Gündem
  • 18.1.2014 00:05

Kemal Kılıçdaroğlu, 'Benim kutumdan elma çıktı'

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Karaman Belediye Başkan adayı Merih Ünver'in bir kutu içinde verdiği elmayı çıkartıp, 'Bana kutunun içinde bir elmas verdin. İçinde 4.5 milyon dolar yoktu. O kutunun içinde 700 bin liralık saat de yoktu. Ama o kutunun içine Karaman köylü ve çiftçisinin alın terini simgeleyen elması vardı 'dedi. Kılıçdaroğlu, rüşvet ve yolsuz operasyonunda adı karışan 4 bakanın Yüce Divana gideceğini de belirterek, 'Adına başbakan diyen başçalan var. Onun da hesap vermesi lazım' dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, belediye başkan adaylarının tanıtım törenine katılmak için Karaman'a geldi. Konvoy eşliğinde şehir turu atan Kılıçdaroğlu, daha sonra aday tanıtım töreninin düzenlendiği Kazım Karabekir Spor Salonu'na geçti.

Kadınlara seçme ve seçilme hakkını CHP'nin sağladığına dikkat çeken Kılıçdaroğlu, Karaman kadın belediye başkan adayı Merih Ünver'i, sahneye davet etti. Başkan adayı Ünver de, elindeki kutuyu göstererek, 'Kutunun içinde elmas var. Karaman elması' diyerek içinde elma olan kutuyu hediye etti. Ünver, Türkiye'nin elma üretiminin yüzde 20'sinin Karaman'da üretildiğini belirtti.

Kutuyu açıp, içindeki elmayı çıkartarak "Benim kutumdan elma çıktı" diyen Kılıçdaroğlu şunları söyledi:

'Bana kutunun içinde bir elmas verdin. İçinde 4.5 milyon dolar yoktu. O kutunun içinde 700 bin liralık saat de yoktu. Ama o kutunun içine Karaman köylü ve çiftçisinin alın terini simgeleyen elması vardı. Türkiye'de siyasetin kirlendiğini biliyorsunuz. Siyaset halka hizmet yoludur. Siyasetle halka hizmet edersiniz, siyasetçi de halk için çalışacağım, zenginleşeceğim demez. Halk zenginleşecek der. Bunun için yola çıkar. Dicle'nin kenarında 2 koyun kaybolmuşsa, onun sorumluğu ülkeyi yöneten siyasetçidedir diye düşünür. Siyasetçinin cebini doldurma görevi yoktur.'

MİLLETE DARBE YAPILDI

Başbakan Erdoğan'ın, yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarının ardından 'Bize darbe yapıldı' açıklamaları hatırlatan Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

'Din iman edebiyatı yapıyor ve cebini dolduruyor. Bize karşı darbe yapıldı diyor. Ne darbesi çocukların zengin oldu, yedi göbeğin zengin oldu. Şimdi darbe yapıldı diyor. Darbe yapıldıysa bu millete darbe yapıldı. Beni eleştirebilirler, kızabilirler, ama şunu söyleyemezler, Kılıçdaroğlu kul hakkı yedi diyemezler.'

Kılıçdaroğlu, Türkiye'ye temiz siyaset vaat ettiklerini ve siyasetçilerin hizmet yolunda birbiriyle yarıştırdıkları bir ülke vaat ettiklerini, cebini dolduran değil, 90 yıllık geleneğimizle bir Türkiye vaat ettiklerini kaydetti.

KADINA ŞİDDET

Kılıçdaroğlu, kadına şiddetin son 10 yılda yüzde 1400 arttığını, çünkü toplumda huzur kalmadığını belirtti. Konya'nın Ereğli ilçesinde zatürreeden ölen 40 günlük Ayaz bebeğin ölümüne de değinen Kılıçdaroğlu, 'Devletin eli o kadına ulaşmayacak da, kime ulaşacak. Onlar kendi yandaşlarını düşünüyorlar, biz o kadını düşünüyoruz. Bu ortaya çıkan yolsuzluğun boyutu 247 milyar lira. Bu rakam doğru değil dediler. Kim ne kadar çaldı o daha iyi bilir, çıkın açıklayın o zaman. Çalmadık demiyorlar, rakam doğru değil diyorlar.'

247 MİLYAR İLE 32 YIL AİLE YARDIMI YAPILIRDI

Ev kadınlarına 600 aylık maaş verilmesi projesine değinen Kılıçdaroğlu, 'Bizim bir aile sigortası projemiz vardı. Geliri asgari ücretin altına olan aile bireyinin olduğu evdeki kadına 600 lira yatacaktı. Kadın dilencilik yapmayacaktı, zor durumda kalmayacaktı, her ay sosyal devlet koruması altında 600 lira verilecek. Bizim isteğimiz buydu. Siz bu parayı nereden bulacaksınız dediler. 247 milyar yolsuzluk var. 247 milyar ile 32 yıl aile yardımı yapabiliriz' diye konuştu.

BAŞBAKAN'IN OĞLUNUN GEMİCİĞİ

Her kentte yoksulsuzluğun olduğunu belirterek Başbakan Erdoğan'ın, oğlunun gemiciğine değinen Kılıçdaroğlu, 'Çocuklarına gemi aldılar. Bir değil, iki değil, üç değil dört değil, yedi gemi oldu. Hala, diyor benim çocuğumun gemisi yok, gemiciği var, o kadar büyütmeyin diyor. Alın teri ile kazanmışsa kimse birşey diyemez. Ama yolsuzluk yapıp, hırsızlık yapıp, tüy bitmemiş yetimin hakkını yiyorsa onun karşısında ben varım, size söz veriyorum' dedi.

HARAM PARAYLA UMRE OLUR MU?

Kılıçdaroğlu, '700 bin liralık rüşvet saat aldılar, Ankara Mamak'ta 10 daire demektir. Yetmedi kol saati veren adamın uçağıyla, ailesiyle umreye gittiler. Haram parayla umre olur mu? Böyle bir şey olur mu? Dün büyükelçileri toplamışlar, bu hükümete darbe yaptılar bunu, büyükelçilere anlatın diyorlar. Bir büyükelçi elini kaldırıyor, ben anladım size karşı darbe yapılmış, ama ayakkabı kutusundaki 4.5 milyonun darbeyle ne ilgisi var diye sorar. Bu bakan nasıl anlatacak. Veya bir başka büyük elçi bu bakanların yatak odalarına 7 kasa niye girdi, oraya derse bakan ne diyecek. Yine kem küm edecek. Hadi diyelim, bakanın oğlunda kasa merakı var. Nerede bir kasa bulsa, yatak odamda olsun ben oraya dizeceğim. Birisi daha sorarsa, bu kasaların içinde milyon dolarlar, eurolar ne geziyor. Herkesi sanıyor ki aptal. Bu millet kul hakkı yiyeni unutmaz. Bunu kimse unutmasın.'

ÇETENİN BAŞI

Başbakan Erdoğan'ın hakkında söylediklerine karşı kendisine dava açtığını hatırlatan Kılıçdaroğlu, 'Rüşvetin başı başbakandır. Daha önce iftira atıyor diye dava açıyordu. ben 'çetenin başıdır' diyorum tık yok. Çünkü çetenin başı ne desin' dedi.

BAŞÇALAN DA HESAP VERECEK

Silivri Cezaevi ziyaretinin ardından orada hapis yatanların haksız yere yattığını belirttikten sonra hakkında fezleke hazırlandığını hatırlatan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

'Ben Ankara'ya gelmeden fezleke geldi. Namuslu adamın fezlekesi gelir de bu milleti soyan adamın fezlekesi niye gelmiyor? O 4 bakanın yolsuzluğu çıktı, mecburen istifa ettiler ama bir türlü fezlekesi Meclise gelmiyor. Namuslu adamın fezlekesi meclise gelirde, bu 4 bakanın fezlekesi niye meclise gelmiyor. 4 bakanın fezlekesi gelecek, Yüce Divana gidecek. Sadece adına başbakan deyen başçalan var, onun da hesap vermesi lazım. Neden başçalan diyorum, onun bakanı ne dedi, sayın başbakan bana istifa et diyorsun ama bana ne dediysen ona imza attım dedi. Onun çete reisi ve başçalan olduğunu söyledi. Bunun hesabını sandıkta vereceğiz diyorlar. Bunun hesabı mahkeme önünde verilir. Adam gibi çıkarsın mahkemenin önüne benim verilecek hesabım yok dersin. Diyor mu böyle, demiyor. Kaçıyor. Mağdurum diyor. Bize darbe yapılacaktı diyor. Bırak bu mağdur edebiyatını.'

CHP ONLAR İÇİN YARDIM KAMPANYASI BAŞLATACAK

Kılıçdaroğlu,'Bunlar kaç parayla doyacaklar hala anlamadım. Milyarları götürdüler 7 sülaleleri milyarları götürdü. CHP olarak yardım kampanyası başlatacağım, bunlara istedikleri parayı verin milletin yakasından düşsün diye' dedi.

'CUMHURBAŞKANI SAMİMİ OLARAK ÇABA GÖSTERİYOR'

Karaman'da bulunan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, belediye başkan adayı tanıtımının ardından gazetecilerin sorularını cevapladı.

Gazetecilerin, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün, HSYK konusunda 'Anayasa değişikliği ile ilgili olarak iktidar partisinin genel kurula getirmesini değil, Anayasa ile çözmesi gerektiği' yönünde açıklaması olduğu hatırlatılması üzerine Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı'nın samimi olarak çaba gösterdiğini söyledi. Kılıçdaroğlu, 'Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu, yasa teklifini anayasaya aykırı olduğunu hepimiz biliyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı da biliyor. Adalet ve Kalkınma Partisi'nin, Adalet komisyonu başkanı da biliyor. Parlamenterler de biliyor. Biz teklifin baştan geri çekilmesini ve Anayasa değişikliği için TBMM başkanının çağrı yapmasını istemiştik. Ama AK Parti bunu benimsemedi. Teklifi görüştü ve komisyonlardan geçirdi. O nedenle biz AKP’nin samimiyetine inanmıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı samimi olarak çaba gösteriyor. Yasal olanı gösteriyor. Türkiye’de hakim teminatı, hakimlerin tarafsızlığı ve bağımsızlığı konusundaki duyarlılığını her seferinde dile getiriyor. Ama görünen tablo şu, AK Parti bu sözcüklere karşı kulaklarını tıkamış görünüyor' dedi.

HAKİM VE SAVCILAR KARARNAMESİ

Hakim ve savcılar hakkında çıkan atama kararnamesiyle ilgili soruya ise Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

'Sayın Bozdağ bir suçlama yapmıştı. Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu ile ilgili olarak. Geçmişte başka bir görüşün egemenliğindeydi. Şimdi başka bir görüşün egemenliğinde diye. Demek ki bunlar gerçekçi değilmiş. İstedikleri değişiklikleri pekala yapabiliyorlar. Yaptılar da. Ama ahlaki olarak şöyle bir sorumuz var. Rüşvet yolsuzluk olaylarının ayyuka çıktığı, polislerin rüşvet ve yolsuzluk olaylarını izlediği, savcıların soruşturma açtığı bir ortamda HSYK’da değişiklik yaparak rüşvet ve yolsuzluğu, engellemeniz doğru değildir. İktidar böyle bir tuktum içinde. O nedenle hepimiz kaygı ile izliyoruz bunu. Rüşvetin ve yolsuzluğun toplumu çürüteceğini biliyoruz. Kangren olan bu sorunu toplumun gündeminden çekip alacak olanın da yargı olduğunu biliyoruz. Eğer siyaset yargının üzerine baskı kurup rüşveti ve yolsuzluğu meşrulaştırma çabası içine girerse bundan Türkiye kaybeder. Hepimiz kaybederiz. Türkiye’nin saygınlığı büyük ölçüde zedelenmiş olur. Bu duyarlılığımı da bu vesile ile ifade etmiş oluyorum.'


Mehmet Kayhan YILDIZ- Hasan DÖNMEZ- Serdar ÖZGÜR/KARAMAN, (DHA) 

Güncellenme Tarihi : 19.3.2016 08:24

İLGİLİ HABERLER