Gündem
  • 18.4.2017 12:40

Kılıçdaroğlu: Yurttaşlarımın vicdanına sesleniyorum

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu. Kılıçdaroğlu, "Bütün yurttaşlarımın vicdanına sesleniyorum, hangi partiden olursa olsun. Elinizi vicdanınıza koyun düşünün, evlatlarınızı düşünün ve onların başı için düşünün. Bu referandum adil bir referandum muydu" diye sordu.

Demokrasiyi oyladık, tek adam rejimi mi, parlamenter demokratik sistem mi… Bütün vatandaşları sandığa gitmek için ikna etmeye çalıştık. O nedenle sandığa gitmenin tarihi bir sorumluluğu vardı.

Bunu yerine getiren bütün vatandaşlarıma tekrar yürekten teşekkür ediyorum. şimdi geliyorum işin püf noktasına, bu referandum nasıl yapılmalıydı? Nasıl yapılacağını ben belirleyemem. Nasıl yapılacağını tek bir yasa da belirleyemez. Temel kural anayasada yer alıyor. Şöyle söylüyor, 'Seçimler ve halk oylaması serbest, eşit, gizli, tek dereceli, genel oy, açık sayım esaslarına göre yargı denetimi altında yapılır' Soru şu, gerçekten de bu referandum anayasanın ön görüldüğü bu kurallar içinde mi yapıldı?

"BÜTÜN YURTTAŞLARIMIN VİCDANLARINA SESLENİYORUM"

Ben de çok iyi biliyorum, sizler de çok iyi biliyorsunuz, bütün vatandaşlar ad iyi biliyorlar ki, anayasada ön görülen bu kurallara göre halk oylaması yapılmadı. Ama biz bütün bunlara rağmen sandığa gidip oyumuzu kullandık. Eşit olmayan koşullarda bir referandum yapıldı. Bütün yurttaşlarımın vicdanına sesleniyorum, hangi partiden olursa olsun. Elinizi vicdanınıza koyun düşünün, evlatlarınızı düşünün ve onların başı için düşünün. Bu referandum adil bir referandum muydu?

“GAK DEDİKÇE PARA, GUK DEDİKÇE PARA HARCADILAR”

Devletin bütün bürokratlarını kullandılar. Valileri, kaymakamları hepsini kullandılar. Tehdit unsuru olarak devlet vatandaşın karşısına çıktı. Devletin bütün mali imkanlarını kullandılar. Gak dedikçe para, guk dedikçe para harcadılar. Sadece paralarını değil, sadece bürokratlarını değil, arabalarını forslarını uçaklarını televizyonlarını her şeylerini kullandılar. Ama buna rağmen yılmadık, yolumuza devam ettik.  

“HAVUZ MEDYASININ TEK TARAFLI YAYIN YAPMASINA İMKAN SAĞLADILAR” 

Sadece bununla da yetinmediler. OHAL’den yararlanarak bir kanun çıkardılar. Çünkü OHAL çerçevesinde çıkan kanun dolayısıyla anayasa mahkemesi de buna bakmam diyor. Özel televizyonların, havuz medyasının tek taraflı yayın yapmasına imkan sağladılar. Devletin televizyonu dışında bütün televizyon kanalları kendileri için çalıştı. Ama buna rağmen direndik, buna rağmen sandığa gittik, buna rağmen hayır oyunu verdik. 

“EVET İÇİN DEVLET, HAYIR İÇİN MİLLET KAMPANYASINA DÖNÜŞTÜ” 

Ne oldu biliyor musunuz? Kampanya ne oldu? Evet için devlet, hayır için millet kampanyasına dönüştü. Devletin televizyonları, devletin paraları, devletin uçakları, devletin bürokratları, bizim elimizi kolumuzu bağlamaya, bizim üzerimizde baskı kurmaya, sandığa gitmemeye… 

“ÖZEL ANKETÖRLER BULDULAR, CEPLERİNE PARA DOLDURDULAR”

Sadece bu mu? Hayır. Özel anketörler buldular, ceplerine para doldurdular. Bir gün önce açıklama yaptırdılar, yüzde 60 çıkacak diye… Acaba onların sandığa gitmelerini engeller miyiz diye her türlü yola başvurdular. Ama biz vicdanımızla, ahlakımızla, kararlı bir şekilde gittik ve yüzde 50’nin üzerinde bir hayır’ı sandıkta ifade ettik.

Güncellenme Tarihi : 18.4.2017 14:12

İLGİLİ HABERLER