaşadıklarını belirterek, "Ülkemiz aktif tektonik bölgelerinden Gökova Körgezi'nde 3 Ağustos 2004 günü başlayan deprem aktivitesi halen devam ediyor. Gökova fay zonu, Ula İlçesi civarından başlayıp, İstanköy Adası'nın güneybatısına kadar devam etmektedir. Uzunluğu yaklaşık 180 kilometre olan fay zonu, birbirine paralel birkaç sıra ark şeklinde normal faylardan oluşmaktadır" dedi.
Muğla'da, tarihsel olarak bakıldığında Gökova ve çevresinde M.Ö. 3. yüzyıldan bu yana yıkıcı depremlerin yaşandığını dikkat çeken Jeoloji Mühendisleri Odası Muğla Temsilciliği, "1493 yılında Bodrum, 1865 yılında Datça, bu depremlerden şiddetli olarak etkilenmiştir. Aletsel dönem verileri Gökova Körfezi içinde fay zonu boyunca yoğun bir aktivitenin yer aldığını göstermektedir. Yakın dönemde ise 1933'de Gökova, 1941'de Muğla ve 1961'de Marmaris 6 büyüklüğünde depremlerle sarsılmıştır.
Son günlerde bölgemizde yaşanan depremlerle ilgili olarak değişik yorumlar yapılmaktadır. Öncü-artçı depremler, denizaltı mağma hareketi tanımlamaları ve deprem fırtınası gibi yorumlar yapılıyor. Bölgede yapılan bilimsel çalışmalar ve tarihsel deprem verileri dikkate alındığında ise basına yansıdığının aksine, büyüklüğü 6'nın üzerinde olabilecek depremleri yaşamaya hazırlıklı olunması gerektiğidir" dedi.
Oda temsilcileri, son zamanlarda denizlerdeki suyun çekilmesi ile ilgili olarak ise yaşananların doğa olayının yeryüzündeki izleri olduğu, ayın çekim etkisi, atmosferik koşullar, hatta Güney Asya depremindeki deniz hareketiyle bile ilişkilendirildiğini söylediler. Kıyılarda izlenen bu hareketin Gökova Fay Hareketi'nden bağımsız düşünülmesi gerektiğini söylediler.
