Gündem
  • 11.7.2007 12:46

İŞTE GENİŞ ÇAPLI KAMUOYU YOKLAMASI SONUÇLARI

GENEL DEĞERLENDİRME

Bu araştırma Ankara’da faaliyet göstermekte olan KAF AJANS tarafından yapılmakta olan daha geniş çaplı bir siyasal kültür araştırmasının son siyasal durumla ilgili kısmi verilerinden oluşmaktadır.

Araştırmanın bu kısmında yaş, eğitim düzeyi, kimlik algısı, kent-kır kökeni, siyasal parti tercihleri gibi değişkenlere bağlı olarak Türk halkının, siyasal katılım, demokratik tutumlar, düşünce özgürlüğü, ordunun siyasete müdahalesi gibi konulardaki tutumları belirlenmeye çalışılmıştır
Anket bölgesel olarak Türkiye’nin genel durumuna en yakın profili ortaya çıkaracağı hesaplanan 17 ilde Araştırma 28 Haziran 2 Temmuz 2007 tarihleri arasında belli kotalar uygulanarak rasgele örneklem sistemiyle seçilen toplam 2635 kişiyle yüzyüze görüşmelerle gerçekleştirildi.

Toplanan verilerde örneklemden yine rastgele seçilen belli sayılardaki anketlerde yer alan telefon numaraları aranarak yapılan anketlerin sağlaması yapıldı. Sonuçta ortaya çıkan veriler +, - 2 hata payıyla ve 0.95 güven aralığı içinde gerçekleşmiştir.

Anket metninde yer alan soruların amacı sadece bugünkü seçim süreciyle sınırlı bir seçmen eğilimini ortaya çıkarmak değil, yanı sıra toplumun siyasal katılım ve demokratik değerlerin ne ölçüde benimsendiğini tespit etmekti.

Bu çerçevede şu ana başlıklar altında sorulara yer verilmiştir:

1. Türkiye’nin gündemindeki terör, irtica, Avrupa Birliği, Misyonerlik, düşünce özgürlüğü gibi konuları ne ölçüde tehdit veya sorun algısı olarak kurduğu
2. Siyasi kimlik algısı ve bu algının diğer seçeneklerle olan ilişkisi
3. Hükümet, Cumhurbaşkanlığı, YÖK, Ordu, TBMM, yargı gibi kurumların birbirleriyle ilişkilerine dair kanaatleri, bu ilişki hakkındaki kanaatlerinin siyasal kimlik veya parti tercihlerine göre değişkenlik düzeyi
4. Kimlik algılarıyla kendilerine yakın buldukları kurum ve kişilikler
5. Son Cumhurbaşkanı seçimi sürecinde yaşananlar ve bu esnada farklı kurum ve siyasi kişiliklerin sergilediği tutumlara karşı görüşleri
6. Bu süreçte düzenlenen Cumhuriyet mitinglerine karşı tutum ve görüşleri
7. Mevcut Anayasa hakkındaki düşünceleri ve yeni bir Anayasa için tutumları ve,
8. 3 Kasım 2002 seçimlerindeki tercihleri ile 22 Temmuz seçimleri için tercihleri.

Bu başlıklar altında yöneltilen sorulara verilen cevapların birçoğu çapraz bir ilişkiye sokularak eğitim, yaş, cinsiyet, kimlik algısı, siyasi tercihler bağlamında ilişkiler tespit edilmeye çalışılmıştır.

Bu veriler ışığında

1. 22 Temmuz’da iki partili bir meclis tablosu görülmektedir. 9-11 aralığındaki MHP’nin baraj sorunu halen devam etmektedir. Barajı aşma ihtimali geriye kalan süre içerisinde seçim kampanyası sürecini yönetebilmesine bağlı olacaktır.
2. AK Parti yüzde 43,7 ile açık ara önde görünmektedir.
3. Seçmenin yüzde 40’ı cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde yaşananlardan etkilendiğini ve yüzde 14’ü de partilerinin bu süreçteki tutumlarından etkilenerek partilerini değiştirmişlerdir.
4. Sadece yüzde 14’lük bir kesim partilerini programlarını tutarlı buldukları için tercih ediyor..
5. Yüzde 31 gibi en büyük pasta ise partilerinin ideolojik durumunu daha fazla önemsiyor. Bu kesim içerisinde de en büyük payı CHP ve MHP’ye oy verecekler alıyor. Liderinin başarısından dolayı parti tercih etme nedeni yüzde 30 seviyesinde ve bu pastadan da en büyük payı AK Parti almaktadır. CHP ve MHP seçmenleri en ideolojik seçmen durumundayken, AKP seçmeni liderliği daha fazla önemsiyor
6. Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde yaşananlar AK Partiye en az yüzde 6, CHP’ye ise yüzde 3 oranında oy kazandırmıştır.
7. BBP’nin seçime girmemesinin sonucunda beklendiğinin aksine oylarının yüzde 60’ı AK Parti’ye sadece yüzde 13’ü MHP’ye gidiyor.
8. 3 Kasım seçimlerine nazaran 22 Temmuz’da en az oy kaybına uğrayan parti AK Partidir. Geçen seçimlerde AK Parti’ye oy vermiş olanların yüzde 81’i yine AK Parti’ye o verecek. En az oy kaybına uğrayan ikinci parti CHP’dir (% 79,2).

9. Yaş itibariyle ilk defa oy verecek 18-22 yaş kitlesi arasında AK Parti kendi oy ortalamasına (bütün veriler dağıtıldığında) çok yakın bir oy alıyor. MHP bu kitleden oy ortalamasının 1,5-2 puan üzerinde bir oy alırken Genç Parti bu kitleden oy ortalamasının neredeyse iki katı bir oy alıyor. CHP ise bu kitleden neredeyse oy ortalamasının ancak yarısı kadar bir oy alıyor.
10. Cinsiyet itibariyle de Ak Parti normal oy ortalamasının bir miktar altında kadınlardan biraz üstünde erkeklerden oy almaktadır. CHP kadınlardan ortalamasının iki puan üstünde erkeklerden iki puan altında oy almaktadır. MHP’de ise erkek oranı kadınların bir hayli üstündedir.

2002 seçimlerinde hangi partiye oy verdiniz? 22 Temmuz seçimlerinde hangi partiye oy verecek siniz?





22 Temmuz’da oy verecek olanların 3 Kasım’da hangi partilere oy vermiş oldukları ile karşılaştırmalı inceleme sonucunda tespit edilen oy kaymaları da ilginç bir görüntü ortaya koymaktadır. Buna göre bütün partiler oy kaybetmekte en az oy kaybedeceği görünen Ak Parti eski oylarının yüzde 81’ini korumakta, CHP ise yüzde 79 ile eski oylarını korumaktadır. MHP ise olarının yüzde 75’ini korumakta buna mukabil her biri diğer partilerden oy almaktadırlar. Seçimlere girmeyecek olan BBP’nin oylarının yüzde 60’ı AKP’ye ve sadece yüzde 13’ü MHP’ye gitmekte geri kalanları ise kendi bağımsız adaylarına gitmektedir. Saadet partisininse oylarının yüzde 22’si AKP’ye giderken yüzde 4.3’ü GP’ye gitmekte yüzde 70 oy oranını ise korumaktadır. Daha önceki seçimlerde oy kullanmamış olanların yüzde 25’inin bu seçimlerde AK Partiye oy verecekleri görülmektedir. Bu oyların yüzde 13’ünü CHP yüzde 9’unu da MHP almaktadır. Diğerleri ise diğer partiler arasında dağılmaktadır. DYP ve ANAP’a oy vermiş olanlarınsa yüzde 22 ve 21 olmak üzere en büyük dilimlerinin yine AK Partiye oy verecekleri görülmektedir. ANAP’a oy vermiş olanların yüzde 14’ü ise bu seçimde MHP’ye oy verecek gibi görünüyor. Bütün bu geçişlerin çok karmaşık tercih dalgaları yaratacağı görülüyor. Bu dalgalar arasında görünen en yakın ihtimallerden birisi MHP’nin kıyısına vuracak olan bir dalganın barajı aşmasına yol açabilmesi olarak görünüyor. Onun dışındaki bütün seçenekler AK Partinin oylarında veya çıkaracağı milletvekili sayısında bir büyük yükselişi işaret etmektedir.


Cinsiyet * 22 Temmuz 2007 milletvekili seçimlerinde hangi partiye oy vereceksiniz?

Total
AKP CHP DP MHP GP SP BTP İP BAĞIMSIZ Diğer
Cinsiyet Erkek 45,3% 19,2% 3,9% 9,7% 5,3% 2,0% ,7% ,5% 7,3% 5,o% 100,0%
Kadın 42,1% 23,0% 4,5% 9,1% 6,9% 2,0% ,5% ,9% 5,1% 5,6% 100,0%
Total 43,7% 21,1% 4.4% 9.4% 6.1% 2,0% ,6% ,7% 6.2% 5,6% 100,0%

Cinsiyet bazında AK Parti kadınlardan normal seçmen kitlesinin (oy ortalamasına oranla çok az) bir miktar altında CHP ise altında bir kesimden oy alacak gibi görünüyor. MHP’de ise kadın erkek dengesi erkekler lehine çok daha fazla, Genç parti ve CHP’de ise kadınlar lehine daha fazla görünüyor.


Yaş * 22 Temmuz 2007 milletvekili seçimlerinde hangi partiye oy vereceksiniz?

AKP CHP DP MHP GP SP BTP İP BAĞIMSIZ Oy vermeyeceğim Diğer
Yaş 18-22 yaş arası 42,6% 14,3% 3,0% 11,6% 9,1% 1,5% ,2% ,4% 6,7% 16,7% 7,4%
23-26 yaş arası 42,5% 17,8% 5,5% 9,1% 5,6% 1,7% ,6% ,6% 7,3% 13,5% 6,4%
27-35 yaş arası 45,8% 21,4% 5,3% 9,2% 5,0% 1,7% ,5% 7,1% 6,8% 4,7%
36-45 yaş arası 47,5% 20,3% 4,5% 9,1% 3,4% 1,7% 1,1% ,7% 5,9% 5,9% 6,2%
46-55 yaş arası 43,6% 30,4% 3,6% 9,8% 3,7% 2,1% ,6% 1,5% 4,6% 7,6%
56 yaş ve üstü 40,2% 30,1% 4,2% 10,5% 5,4% 1,6% 2,2% 1,6% 1,1% 5,4% 6,0%

Oy tercihlerinde en dikkat çekici konulardan birisi ilk defa oy kullanacak olan seçmen kitlesinin tercih yönüdür. Çünkü bu büyük ihtimalle oyların dağılımını da belirleyecek yeni bir girdi olacaktır. Görünen kadarıyla ilk defa oy kullanacak genç seçmenler arasında kendi oy oranına yakın ama ortalama oy oranından biraz daha düşük oy alacak gibi görünen parti AK Partidir. Ancak bu dilimden kendi oy ortalamasının biraz üzerinde oy alacak olan MHP ile Genç Parti’nin dışında CHP’nin bu dilimden en az payı alacağı görülmektedir. Normalde yüzde 20-22 bandında gezinen CHP bu dilimden yüzde 13 oranında oy alacak gibi görünüyor.

Oy vermeyi düşündüğünüz partiyi tercih etme sebebiniz?

 

Oy vermesi düşünülen partiler arasında Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecindeki tutumlar yüzde 14’lük bir oranla belirleyici olurken, programlarının makul olması sadece yüzde 14 oranında belirleyici olmaktadır. Buna mukabil dünya görüşüne uygun olmanın yüzde 31 ile en yüksek dilimi oluşturması üzerinde durulmalıdır. Bu dağılımın çapraz değerlendirmesinde “dünya görüşüne uygunluktan en fazla payı MHP’nin yanı sıra CHP’nin alıyor olması çok dikkat çekicidir. Görünen kadarıyla AK Partiye oy verenler ideolojik yakınlık motifinden en az düzeyde etkilenmekte, buna mukabil liderinin başarılı ve güvenilir performansından daha fazla etkilenmektedirler.





Son yaşanan terör olayları seçmenin tercihini nasıl etkiler sorusu, kendi tercihlerini ne ölçüde etkilediğini sormaktan çok farklı bir şeydir. Genellikle bu soruya verilen cevap bir izlenim olarak başka insanların bu olaylardan dolayı tercihlerini belirleyecekleridir. Ancak kendilerini bundan dolayı bir karar değiştireceklerini söyleyenlerin oranı çok düşük çıkmaktadır. Nitekim siyasal tercihini “terör olaylarını bitirecek parti” lehine yapacaklarını söyleyenlerin sayısı sadece yüzde 14 düzeyinde kalmaktadır ve bu tercihte bulunanlar her partiye oy verebilmektedir.



Bu tabloda da yaşadığımız cumhurbaşkanlığı seçiminde Türkiye’deki kimi siyasi veya bürokratik kurumlar arasında kimlerin takındığı tutumun daha olumlu bulunduğu yönündeki sorulara cevap aranmıştır. Bu süreç içinde bir takım kurumların veya isimlerin aslında olayın dışında kalmaya özen gösterdiği bilindiği halde bu sorulara verilen cevaplar bu şahıslara karşı duyulan antipati, sempati veya değerlendirici tutumun önemli bir yeri vardır. Dolayısıyla kanaatimizce bu tür sorulara genellikle cevaplayıcılar sadece bu soru bağlamında kalarak cevap vermiyorlar. Nitekim Cumhurbaşkanının süreç içindeki tutumu pek görünmediği halde yüzde 13 çok olumlu, yüzde 26 olumlu olarak bulunmuştur. Buna mukabil yüzde 25 olumsuz ve yüzde 27 oranında da çok olumsuz bulunmuştur. Hükümetin tavrı ise yüzde 21 olumlu ve yüzde 39 çok olumlu olmak üzere toplamda yüzde 60 olumlu bulunmuştur. CHP’nin tavrı ise yüzde 8 olumlu ve yüzde 22 çok olumlu olmak üzere toplamda yüzde 30 olumlu bulunmuş bu da CHP’nin neredeyse anketimizde karşılaştığımız oy oranına yani AK Partinin yarısı kadar olan oranına denk düşmektedir. Süreç içinde MHP en sessiz ve dışarıda kalan partilerden biri olarak tavrı yüzde 6 olumlu ve yüzde 18 çok olumlu olarak bulunmuştur. TSK’nın en çok güvenilen kurum olarak görüldüğü halde burada tavrı en olumsuz bulunan kurumlar arasında bulunması da yine dikkat çekici bulunmuştur. Anayasa Mahkemesi, TSK, Anavatan Partisi, Medya, DP ise birbirine görece fark etmekle birlikte tavrı daha olumsuz bulunan kurumlar arasında yer alıyor.

Kişilere kim ne kadar olumlu ve olumsuz bakıyor




Soruyu kişiler bazında dönüştürüp sorduğumuzda daha farklı ama tabii ki paralel bir tablo çıkmaktadır. En yüksek yüzde 53 (Abdullah Gül) ile en düşük yüzde 23 ile (Mumcu ve Ağar) arasında sıralanan bir değerlendirme çizelgesi çıkmaktadır. Bu süreçte tavrı yüzde 50’nin üzerinde olumlu bulunan ikinci bir tek kişi yüzde 53 ile Recep Tayip Erdoğan, üçüncüsü yüzde 44 ile Bülent Arınç olmakla birlikte diğerleri yüzde kırkın altında sıralanmaktadır.

Sizce cumhurbaşkanını kim seçmeli?




Anayasa Mahkemesinin verdiği kararla 21 Ekim’de yapılacağı kesinleşen referandum öncesi bu soru sonuç hakkında ilk verileri sağlıyor gibi. Halkın yüzde 63’ü Cumhurbaşkanını halkın seçmesini isterken, sadece yüzde 27’si meclisin seçmesini istemektedir. Kararsızlar dağıtıldığında bu oranın yüzde yetmişe 30’u bulacağı görülmektedir. Çapraz değerlendirmede AKP seçmeninin kararsızlar dağıtıldığında yaklaşık yüzde 79’unun bu konuda halkın seçiminden yana oldukları görülürken, CHP’nin seçmeninin de yarısının bu konuda halkın seçiminden yana olduğu görülmektedir. Bu konuda yine de en istekli görünenin AK Parti seçmeni olduğu da ayrı bir noktadır.


Kendinize en yakın bulduğunuz kişi kim?





Kendinize en yakın bulduğunuz kişi sorusuna verilen cevapların ortaya koyduğu en önemli görüntü AKP’nin dışındaki hiçbir partide 22 Temmuz’da alacağı oy ile liderine duyulan sempatinin birbiriyle uyuşmamasıdır. İnsanların kendilerini en yakın buldukları kişi olarak Recep Tayyip Erdoğan yüzde 29,3 ile açık ara önde iken aynı partiden Abdullah Gül ile Bülent Arınç’ın toplam oyu AK Parti’nin alması beklenen oyları bile geçmektedir. Oysa CHP’nin alması muhtemel yüzde 21’lik oya karşılık, lideri Deniz Baykal’a duyulan sempati yüzde 5.2 düzeyinde kalmaktadır. Mehmet Ağar’ın alması beklenen yüzde 3’lük oya karşılık kendisine duyulan sempati bundan çok uzak değildir (2,6). Ancak MHP’nin alması beklenen yüzde 9-10’luk oy oranına karşılık lider Devlet Bahçeli’ye duyulan sempati yüzde 4.8’de kalmaktadır. Burada dikkat çekici olan Deniz Baykal’ın liderlik açısından bıraktığı boşluğun özellikle CHP’lilerce Cumhurbaşkanı tarafından dolduruluyor olmasıdır.

Cumhurbaşkanına kendisini yakın bulanların önemli bir kısmı CHP’ye o verecekler arasından çıkmaktadır. Yine dikkat çekici birkaç noktadan birisi Süleyman Demirel’e duyulan sempatinin yüzde 1’in altına düşmüş olması, ikincisi, Muhsin Yazıcıoğlu’nun BBP seçmen kitlesinden bir miktar daha fazla sempatik bulunması. Bu da BBP kitlesinde ciddi bir liderlik sorununun yaşanmadığını göstermektedir. Üçüncüsü ise Org. Yaşar Büyükanıt’ın da bir çok parti liderinden daha büyük bir sempatiye sahip olması, ancak bu sempatinin sonuçta 6.3 düzeyinde kalmasıdır.

22 Temmuz 2007 milletvekili seçimlerinde hangi partiye oy vereceksiniz? * Sizce Cumhurbaşkanını kim seçmelidir?





HABER7COM
Güncellenme Tarihi : 24.3.2016 17:29

İLGİLİ HABERLER