Kılıçdaroğlu’ndan Erdoğan’a cevap
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan’ın kendisini mahkeme vereceği yönündeki açıklamalarını hatırlatarak, “Beni mahkemeye verecekmiş suçlamaları yaptım diye. Çok mutlu oldum aslında. Bir olayı belki bu vesile ile aydınlığa çıkaracağız. Mahkemeden 34 kişinin öldürülmesi talimatını verenlerin getirilmesini isteyeceğiz” dedi.
Toplantıda gündeme ilişkin açıklamalar yapan Kılıçdaroğlu, CHP’nin çözüm sürecine destek vermemesi nedeniyle eleştirilmesine yanıt vererek, “Bilen var mı süreci, nasıl olduğunu bilen var mı. Bize yarım sayfalık bir metin vermedi. Bu ülkede barışın olmasını hepimiz isteriz. Bu toprakların mayasında insan sevgisi var. Mevlana’ya bakın Yunus’a bakın bütün bunları görürsünüz. Elbette ki barış ve huzurdan yanayız. Ama biz kimse kusura bakmasın terör örgütünün liderinin muhatabının Türkiye cumhuriyeti başbakanı olmasını istemeyiz. Bunun açıkça da söyleriz. Bunu söylediğimiz zaman ‘siz barışa karşı mısınız’ deniyor. Hayır biz barışı en çok savunan bir partiyiz” dedi.
Muhalefetin görevinin siyasal iktidarı uyarmak olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, “Süreçten büyük endişeler büyük kaygılar duyuyoruz. 76 milyon insan Abdullah Öcalan’ın ağzına bakamaz. 76 milyon insan Kandil’deki açıklamalardan süreci öğrenemez. Demokrasimize yakışmıyor. Umuyoruz her şeye karşın barış olsun” diye konuştu.
Hükümetin Suriye konusundaki politikalarını da eleştiren Kılıçdaroğlu, “Bütün komşularımızla biz barış içinde olmak zorunayız. Suriye’nin iç işine Türkiye girmemeli. Şöyle bir devlet düşünün. Dünyadaki radikal unsurları Türkiye’ye getiriyorsunuz. Bir kamp kuruyorsunuz. Kampta silahlı eğitim veriyorsunuz. Cebine para eline silah veriyorsunuz. Gönderiyorsun Suriye’ye ‘git orada kardeşlerini öldür’ diye. Cumhuriyet tarihinde böyle bir olay hiçbir iktidar döneminde olmamıştır. Suriye iç işine niye karışıyoruz bir Allahın kulu çıkıp açıklasın. Ben defalarca sordum şu yanıtı verdiler ‘Suriye’de demokrasi yok’ Sizin işbirliği yaptığınız Suudi Arabistan’da mı Katar’da mı var. Demokrasinin bütün ülkelerde olmasını biz de arzu ederiz ama zorla bir ülkeye demokrasi ihraç edilmemiştir. Burnumuzun dibinde Irak’a bakın. 1.5 milyon Müslüman öldürüldü binlerce Müslüman kadına tecavüz edildi. Sormayayım mı ben kardeşim Suriye’de kan gövdeyi götürüyor eline silahı veren sensin, peki 1.5 milyon Irak’ta öldürüldüğü zaman, binlerce kadına tecavüz edildiği zaman sesin niye çıkmıyordu” şeklinde konuştu.
"Ülkeyi yöneten sorumlu"
Kılıçdaroğlu, Reyhanlı’daki patlamalara da değinerek, şunları söyledi:
“Hedef olarak Suriye yönetimini gösterdiler. Olabilir. Ellerinde veri varsa elbette olur. Suriye yönetimi bir açıklama yaptı dedi ki ‘Buyurun gelin beraber soruşturalım. Kim patlattıysa hesabını soralım’ Beraber soruşturalım kim yapmışsa. Eğer Suriye yönetimi yapmışsa belgeleri tak tak önüne koyalım. Hesabını soralım. O zaman ana muhalefet partisi genel başkanı olara sonuna kadar hükümetin arkasında oluruz. Ne olduğu belli değil 51 kişi hayatını kaybetti kimi sorumlu tutacağız. Ben şimdi olaydan Reyhanlı’daki manavı, Samsun’daki boyacıyı mı sorumlu tutacağım. Dünyanın her tarafında sorumlusu bu tür olaylarda hükümet gösterilir. Çünkü ülkeyi yönetenler onlar. Yöneten onlarsa bizim de sorma hakkımız var.”
Kemal Kılıçdaroğlu, Uludere’de 34 kişi hayatını kaybettiği olaya da değinerek şunları söyledi:
“‘Olayı soruşturalım’ dendi. Meclis araştırma komisyonu kuruldu olayın üstü kapatıldı. Biz bunun hesabını sormayacak mıyız? O insanlar izim insanımız değil mi. Eğer siz bir olayı kapatırsanız iktidar olarak halkın nezdinde itibar kaybedersiniz.”
Başbakan Erdoğan’ın kendisin mahkeme vereceği yönündeki açıklamalarını da hatırlatan Kılıçdaroğlu, “Beni mahkemeye vereceklermiş bu suçlamaları yaptım diye. Çok mutlu oldum aslında. Neden biliyor musunuz. Bir olayı belki bu vesile ile aydınlığa çıkaracağız. Mahkemeye dilekçe vereceğiz. 34 kişinin öldürülmesi talimatını kim verdi. Onun faillerinin mahkemeye getirilmesini isteyeceğiz ve o emri verenin belgesinin isteyeceğiz. Çünkü şöyle bir açıklama yaptı Genel Kurmay Başkanlığı. Dedi ki ‘Biz orduyuz. Hükümete bağlıyız. Hükümet talimat verir biz gereğini yaparız’ Orduya talimatı kim verdi. O uçaklar nasıl kalktı, gitti, bombaladı. Bu davanın en büyük sonucu bir karanlık olay aydınlığa çıkacak” şeklinde konuştu.
(İHA)