Yaşam
  • 25.11.2004 12:05

''KADIN BİR TOKADA RAZI OLURSA ARDINDAN TEKME, TEKMEYE DE BOYUN EĞERSE ÖLÜM GELİR''

İHSAN ALTIKARDEŞ BURSA - Aile içi şiddet, ekonomik sıkıntılar, kişilerin yetişme tarzı ve mizaçlarından kaynaklanıyor. Uzmanlara göre, eğitimsiz kadınlar dayağı saklarken, eğitimli kadınlar üzerine yürünse, 'dayak yedim' diyerek şikayetçi oluyor. Avrupa Birliği'ne giriş sürecinde Medeni Kanun'da yapılan değişiklikle dayakçı kocaya verilen 6 ay evden uzaklaştırma cezasının da caydırıcı olduğu görülüyor. Başbakanlık Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü'nün araştırmasına göre, kadınlar, şiddeti çoğunlukla eşi, erkek arkadaşı ya da diğer aile fertlerinden görüyor. Kadınların yüzde 34'ü fiziki şiddete maruz kalıyor. Aile Mahkemeleri Bilirkişisi Sosyal Hizmet Uzmanı Avukat Ahmet Köse, halk arasında, 'Kadının karnından bebeği, sırtından sopayı eksik etmeyeceksin' şeklinde bir yaklaşım olduğunu hatırlatarak, ''Halen daha, kadın dayakla idare edilir anlayışında olanlar var. Aile içi şiddetin en temel nedenleri arasında ekonomi yatıyor. Ekonomik problemler altında boğulan erkek eve geldiğinde, en küçük münakaşada sinirlerine hakim olamıyor. Bununla birlikte tarafların yetişme şartları ve kişilerin mizaçları da önem arzediyor'' dedi. Eğitimli insanlar arasında şiddet iddiasının daha fazla olduğunu belirten Avukat Köse, ''Doktor, avukat, öğretmen de karısına tokat atıyor. En temel nedenler arasında yetişilen ortam ve töreler bulunuyor. Babasından ağabeyinden dayak atmayı gören erkek, karısına bir tokat atmakta beis görmüyor'' diye konuştu. 'DAYAKÇI EŞE 6 AY EVDEN UZAKLAŞTIRMA' Avukat Ahmet Köse, toplumda kocasını döven kadınlar da bulunduğunu, ancak dayak yiyen erkeklerin bunu sakladığını ya da bu olayın aile içinde kaldığını vurgulayarak, ''Dayak yiyen kadınların eğitimsizleri, 'boşanıp da ne yapacağım' dedikleri için saklıyorlar. Eğitimlileri ise üstüne yürüsen 'dayak yedim' diye şikayetçi oluyorlar. Dayak yiyen erkekler ise rezil olmaktan korkuyor. Avrupa Birliği'ne giriş sürecinde Medeni Kanun'da yapılan değişiklikler, dayakçı tarafı modern şekilde cezalandırıyor. En modern cezalardan birisi, erkeğin 6 ay evden uzaklaştırılması. Bu durum, erkeğin aklını başına getiriyor. Bu davranışın dayağı caydırıcı etkisi olduğunu düşünüyoruz'' dedi. Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Psikiyatrisi Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Suna Taneli, hastanelerin acil servislerine, ''kaza geçirdim, düştüm'' diye başvuran kadınların beşte birinin kocalarından dayak yiyenler olduğunu, ancak bunu sakladıklarını söyledi. Dayak, eziyet, itip kakma, küfür ve cinsel taciz gibi davranışların birer şiddet olduğuna işaret eden Prof. Dr. Taneli, ''Özellikle kadın ve çocuklar şiddete maruz kalıyor. Önce küfürle başlayan şiddet, tepki almazsa dayağa dönüşüyor. Dayağa ses çıkarmayınca insanlar komalık hale gelinceye kadar dövülüyor. Biz bir tokada razı olursak ardından tekme gelir, tekmeye boyun eğersek ardından ölüm gelir'' diye konuştu. ''AİLE ŞİDDETİNE ADLİ VAKA BİLDİRİM MECBURİYETİ' Acıbadem Hastanesi Acil Servis Sorumlusu Dr. Serpil Yaylacı ise, aile içi şiddete maruz kalmış bir kadının acil serviste görülmesi durumunda adli olarak bildirim mecburiyeti olduğunu hatırlatarak, ''Çoğu zaman kadınlar bu konuda çekingen davranırlar. Kurban olmalarına karşılık, çaresiz, hatta suçlu gibi hissederler. Hasta istemese bile nasıl trafik kazasına bağlı bir yaralanmayı bildirmek zorundaysak, bu olguları da bildirmek zorundayız. Bu konuda sağlık profesyonellerinin kayıtlara geçirme ve adli süreci tanımlama konusunda belli bir görüşe ve duruşa sahip değillerse, bunu savsakladıkları ve görmezden geldikleri bilimsel olarak ortaya konmuş bir gerçektir. Kadınların bu konuda yüreklendirilmeye ve desteklenmeye ihtiyaçları var'' dedi. Bu arada, Bursa'da son bir yıl içerisinde Emniyet Müdürlüğü'nün kayıtlarına göre, 412 eş hakkında, 'Aile fertlerine kötü muamele' iddiasıyla soruşturma açıldı. 4 ayrı Aile Mahkemesi'nde görülen davalarda da hakimler, eşlerini döven 184 koca hakkında 6 ay süreyle evden uzaklaştırma cezası verdi. Evden uzaklaştırmalara rağmen şiddeti devam ettiren eşler boşanma durumunda kalırken, evden uzaklaştırılanların çoğunluğunun ise pişmanlık duyup bu davranışından vazgeçtiği öğrenildi. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 23:20

İLGİLİ HABERLER